Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/75 E. 2023/638 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/75
KARAR NO : 2023/638

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin bünyesinde çalışan bir personel için davalı borçludan 240 saatlik — Programı satın aldığını ve eğitim bedeli olarak 10.000,00+KDV olmak üzere toplam 11.800,00 TL ödeme yaptığını, ancak eğitime katılacak olan personelinin ani gelişen başkaca bir iş programı olduğunu ve eğitim programına katılamayacağının anlaşıldığını, durumun derhal davalı tarafa bildirildiğini, eğitim programının iptali ile ödenen bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalının telefon ve maillere dönüş yapmadığını, ödemeyi iade etmediğini, davalıya yazılı uyarı gönderildiğini, cevaben “kayıt dondurma hakkını kullanma hakkı olduğu halde bu hakkını kullanmamasından dolayı eğitim bedelinin iade edilemeyeceği”nin bildirildiğini, davalı borçlu aleyhine—-İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu icra takibine borcu bulunmadığından bahisle itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile, —-. İcra Müdürlüğü —–esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın hak düşürücü sürede ikame edilip edilmediğinin araştırılmasını, süresinde açılmamış ise davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, —– isimli davacı şirket çalışanı 30.05.2022 tarihinde müvekkil kuruma —-eğitimine kayıt olduğunu, kursiyer eğitim sözleşmesini online olarak onayladığını, eğitimin 11.06.2022 tarihinde başlayacağı bilgisi —- verildiğini, —– ise yurtdışına gideceği için katılmayacağını beyan ettiğini, müvekkil kurum tarafından uzaktan canlı eğitim şeklinde eğitime katılabileceği bildirildiğini, kursiyer —–keyfi olarak eğitime katılmadığını, kursiyerin kayıt dondurma hakkı varken kursiyer bu hakkını kullanmadığını, davacının haksız eğitim bedel iadesinin kabulü halinde müvekkil kurumun zarara uğrayacağını, icra inkar tazminatı talebinin yersiz olduğunu, talebin reddi gerektiğini savunarak; davanın reddini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıdan satın aldığı ve KDV dahil 11.800,00 TL ücretini peşin olarak ödediğ—–personelin eğitime katılmayacak olması nedeniyle iptal eden davacının ödediği bedelin iadesi alacağına dayalı başlattığı —- İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibine konu itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında kursiyer eğitim sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında 11.800,00 TL’nin davalıya ödendiği ve davacının eğitim almasını istediği personelin eğitime hiç katılmamış olduğu hususunda çekişme bulunmamaktadır. Çekişme bedelin iade edilip edilmeyeceği ya da hangi miktarda edileceği yönündedir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesi şu şekildedir:Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 56. Maddesi uyarınca “(1) Aşağıda belirtilen sebeplerden bir veya birkaçının oluşması hâlinde kurumdan ayrılanların, ayrılış tarihinden sonraki günlere ve saatlere isabet eden ödenmiş ücretleri iade edilir. (2) Ücretlerin iade edilebilmesi için;
a) Okullarda, öğrencinin başka bir okula nakli,
b) Sağlık raporu alarak öğrenci ve kursiyerin sağlık sebebiyle kurumdan ayrılması,
c) Kurumun kapanması,
ç) Dönemin açılamaması,
d) Kurumun eğitim ve öğretim ortamının olumsuz yönde değiştiğinin il eğitim denetmenleri tarafından tespit edilmesi,
e) Kursiyer veya öğrenci velisinin, öğrenci veya kursiyeri kurumda okutamayacak duruma düştüğünün resmî kurumlarca belgelendirilmesi
Gerekir. (3) Yukarıda belirtilen şartların dışında kurumlara yeni kaydolan öğrenci ve kursiyerlerden; a) Öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen okul öncesi eğitim okulu, ilköğretim okulu, özel eğitim okulu, ortaöğretim okullarında ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde öğretim yılı başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir. b) Öğrenim ücretini ders saati ücreti olarak belirleyen kurumlarda dönem başlamadan ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Dönem başladıktan sonra ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu ile öğrenim gördüğü ders saati sayısına göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir. c) Öğretime başladıktan sonra ayrılan öğrenci veya kursiyerlerden alınacak ücret kurumun öğrenim ücretinden fazla olamaz.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalıdan satın aldığı ve KDV dahil 11.800,00 TL ücretini peşin olarak ödediği —– Programı’nı personelin eğitime katılmayacak olması nedeniyle iptal eden davacının ödediği bedelin iadesi alacağına dayalı başlattığı—-. İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibine konu itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında kursiyer eğitim sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında 11.800,00 TL’nin davalıya ödendiği ve davacının eğitim almasını istediği personelin eğitime hiç katılmamış olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, çekişmenin bedelin iade edilip edilmeyeceği ya da hangi miktarda edileceği yönünde olduğu, kursiyerin eğitimin başlamasından önce eğitimi Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 56/2 maddesindeki şartlar var ise ücretsiz olarak iptal edebileceği, bunun dışında ücretin bir kısmının iadesi gerektiği, bu hususta taraflar arasındaki sözleşme uyarınca iadesi istenemeyecek bedelin kurs ücretinin %30’una karşılık geldiği, somut olayda davacının kursiyerinin eğitimi iptal sebebinin anılan yönetmelikteki (taraflar arasındaki sözleşmede de bu yönetmelikteki sebeplere atıf yapılmıştır) sınırlı sayıda sayılan sebeplerden olmadığı, bu sebeple programı iptal eden davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yalnızca ücretin %30’u dışında kalan kısmının iadesini isteyebileceği, bu sebeple takipte talep edilebilecek alacak miktarının 8.260,00 TL (11.800,00 x 30 /100) olduğu, itirazın bu miktar yönünden iptalinin ve alacağın taraflar arasındaki sözleşmeye dayanması nedeniyle likit olmasından dolayı (ve alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında kısmen haksız çıkması nedeniyle) davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetli olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —- İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 8.260,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 8.260,00 TL yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın (8.260,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 1.652,00 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (8.260,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 564,24 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 384,34 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 385,40 TL dava açma masrafı, 50,00 TL posta masrafından ibaret 435,40 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (8.260,00/11.800,00) göre 304,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 25,60 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına (3.540,00/11.800,00) göre 7,68 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (8.260,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 8.260,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (3.540,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (8.260,00/11.800,00) göre 1.092,00 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 468,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.