Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/653 E. 2023/847 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/653
KARAR NO : 2023/847

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2023
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin doktor olup halihazırda—- Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyolog olarak mesleki faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilinin parasını değerlendirmek için döviz alımına karar verdiğini ve bu kapsamda davalı —- Şirket yetkilisi olan dava dışı —- ile tanıştığını, dava dışı—– tarafından oluşturulan samimiyet ve güven ilişkisi sonucu zaman içerisinde müvekkil kendisine döviz alım ve satım işlemleri ilgili davalı döviz bürosu hesabına;10.02.2017 tarihinde Amerikan doları alınmak üzere 10.910,00 TL, 10.02.2017 tarihinde Amerikan doları alınması için 9.500,00 Euro gönderdiğini, müvekkilinin döviz alımı için para gönderdiği tarih olan 10.02.2017 tarihinde 10.910,00 TL karşılığı kendisine o günkü kur ile 2963,00 Amerikan Doları alınacağını ve yine 10.02.2017 tarihinde 9.500,00 Euro karşılığında kendisine o günkü kur karşılığı 10.111,00 Amerikan Doları alınacağını düşünürken davalı tarafça bugüne kadar müvekkile herhangi bir ödememe yapılmadığını, Yargıtayın kemikleşmiş içtihatlarının da belirtilmiş olduğu üzere banka dekontlarında havale olarak gönderilen paranın ne için gönderildiği açıkça yazılması gerekmekte olup nitekim ekte sunmuş olduğumuz “10.02.2017 tarih, 9.500,00 Euro havale tutarı, alıcısı:—– euro bozduracak”, ve ” 10.02.2017 tarih, 10.910,00 TL have tutarlı, alıcısı ——bana dolar alıcak şeklindeki açıklama yazılı —–dekontlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilin davalıya döviz alım satım işlemleri için para gönderdiği sabit olduğunu, müvekkilinin alacağına ilişkin bugüne kadar yapmış olduğu tüm girişimler sonuçsuz kalmış olup son olarak müvekkilimizin ödenmeyen alacağı için —- Arabuluculuk Bürosu Büro Dosya No:—- Arabuluculuk Dosya No:—- Başvuru Tarihi:19.06.2023 Arabuluculuk Başvurusu yapılmışsa da söz konusu arabuluculuk görüşmesinin de anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirterek, davalarının kabulü ile müvekkiline eksik ödenen 13.074,00 Amerikan Doları asıl alacağın,10.02.2017 tarihli vade tarihinden itibaren işlemiş 3.451,10 USD Faiz alacağının ve karar tarihine işleyecek faiz alacağımızın devlet bankalarının USD mevduat hesabına uygulayacağı en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline ve müvekkile ödenmesine karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

GEREKÇE; Dava alacak talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinin 1.fıkrası gereğince malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine 2.maddenin 2.fıkrası uyarınca HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Göreve ilişkin bu genel düzenlemeler yanında bazı kanunlarda belirli kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara veya belli bir çeşit uyuşmazlıklara bakmak üzere kurulmuş özel olarak görevli mahkemeler de belirlenmiştir. Bu anlamda uyuşmazlıkla ilgili olması bakımından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz işlerin Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği düzenlenmiştir.
Ticari davalar TTK’nın 4/1.maddesinde tanımlanmıştır. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.Bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında bulunduğunun kabul edilebilmesi için, davanın ya mutlak ticari dava olması, ya nispi ticari dava olması, yada bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup kanun gereği ticari dava olarak kabul edilen bir dava olması zorunludur. TTK’nın 19.maddesi kapsamında ticari iş karinesinin uygulandığı durumlarda dava kendiliğinden ticari dava haline dönüşmeyecektir. Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Yani bir özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava genel mahkemelerde görülür. Özel mahkemeler istisnai niteliktedir.
Somut olayda; yargılama konusu uyuşmazlığın, doğrudan Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenen bir husustan doğmadığı, hal böyle olunca da davanın, TTK’nın 4.maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, davalı tacir olmakla birlikte, davacının tacir olmadığı, bu durumda TTK’nın 4/1.maddesi kapsamında nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği, anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.