Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/74 E. 2023/969 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/74
KARAR NO : 2023/969

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

—–.Asliye Hukuk Mahkemesinin —-Esas, —–sayılı görevsizlik kararı ile mahkemeze gönderilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin başlatılan icra takibine —- İcra Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasında itiraz ettiğini, müvekkilinin hukuki bilgisi olmadığını, internetten bakarak borca itiraz dilekçesi düzenlendiğini, icra hukuk mahkemesinde dava açtığını, ancak açılan davanın süre yönünden reddine karar verildiğini, müvekkilinin icra takip dosyasına dayanak oluşturan senede ilişkin borcu bulunmadığını, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını. senede ilişkin müvekkili tarafından şikayet oluşturulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini beyan ederek, açılan davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalı şirkete karşı—–İcra Müdürlüğünün —–esas (eski esas —– ) sayılı icra dosyası bakımından ve icra takibine konu edilen bono bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının İcra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve icra takibine konu alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin beyaz eşya ev gereçleri alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirket şubelerinde taksitle veya senetle satışların yapıldığını, alışveriş sırasında mutlaka kimlik fotokopilerinin alındığını, davacının —-Sahtecilik Ve Dolandırıcılık Suçları Cumhuriyet Başsavcılığı —— soruşturma dosyası ile suç duyurusunun öğrenilmesinden sonra mağduriyete sebebiyet vermemek açısından icra dosyasına dair işlem yapılmadığını, daha sonra dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, takipsizlik kararı çıkan dosyaya rağmen insiyatif kullanılarak icra takibine devam edilmediğini, davacının başvurması ve savcılık dosyasındaki belgelerin incelenmesiyle birlikte müvekkilinin kötü niyetli kişiler tarafından dolandırıldığını anladıklarını, davacının müvekkili şirketten 09/05/2014 tarihinde kimlik belgesini kullanarak alışveriş yaptığını, müvekkilinin de mağdur edildiğini, sahte kimlikle alışveriş yaparak kandırıldığını, müvekkilinin —–olarak tanıtan şahsın imzalarına istinaden aynı adlı şahsa ürün tesliminin yapıldığını, ürün bedellerinin tahsil edilemediğini, sözleşme ve senet metni üzerindeki imzaların davacının imzaları ile benzerlik göstermediğinin fark edildiğini, davacının imzaya itirazının kabul edilerek icra takip dosyasından feragat edildiğini, esasen davacının maddi bir kaybının olmadığını, icra dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin ise satmış olduğu ürünlerin edelini bundan sonra tahsil edemeyeceği için zarara uğradığını, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, müvekkilinin kötü niyetli değil aksine mağdur olduğunu savunarak; icra takip dosyasından feragat edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmemesini, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi durumunda ön inceleme aşamasına geçilmeden anlaşmazlık konusuz kaldığından davacı lehine tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—–. İcra Dairesi, —–İl Nüfus Ve Vatandaşlık Müdürlüğü,—-Şirketi , —-Şirketi , ——. Noterliği’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca “(1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2) Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı vekilinin 05/06/2023 tarihli dilekçesi ile davacının talep sonucunu kabul ettiği, vekilin vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu, kabulün şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan kabul nedeniyle davanın talep sonucundaki gibi kabulüne karar verilmesi gerektiği, kabul halinde kabul beyanında bulunan tarafın yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak kabulün muhakemenin ilk celsesinden önce (taraf teşkili sağlanamamış olması nedeniyle mahkememizce yapılan ilk celse davalının davayı öğrenmesinden önce yapılmış, davalı yönünden kabul beyanının ilk celseden önce olduğu kanaatine varılmıştır) vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın kabul beyanı nedeniyle KABULÜNE, davacının—-İcra Dairesi’nin —– Esas (eski esas —– sayılı icra dosyasına ve takibe konu bono bakımından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı ve para cezası talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (4.398,35 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 100,15 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 19,45 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 38,40 TL vekalet harcı ve 551,00 TL posta masrafından ibaret 762,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (4.398,35 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 ve 6/1 uyarınca hesaplanan 2.199,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.