Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/651 E. 2023/977 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/451
KARAR NO : 2023/959

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06.01.2021 tarihinde —– İlçesinde gerçekleşen kaza neticesi —- Plakalı araç ile —- plakalı aracın çarpıştığını, çarpışma neticesi —– plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkillerin eşi/anneleri/çocukları olan —- kimlik numaralı —– maaesef vefat ettiğini, söz konusu bu acı olay nedeniyle, büyük bir acı içerisine düştüklerini ayrıca müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, ölen —- İnfaz Koruma Memuru olup, almış olduğu toplam gelirin gerek çalıştığı Cezaevi ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünden, —- ve ilgili kurumlardan getirtilecek belgelerle tespit edilmesini talep ettiklerini, hiçbir kusuru olmayan müvekkillerinin annesi/eşi/çocukları olan —– işbu kaza nedeniyle vefat etmesi nedeniyle olayda sorumlulukları bulunan kazaya karışan araçları sigortalayan—– maddi tazminat ve araç şoförleri —- maddi ve manevi tazminat talepleri bulunduğunu, iş bu kaza nedeniyle arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup, —- Arabuluculuk Bürosu’nun —– arabuluculuk numaralı dosyasından davalılar ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını ve buna ilişkin anlaşmama tutanağının udf formatında taraflarca e-imzalı halinin dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, işbu kaza nedeniyle müvekkilinin eşi/anneleri/çocukları olan müteveffa —– vefat etmiş olup, bu nedenle 6704 sayılı Torba Yasasının 5.maddesi uyarınca 2918 sayılı Kanunun 97.maddesinde yapılan değişiklik gereği uğranılan zarar nedeniyle müvekkillerinin kaza nedeniyle oluşan tüm maddi zararlarının ödenmesini teminen sigorta şirketlerinden ve araç şoförlerinden maddi ve manevi tazminat talebi için işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğundan bahisle tahkikat sonucunda müvekkillerinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, mahkemeniz tarafından verilecek sürede açmış oldukları belirsiz alacak dava değerini artırılmak ve manezi tazminata ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, —- için 10.000,00 TL, —- için 10.000,00 TL, —-için 10.000,00 TL, —- için 10.000,00 TL, —– için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan, sigorta şirketininin sigorta poliçesinde yazılı limiti ile sınırlı olmak üzere, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davalılardan —– müvekkillerinden —- için 60.000,00 TL —– için 60.000,00 TL, —– için 60.000,00 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davalılardan —– müvekkillerinden —- için 20.000,00 TL,—- İçin 20.000,00 TL, —— için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, dava sonucunda kazanılması muhtemel maddi ve manevi zararlarının, davalılardan tahsili bakımından, kazaya karışan —- Plakalı araç ile —-plakalı araçların kaydına ve davalılardan—– gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—–Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, davacının delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirket ile davalı—– arasında —– poliçe numaralı 05.04.2020 başlangıç, 05.04.2021 bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi akdedilerek —–plaka sayılı aracın sigortalandığını, 06.01.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi—–vefat ettiğini, mahkeme nezdinde ikame edilen işbu davada ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu, bu kapsamda müteveffanın davacılara ‘destek’ olduğu hususunun ve destekten yararlanma sürelerinin incelenmesi ve ispatlanmasının zaruri olduğunu, müvekkili şirketin ZMMS poliçesinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, işbu sebeple kusur oranlarının (müterafik kusur dahil) tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti ve —– Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz ettiğini, müvekkili şirket’in, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. kişilere verdiği zararı, yine poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu da göz önüne alındığında, mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle kusur durumu tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu, ceza dosyasında mübrez tüm raporların Mahkemeyi bağlamayacağı ve yeniden rapor alınması gerektiğini, ancak bu hususun kazaya ilişkin derdest bir ceza davası varsa sonucunun bekletici mesele yapılması gerekliliğini ortadan kaldırmamakta olup bu hususa ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini, desteğin müterafik kusur oranının tespiti ile bu oranda davacıların talep ettiği tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın zararın doğmasında veya artmasında kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına yardım etmesi; durumunda zarara uğrayana veya desteğinden yoksun kalana ödenecek tazminat miktarının azaltılabilmesi veya tamamen kaldırılabilmesi gerekmekte olduğunu, evvela kusur oranlarının belirlenmesli daha sonra tespit edilecek gerçek zarardan müvekkilin sigortalısının kusur oranına denk gelen kısmının hesaplanmasını ve müterafik kusur oranınca indirim yapılmasını talep ettiklerini, kaldı ki, müteveffa —–yolcu konumunda olduğunu, işbu sebeple müvekkili aleyhine tazminat hesaplanması halinde hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, —–rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığı hususunun sorularak, bir tazminat alınmışsa bu miktarın tespit edilecek gerçek zarar miktarından indirilmesi gerektiğini, tüm bunlara ek olarak ölümle sonuçlanan olaylarda davacılara “yaşlılık aylığına dönüşen ölüm aylığı”nın bağlandığının tespiti halinde ise; hak sahiplerinin destek zararının sadece aktif dönemle sınırlı tutulması ve pasif dönemin hesaba katılmaması gerektiğini, davacıların —– rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığı hususunun sorularak, bir tazminat almışsa bu tazminat miktarının zarar miktarından düşülmesi gerektiğini, tüm bunlara ek olarak, desteğin gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması zorunluluk arz ettiğini, müteveffanın sürekli ve düzenli geliri bulunup bulunmadığı ve yıllık ortalama gelir durumu üzerinden hesaplama yapılarak net gelir durumu ispatlanmalı, ispatlanamadığı takdirde asgari ücretten hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinden sorumluluğu bulunmadığını, ZMMS Genel Şartları A.6 Teminat Dışı Kalan Haller başlığının (f) bendinde Manevi Tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığının açıkça ifade edildiğini, davacı yanın manevi tazminat taleplerinden hiçbir şekilde sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin temerrütünün söz konusu olmadığını, davacı yanın talep edebileceği faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren değil ancak ve ancak kaza tarihinden itibaren yasal faiz şeklinde olduğunu, bununla birlikte, Trafik Sigortası Genel Şartları B2.-2.4 maddesi “Sigortacı karşı taraf lehine hükmedilen dava masrafları ile Komisyon tarafından hükmedilen karşı taraf avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder.” hükmü uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun hem asıl alacak hem de avukatlık ücreti, yargılama giderleri ve harç açısından poliçe limitleri ile oranlı olarak sınırlandırılması gerektiğini, tüm bu açıklamaları kapsamında ve belirttikleri hukuki gerekçeler ışığında huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etme zarureti hasıl olduğundan bahisle davacı tarafça taraflarına tebliğ edilmeyen delillerin tebliğe çıkartılması için davacıya kesin süre verilmesine, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, aksi halde işbu dilekçede izah ettikleri hususların (davacıların destekten yararlanma yaşlarının, kusur, faiz, tazminat tespiti vs.) nazara ittihazına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule İlişkin İtirazlarının, davacı taraftan talep edilen eksik belgelerin müvekkili şirkete iletilmediğini, gerekli belgeler usul ve yasalara aykırılık teşkil edecek şekilde sigorta şirketine iletilmediğinden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olup temerrüde de düşmediğini, dava eklerinin taraflarına tebliği gerektiğini, davacı tarafın maluliyet sebebiyle uğradığı zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin hem asıl alacak ve hem de dava masrafları açısından poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—–İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davacının yaşı, destek süresi, mesleği, somut olayda destekten yoksun kalanların destek süreleri, eşinin tekrar evlenme olasılığı gibi Yargıtay kararlarına uygun olarak, aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, müvekkil şirketin söz konusu zarardan kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, başvuranların talepleri için dava öncesinde müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine, mevzuat hükümlerine göre tazminat hesap edilmiş ve ödenmek istenmiş ancak ödeme teklifi başvuranlar tarafından kabul edilmediğini, Hazine Müsteşarlığı’nın Genelgesine uygun olarak Aktüer Siciline Kayıtlı aktüer tarafından, Trafik Sigortası Genel Şartlarına uygun olarak tazminat hesabının yapılması gerektiğini, Genel Şartlara göre; kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlenmiştir. Destek tazminatının hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını talep ettiklerini, mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacı tarafından, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılması gerektiğini, bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğini talep ettiklerini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, cenaze ve defin masrafları için somut belge ve deliller gerektiğini, davacının belgesiz ve fahiş taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ve faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğinden bahisle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin ——ilçesi sınırları içerisinde olduğunu, ceza yargılamasının da —-bulunan —–Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldığını, hem usul ekonomisi hemde delillerin toplanmasındaki kolaylık nedeni ile davanın ——Adli yargı bölgesinde yapılması gerektiğini, kazaya karışan davalıların yerleşim yerinin —–olduğunu, davada taraf olarak gösterilen Sigorta şirketlerinin —– Bölge Müdürlükleri bulunduğunu, sigorta poliçesini de —- acentesinin düzenlediğini, kazanın meydana geldiği yerin—- ilçesinde olduğunu, dolayısıyla yetki itirazında bulunduklarını ve dosyanın nöbetçi ——Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, yine davadaki tüm iddia ve talepler yönünden zaman aşımı def’inde bulunduklarını, davacılar vekili tarafından mahkemeye sunulan bila tarihli dilekçe ile davacılar yararına ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talep edildiğini, söz konusu davanın müvekkili davalı —- yönünden haksız ve dayanaksız olup reddi gerektiğini, şöyle ki; müvekkili davalı —- 06.01.2021 tarihinde saat 17:00 sıralarında aracındaki hafriyat yükünü boşaltıp, boş bir şekilde yük almaya giderken, sevk ve idaresindeki —–plaka sayılı kamyon ile olay yeri olan —– kavşağına geldiğini, kavşağa giriş yaptığını, bu sırada ana yoldan araçların geçmekte olduğunu gördüğünden aracını durdurup el frenini kaldırdığını ve ana yoldan geçen araçların geçişini beklediğini ancak ve ne yazık ki bu sırada, müvekkillin aracına göre ana yolun sağ tarafından gelen ve yaklaşık hızının 150 km olduğu değerlendirilen bir otomobilin, hızla kavşağa doğru yöneldiğini, söz konusu aracın bir anda sol refüje çarptığını, 40 metre sürüklenerek önce bordür taşlarını kırdığını, sonra ışıklı levhayı kırdığını ve sürüklenerek kavşak içerisinde beklemekte olan müvekkiline ait araca çarptığını, olayın hemen akabinde, olay yerine gelen Jandarma Trafik görevlileri kazaya ilişkin tüm delil, iz ve emareleri toplayarak, tutanağa bağladığını, Jandarma Trafik görevlileri tarafından tanzim edilen 06.01.2021 tarihli olay yeri krokisi, olay yerinin tasviri, görgü ve tespitleri, olay yeri görgü ve tespit tutanağı, olay yerine ait fotoğraflar ve video kayıtları, ölümlü /yaralamalı trafik kazası tespit tutanağı, kaza yeri krokisi ile olayın oluş biçimi net bir şekilde tespit edildiğini, İlçe Jandarma Komutanlığının olay yeri inceleme trafik ekipleri tarafından hazırlanan rapora göre, söz konusu çarpışma noktasının kavşak içerisinde olduğunun sabit olduğunu, aynı raporun devamında müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini ve meydana gelen ölümlü yaralamalı trafik kazası nedeniyle herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığının belirtildiğini, olayın oluş biçimi ile ilgili tüm somut delillerin Jandarma Trafik Ekipleri tarafından tespit edildiğini, dolayısıyla bu delillerin hiçbir şekilde yoruma açık olmadığını, adli olaylarda, olayın hemen ardından, olay mahallinde bizzat delillere temas ederek, olayı adeta tekrar yaşayarak yapılan çalışma ve tespitlerin çok kıymetli olduğunu, Jandarma Trafik Ekiplerinin olay yerine sıcağı sıcağına giden ve çalışmalarını yapan görevliler olduğunu, müvekkilinin sevk ve idaresindeki —-plakalı araç ile bu araca çarpan —– plakalı aracın çarpışma noktası olan yer kavşak içerisinde olduğunu, diğer davalı —– ait aracın 41 metre ileriden sol refüje çarptığı aynı hizada sürüklenerek kavşağa kadar geldiği de bıraktığı izler ile sabit olduğunu, —– plakalı aracın iddia edildiği gibi yol içinde hareket etmiş olsaydı zaten kaza yerine kadar iz bırakacak ve kazanın çarpışma noktası da kavşağın dışında olacağını, oysa çarpışma noktası kavşağın içinde olduğunu, —– plakalı araçta yolda değil, yolun dışından sürüklenerek kavşağa geldiğini, dolayısıyla trafik kurallarına uygun ve güvenli biçimde kavşak içinde bekleyen müvekkiline ait araç yönünden bir kusur söz konusu olamayacağını, bir kimsenin istenmeyen bir neticeden sorumlu tutulabilmesi için en az taksir derecesinde kusurunun olması gerektiğini, bahse konu olayda müvekkilinin aracını kavşak dönüş noktasında durduğunu ve el frenini de çektiğini, karşıdan gelen ve kontrolden çıkan aracın ise önce sol bariyerlere, ardından da müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin bu olayda alabileceği hiçbir önlemin olmadığını, hiçbir kusurunun da olmadığını, müvekkilinin kazada hiçbir kusuru olmamasına rağmen —- Ağır Ceza Mahkemesinin—–. sayılı dosyasında 06.07.2021 tarihinde verilen kararla müvekkilinin tali kusurlu bulunduğunu ve hapis cezasına mahkum edildiğini, söz konusu karara taraflarınca itiraz edilerek istinaf yasa yoluna götürüldüğünü, dosyanın hala inceleme aşamasında olduğunu, müvekkilinin yargılandığı kesinleşmemiş Ceza Mahkemesi kararına göre müvekkilinin tali kusurlu bulunması dosya kapsamına aykırılık oluşturduğunu, mahkemeniz Ceza Yargılamasının tespit ettiği maddi vakalarla bağlı olsada belirlediği kusur oranı ile bağlı olmadığını, Ceza Mahkemesindeki dosyada aldırılan kusur raporu olayın hemen akabinde tanzim edilen trafik kolluğu, olay yeri inceleme ve kaza tutanağına açıkça aykırı olduğunu, bu somut gerçeğe rağmen—–Ağır Ceza Mahkemesinin —- sayılı yargılama dosyasında ihtisas niteliği bulunmayan —– kurumundan bilirkişi raporu alındığını ve bu rapora göre ise müvekkil tali kusurlu bulunduğunu, mahkeme raporları arasındaki çelişkiyi gidermeden karar verdiğini, mahkemenizde yargılama konusu yapılan trafik kazası ile ilgili olarak öncelikle trafik kolluğu tarafından tanzim edilen İlçe Jandarma Komutanlığı olay yeri inceleme trafik ekipleri tarafından hazırlanan 06.01.2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre müvekkilinin kusursuz bulunduğunu, buna rağmen soruşturma ve kovuşturma sırasında alınan oluşa aykırı, çelişkili raporlar ile müvekkil tali kusurlu bulunduğunu, itirazlarına rağmen mahkemece hatalı rapora dayanarak müvekkil tali kusurlu bulunduğunu, bu çerçevede olmak üzere mahkemenizce ya 06.01.2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı esas alınarak kusur belirlenmeli, buna mahkemece değer verilmez ise —– kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığından oluşa uygun ve denetime elverişli ve tarafların kusur durumunu gösterir bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin davalının kusurlu olduğunu kabul etmemekle birlikte davacı yanın talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarları da fahiş olup, haksız zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, bu nedenle ve öncelikle davacıların vefat eden murislerinden dolayı destekten yoksun kalıp kalmadıklarının belirlenmesini talep ettiklerini, murisin vefat tarihindeki çocuklarının yaşı, murisin desteğinden yararlanıp yararlanmadıklarının ve kaç yaşına kadar yararlanacağının da tespit edilmesini talep ettiklerini, bilindiği üzere manevi tazminat haksız fiilden zarar görenin elem ve acısının tatminine yönelik bir tazminat olup takdiride hakime ait olduğunu, şüphesiz ki bu tazminatın zenginleştirici nitelikte olmaması gerektiğini, müvekkili yönünden kazadaki kusurun hiçbir tereddüte yer vermeyecek biçimde tespit edilmeli, kusursuzluluğu halinde manevi tazminata da hükmedilmemesi gerektiğini, iş bu davayı kabul etmemekle birlikte kazaya karışan dava konusu—- plaka sayılı araç maddi zarar yönünden zorunlu mali mesuliyet sigortası ile manevi zarar yönünden de kasko poliçesi ile rizokalara karşı güvence altına alındığını, bu nedenle davanın sigorta şirketlerine ihbarinıda talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle açılan davaya itiraz ettiklerini ve reddini talep ettiklerinden bahisle haksız ve dayanaksız davanın müvekkili davalı —– yönünden reddi ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı yan davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —– vekili 12/04/2023 tarihli beyan dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, huzurdaki davaya konu kazanın hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde iddia edildiği gibi meydana geldiğinin ispatı gerektiğini, davacı tarafın, iddiasını belgeleriyle ispatla yükümlü olduğunu, davacı her ne kadar kazanın oluşumunda davalı müvekkilinin kusurlu olduğunu iddia etse de bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dosyanın kusur raporu alınmak üzere —- Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’na gönderilerek yeniden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere dosyada hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların desteğinin kazada emniyet kemeri takmaması nedeniyle kazada müterafik kusuru bulunduğundan tazminat hesabından %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, zira davacıların desteğinin emniyet kemerini takıyor olsa idi kazanın sonucu bu denli ağır olmayacak ve belki de müteveffa kazayı yaralanarak atlatabileceğini, dolayısıyla davacı yanın ağır kusuru ile yaralanmasının derecesini arttırdığını, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu kaza sebebiyle davalı aleyhine hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, emniyet kemeri takılması, trafik kazalarının etkisini hafifletmekte olup, kazalarda ağır sonuçların meydana gelmesini önlemekte olduğunu, emniyet kemerinin yolculuk esnasında takılması gerektiğinin herkesçe bilinmekte olup emniyet kemeri takmayan davacıların desteğinin kazanın oluşumunda açıkça kusurlu olduğunun ispatı niteliğinde olduğunu, ayrıca huzurdaki davaya konu kazada davacıların desteği yolcu konumunda olup söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğundan tazminattan en az %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gereken indirim sebepleri olduğunu, bu nedenle, dava konusu olayda meydana gelmiş olan özel sebepler sebebiyle yerel mahkeme tarafından işbu hususların re’sen araştırılarak tazminatta indirim yapılması hakkaniyet gereği olduğunu, davacıların dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları manevi tazminat miktarının fahiş olup, manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davacıların her iki davalıdan ayrı ayrı manevi tazminat istemelerinin manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin ancak dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğundan bahisle haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
—-Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/05/2022 tarihli kusur raporu özetle; “Tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, kurumumuz—- Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, dosyada mevcut bilirkişi raporu, —-. Ağır Ceza Mahkemesi —–sayılı Gerekçeli Kararı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında anlatıldığı şekilde gerçekleştiği anlaşılmış, müterafik (Birlikte) kusur kavramını belirten; TBK Borçlar Kanunu’nun 52. Maddesine göre; ‘zarar gören… zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş, yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise; Hakim, tazminatı indirebilir ya da tamamen kaldırabilir’ olarak düzenlenmiştir. Yargıtay —-Hukuk Dairesi’nin uygulamaları doğrultusunda (Yargıtay —– Hukuk Dairesi’nin —-Esas ve—- Karar sayılı ilamı) müteveffa yolcu —–müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve değerlendirilmesinin takdiri sayın mahkemeye bırakılmış, kazanın oluşumundaki sürücünün kusur durumu gözetilerek kaza irdelenmiştir.
Mevcut bulgulara göre;
A) Sürücü —-sevk ve idaresinde bulunan araç ile seyir sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, istikamet yönüne hitaben bulunan trafik işaret levha durumunu da dikkate alarak kaza mahalli kavşak noktasına yaklaştığı sırada hızını mahal şartlarına uydurması, seyrini istikamet yönü içerisinde kalacak şekilde müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden seyirle gelmiş olduğu kavşak yaklaşımında direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafında bulunan orta refüj bordür taşlarına çarpması akabinde bir süre sürüklenip trafik işaret levhasına çarpması akabinde kavşak noktasına hafif şekilde giriş yapan sürücü idaresindeki araca çarpması sonucu gerçekleşen kazada kusurludur.
B) Sürücü —-sevk ve idaresinde bulunan araç ile kaza mahalli kavşak noktasına geldiği esnada seyir yönüne hitaben bulunan trafik işaret levhasına riayet ederek kavşak gerisinde geçiş için duraklaması gerekirken bu hususlara yeterince riayet etmeden hafif şekilde kavşağa girmiş vaziyette anayola çıkma hazırlığında bulunduğu sırada gerçekleşen kazada kusurludur.

SONUÇ:
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Sürücü—- %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü —- %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklindedir.
Aktüerya bilirkişi —- 21/07/2022 tarihli raporu özetle; “Davacı eş —– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 930.255,06 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 254.243,58 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı—–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 93.025,51 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (930.255,06-254.243,58-93.025,51) = 582.986,00 TL’lik kısımdan—- plakalı otomobil sürücüsü —– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı oğul —– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 90.205,69 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 24.653,69 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekti *Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 9.020,57 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (90.205,69-24.653,69-9.020,57) = 56.531,40 TL’lik kısımdan—- plakalı otomobil sürücü —- sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı oğul —- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 116.934,29 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 31.958,75 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı—- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 11.693,43 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (116.934,29-31.958,75-11.693,43) = 73.282,10 TL’lik kısımdan—-plakalı otomobil sürücüsü—-sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı baba —- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 137.723,16 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 37.640,46 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 13.772,32 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (137.723,16-37.640,46-13.772,32) = 86.310,40 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü —- sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı anne —– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 225.036,00 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 61.503,52 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 22.503,60 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (225.036,00-61.503,52-22.503,60) = 141.028,90 TL’lik kısımdan—-plakalı otomobil sürücüsü —-sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu,” şeklindedir. Davacı vekilinin 21/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi özetle; “Bedel artırım dilekçemizle, Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; belirsiz alacak davamızı toplam 1.500.154,2 TL olarak arttırarak ve söz konusu tutarın harcını tamamlayarak; —- için 10.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı talebimizi 930.255,06 TL olarak, —- için 10.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı talebimizi 90.205,69 TL olarak, —–için 10.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı talebimizi 116.934,29 TL, —– için 10.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı talebimizi 137.723,16 TL,—- için 10.000,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminatı alacağı talebimizi 225.036,00 TL olmak üzere toplam 1.500.154,2 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” şeklindedir. Davacı vekilinin 28/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi özetle; “İş bu Islah dilekçemiz alacağımızın, dava dilekçesi ile belirttiğimiz gibi, Tahkikat sonucunda müvekkilimizin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, mahkemeniz tarafından verilecek süre de açmış olduğumuz belirsiz alacak davamızı arttırılmak ve manezi tazminata ve fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalmak kaydıyla, —- için 10.000,00 TL,—- için 10.000,00 TL,—- için 10.000,00 TL, —- için 10.000 TL,—- için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan, sigorta şirketininin sigorta poliçesinde yazılı limiti ile sınırlı olmak üzere, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili talebimizi, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; belirsiz alacak davamızda maddi tazminat talebimizi toplam 1.500.154,2 TL olarak arttırarak ve söz konusu tutarın harcını tamamlayarak ve sigorta şirketlerinin limitleri ile sınırlı olmak üzere arttıryoruz; 1- Davacı eş—- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 930.255,06 TL olduğu, söz konusu tutar alacaktan sigorta şirketlerinin sorumluluğu ile sınırlı olmak üzere; Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 254.243,58 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile Davalı — ile birlikte —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 93.025,51 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı —-ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (930.255,06-254.243,58-93.025,51) = 582.986,00 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü —-sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile —- tahsiline, – Davacı oğul —– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 90.205,69 TL olduğu, söz konusu tutarın, Davalı —–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 24.653,69 TL tutarla, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı —- ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 9.020,57 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte—– müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (90.205,69-24.653,69-9.020,57) = 56.531,40 TL’lik kısımdan —- plakalı otomobil sürücüsü —– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek —- tahsiline, 3- Davacı oğul—–adına hesaplanan destek tazminatının toplam 116.934,29 TL olduğu, söz konusu tutarın o Davalı—– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 31.958,75 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek—- ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı —–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 11.693,43 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —- müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacı baba—- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 137.723,16 TL olduğu, söz konusu tutarın Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 37.640,46 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —– ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 13.772,32 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —— müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (137.723,16-37.640,46-13.772,32) = 86.310,40 TL’lik kısımdan —– plakalı otomobil sürücüsü—–sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği, 5- Davacı anne —–adına hesaplanan destek tazminatının toplam 225.036,00 TL olduğu, söz konusu tutarın Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 61.503,52 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren işeyecek avans faizi ile birlikte—– tahsiline, Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 22.503,60 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte —-müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (225.036,00-61.503,52-22.503,60) = 141.028,90 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü —– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden avans faizi ile tahsiline, olmak üzere toplam 1.500.154,20 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 6-Davalılardan —-müvekkillerimden —-için 60.000 TL—- İçin 60.000 TL, —– için 60.000 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, 7-Davalılardan—– müvekkillerimden —- için 20.000 TL—- İçin 20.000 TL, —– için 20.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi” şeklindedir.
Kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinde poliçe limitinin 430.000,00 TL olduğu anlaşılmakla Aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişi —– 17/04/2023 tarihli ek raporu özetle; “06.01.2021 tarihli kazada desteklerini kaybettikleri iddiasında bulunan davacıların taleplerine ilişkin olarak; Davacı eş —– adına hesaplanan destek tazminatının ” toplam 1.263.873,08 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı—- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 243.806,91 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı—– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 126.387,31 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (1.263.873,08-243.806,91-126.387,31) = 893.678,86 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü —- sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı oğul—– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 146.113,37 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 28.185,94 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı —— poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 14.611,34 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (146.113,37-28.185,94-14.611,34) = 103.316,09 TL’lik kısımdan—– plakalı otomobil sürücüsü—– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
Davacı oğul—– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 192.045,58 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 37.046,47 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı—– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 19.204,45 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (192.045,58-37.046,47-19.204,45) = 135.794,66 TL’lik kısımdan —–plakalı otomobil sürücüsü —–sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı baba —- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 204.999,89 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 43.939,36 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı —- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 22.777,77 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (204.999,89-43.939,36-22.777,77) = 138.282,76 TL’lik kısımdan —- plakalı otomobil sürücüsü—–sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Davacı anne —- adına hesaplanan destek tazminatının toplam 399.271,57 TL olduğu, söz konusu tutarın *Davalı—–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 77.021,32 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Davalı—- poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 39.927,16 TL olduğu, söz konusu tutara 26.05.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, *Aşan kısım olan (399.271,57-77.021,32-39.927,16) = 282.423,09 TL’lik kısımdan—- plakalı otomobil sürücüsü —-sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi gerektiği,
Manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu,” şeklindedir.
Davacı vekilinin 17/07/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi özetle; “Bedel artırım dilekçemizle; Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; belirsiz alacak davamızı toplam 2.206.303,49 TL olarak artırarak ve söz konusu tutarın harcını tamamlayarak; Davacı eş—– adına hesaplanan destek tazminatının hesaplama tarihi itibariyle toplam 1.263.873,08 TL olduğu hesağlandığından, söz konusu tutar alacaktan sigorta şirketlerinin sorumluluğu ile sınırlı olmak üzere; —- için hesaplanan toplam tutarın 243.806,91 TL ‘sinin Davalı—–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 243.806,91 TL olduğu, söz konusu tutarın 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı —-ile—– müştereken ve müteselsilen tahsiline, 126.387,31 TL’sinin Davalı —–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 126.387,31 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı —-. ile birlikte —- müştereken ve müteselsilen tahsiline, geri kalan Aşan kısım olan (1.263.873,08-243.806,91-126.387,31) = 893.678,86 TL’lik kısımdan —- plakalı otomobil sürücüsü —- sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile —- tahsiline, Davacı oğul —– adına hesaplama tarihinde hesaplanan destek tazminatının toplam 146.113,37 TL olduğu, söz konusu tutardan 28.185,94 TL’sinin Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 28.185,94 TL tutarla, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı —–. ile —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, 14.611,34 TL’sinin davalı —-poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 14.611,34 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte —–müştereken ve müteselsilen tahsiline, geri kalan Aşan kısım olan (146.113,37-28.185,94-14.611,34) = 103.316,09 TL’lik kısımdan —–plakalı otomobil sürücüsü—– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek—- tahsiline, Davacı oğul —–adına hesaplama tarihi itibariyle destek tazminatının toplam 192.045,58 TL olduğu, söz konusu tutardan 37.046,47 TL’sinin, Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 37.046,47 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —- ve —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, 19.204,45 TL’sinin Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 19.204,45 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —– müştereken ve müteselsilen tahsiline,geri kalan Aşan kısım olan (192.045,58-37.046,47-19.204,45) = 135.794,66 TL’lik kısımdan—– plakalı otomobil sürücüsü —–sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek —- tahsiline, Davacı baba —– adına hesaplanan destek tazminatının toplam 204.999,89 TL olduğu, söz konusu tutardan 43.939,39 TL!sinin Davalı—–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 43.939,36 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalılar —- ve—-müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı —– poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 22.777,77 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (204.999,89-43.939,36-22.777,77) = 138.282,76 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü—– sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek —– tahsiline,
Davacı anne —– tazminatının toplam 399.271,57 TL olduğu, söz konusu tutarın Davalı—–poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 77.021,32 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte —-ve —– müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı ——poliçe teminat üst limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun 39.927,16 TL olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte—– müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan kısım olan (399.271,57-77.021,32-39.927,16) = 282.423,09 TL’lik kısımdan —-plakalı otomobil sürücüsü —–sorumlu olduğu, söz konusu tutara 06.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek—- tahsiline, olmak üzere toplam 2.206.303,49 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Davalılardan—- müvekkillerimden —- için 60.000 TL —– İçin 60.000 TL,—– için 60.000 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, Davalılardan —- müvekkillerimden —-için 20.000 TL,—– İçin 20.000 TL, —– için 20.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi” şeklindedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
06/01/2021 günü saat 17:00 sıralarında davalı sürücü—– sevk ve idaresinde bulunan—– plaka sayılı otomobil ile —- karayolunu takiben —– istikametinden —– yönüne doğru seyir halindeyken kaza mahalli kavşak yaklaşımına geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre yolun sol tarafında bulunan orta refüj bordür taşlarına çarpması ve çarpmanın etkisi ile yaklaşık 41m kontrolsüzce ilerledikten sonra kavşak girişinde bulunan trafik işaret levhasına çarpması akabinde idaresindeki aracın ön kısımları ile; yolun sol tarafında bulunan kavşak kolundan kavşağa girmiş vaziyette anayola çıkma hazırlığında bulunan davalı sürücü —– sevk ve idaresindeki —–plaka sayılı kamyonun sağ ön yan kısımlarına çarpması ve bu çarpmanın etkisi ile geriye doğru ötelenen kamyonun arka köşe kısımları ile gerisinde bulunan dava dışı sürücü—- sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı aracın sol ön yan kısımlarına çarpması sonucu, davalı sürücü—– idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan müteveffa —– ölümüne konu trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —– sevk ve idaresinde bulunan araç ile seyir sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, istikamet yönüne hitaben bulunan trafik işaret levha durumunu da dikkate alarak kaza mahalli kavşak noktasına yaklaştığı sırada hızını mahal şartlarına uydurması, seyrini istikamet yönü içerisinde kalacak şekilde müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden seyirle gelmiş olduğu kavşak yaklaşımında direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafında bulunan orta refüj bordür taşlarına çarpması akabinde bir süre sürüklenip trafik işaret levhasına çarpması akabinde kavşak noktasına hafif şekilde giriş yapan sürücü idaresindeki araca çarpması sonucu gerçekleşen kazada %90 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı sürücü—- sevk ve idaresinde bulunan araç ile kaza mahalli kavşak noktasına geldiği esnada seyir yönüne hitaben bulunan trafik işaret levhasına riayet ederek kavşak gerisinde geçiş için duraklaması gerekirken bu hususlara yeterince riayet etmeden hafif şekilde kavşağa girmiş vaziyette anayola çıkma hazırlığında bulunduğu sırada gerçekleşen kazada %10 oranında kusurlu olduğu, müteveffa —– kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, davacıların müteveffa —– eş, çocuk, baba ve annesi olduğu ve ölüm sebebiyle destekten yoksun kaldıkları, son alınan 17/04/2023 tarihli aktüerya bilirkişi raporuyla davacıların destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının ve davalı sürücülerin kusurları oranında sorumlu oldukları miktarların hesaplandığı görülmüştür. Olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Sorumluluk Genel olarak başlıklı 49 ncu maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlemiştir. Haksız fiil faili davalı sürücüler—–ve —–olup TBK 49 ve devamı maddeleri uyarınca başkasına verdikleri zararı gidermekle yükümlüdürler. Davalı sürücü—–kural olarak bilirkişi tarafından tespit olunan maddi zararın %90’ından, davalı sürücü —– ise %10’undan sorumludur. Davalı —- Şirketi de kazaya karışan —–plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı olduğundan araç sürücüsü—– kusuru ve poliçe limitlerinde meydana gelen zarardan sorumludur. Davalı —– Şirketi de kazaya karışan —–plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı olduğundan araç sürücüsü —–kusuru ve poliçe limitlerinde meydana gelen zarardan sorumludur. Kazaya karışan —–plakalı araç hususi araç olduğundan yasal faiz, —– plakalı araç ticari araç olduğundan avans faizi uygulanmıştır. Sigorta şirketleri için temerrüt tarihi arabuluculuğun başladığı 26/05/2021 tarihi, diğer davalılar —– yönünden ise kaza tarihi olan 06/01/2021 tarihidir. Müteveffa—– araç içerisinde emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu bulunmuş ve aktüerya bilirkişisi tarafından tespit olunan tüm maddi zarardan %20 oranında indirim yapılmış yine davalı—- Şirketi vekili cevap dilekçesiyle hatır taşıması indirimi talep etmiş olup olup müteveffa —- plakalı araçta ücret ödemeksizin ve bir akrabalık ilişkisi bulunmaksızın hatır için taşındığı anlaşıldığından davalı —- Şirketi ve —- müteselsil sorumlu olduğu maddi zarar kısmı yönünden ayrıca %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış, davalı—–süresinde cevap dilekçesi verip hatır taşıması indirimi talep etmediğinden tek başına sorumlu olduğu kısım yönünden hatır taşıması indirimi yapılmamış olmakla nihai miktarlar üzerinden dava kısmen kabul edilmiştir ( Davalılar —– yönünden, davalı —-hatır taşıması definde bulunduğundan müteselsil sorumlu oldukları maddi tazminattan önce %20 müterafik kusur, sonra bakiyesinden %20 hatır taşıması kesilerek bulunmuştur. Örnek: Davalılar—–sorumluluğu yönünden, davacı eş —- için bilirkişi tarafından hesaplanan 243.806,91 TL, 243.806,91 * 0,80 = 195.045,52 TL, 195.045,52 * 0,80 = 156.036,42 TL NOT: Kısa kararın A. 1- a) kısmında sehven yazım hatası yapılarak 152.036,42 TL olarak yazılmış olup HMK 304 (1) maddesi gereğince gerekçeli kararda re’sen düzeltilmiştir. ) ( Davalılar —— yönünden, müteselsil sorumlu oldukları maddi tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Örnek: Davalılar —– sorumluluğu yönünden, davacı eş —- için bilirkişi tarafından hesaplanan 126.387,31 TL, 126.387,31 * 0,80 = 101.109,85 TL ) ( Davalı —– süresi içinde cevap dilekçesi vermediğinden hatır taşıması definden kendi payına düşen kısımdan yararlanamaz, sadece müterafik kusur indiriminden faydalanabilir. Örnek: Davalı—–müstakil yönünden, davacı eş —— için bilirkişi tarafından hesaplanan 893.678,86 TL, 893.678,86 * 0,80 = 714.943,09 TL )
TBK’nun Manevi tazminat başlıklı 56 ncı maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlemiştir. Maddeye göre hâkim bir kimsenin ölümü hâlinde, olayın özelliklerini göz önünde tutarak ölenin yakınlarına da uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Bu para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, ölenin yakınlarında, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Ölenin yakınlarının zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve —–sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yukarıda anlatılan ölçütler göz önüne alınarak davacıların duyduğu acı ve elem, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davacının yaşı, davalı sürücülerin kusur oranları göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A. 1- a) Davacı eş —- için 156.036,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —–Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar—– Şirketi ve—– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı eş —- verilmesine,
b) Davacı eş —–için 101.109,85 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —– Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —–yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar —- Şirketi ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı eş —-verilmesine,
c) Davacı eş —- için 714.943,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—- alınarak davacı eş —- verilmesine,
2- a) Davacı oğul —- için 18.039,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —-Şirketi ve—- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı oğul —-verilmesine,
b) Davacı oğul —- için 11.689,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı—–Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar —–müştereken ve müteselsilen alınarak davacı oğul —-verilmesine,
c) Davacı oğul —- için 82.652,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı oğul —- verilmesine,
3- a) Davacı oğul —– için 23.709,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —- Şirketi ve —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı oğul —- verilmesine,
b) Davacı oğul —–için 15.363,56 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı—-Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —–yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar —-Şirketi ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı oğul—-verilmesine,
c) Davacı oğul —– için 108.635,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı oğul —– verilmesine,
4-a) Davacı baba —–için 28.121,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —–Anonim Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —- yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar—- Şirketi ve—- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba —-verilmesine,
b) Davacı baba —– için 18.222,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —– Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı —– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar —–Şirketi ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı baba—-verilmesine,
c) Davacı baba —– için 110.626,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—- alınarak davacı baba—- verilmesine,
5- a) Davacı anne —- için 49.293,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı—–Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı—– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar —-Şirketi ve—-müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne —- verilmesine,
b) Davacı anne —–için 31.941,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- Şirketi yönünden 26/05/2021 tarihinden, davalı—– yönünden 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar —- Şirketi ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne—- verilmesine,
c) Davacı anne —– için 225.938,47 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– alınarak davacı anne —– verilmesine,
6-a) Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 115.875,81 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 298,86 TL harç ile dava esnasında yatırılan 8.474,49 TL tamamlama harcı toplamı olan 8.773,35 TL’den mahsubu ile arta kalan 107.102,46 TL harcın davalılar —-Şirketi (davalı —– Şirketi %16,22’sinden, davalılar —–Şirketi %10,51’inden sorumlu)’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 298,86 TL harç ile dava esnasında yatırılan 8.474,49 TL tamamlama harcı toplamı olan 8.773,35 TL harcın davalılar —- Şirketi,—-Anonim Şirketi (davalı —-Şirketi %16,22’sinden, davalılar—–Şirketi %10,51’inden sorumlu)’nden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
c) Maddi tazminat talebi yönünden davacılar vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 207.705,82 TL vekalet ücretinin davalılar —– Şirketi %16,22’sinden, davalılar —-Şirketi %10,51’inden sorumlu)’nden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
B. 1- a) Davacı eş —– için 20.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—-alınarak davacı —-verilmesine,
b) Davacı oğul —– için 20.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı —- verilmesine,
c) Davacı oğul —– için 20.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı —- verilmesine,
2- a) Davacı eş —– için 4.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– alınarak davacı —- verilmesine,
b) Davacı oğul —– için 4.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—- alınarak davacı—- verilmesine,
c) Davacı oğul —- – için 4.000,00 TL manevi tazminatın 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —-alınarak davacı —- verilmesine,
3-a) Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 4.918,00 TL harcın davalılar —– (davalı—— %16,66’sından sorumlu) tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b) Davacılar vekilinin davalı—–yönelik manevi tazminat talebi yönünden lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı—–tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
c) Davacılar vekilinin davalı —–yönelik manevi tazminat talebi yönünden lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.000,00 TL vekalet ücretinin davalı—— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
ç) Davalı —— yönelik manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı için karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı—– verilmesine,

d) Davalı—– yönelik manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı için karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı —–verilmesine,
C. Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davacı tarafça yapılan toplam 2.987,30 TL yargılama giderinin maddi tazminatta takdiri indirim uygulandığından tamamının davalılar—- Şirketi, —-Şirketi (davalı —-Anonim Şirketi %16,22’sinden, davalılar—–Şirketi %10,51’inden sorumlu)’nden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılar—- Şirketi (davalı—- Anonim Şirketi %16,22’sinden, davalılar —- Şirketi %10,51’inden sorumlu)’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere Davacı vekili, Davalı —- vekili ve Davalı—-vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.