Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/624 E. 2023/1021 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/624
KARAR NO : 2023/1021

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/09/2023
KARAR TARİHİ : 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davacı kurum ile ihyası istenen —- Şirketi arasında —- İş Mahkemesi’nin—- Esas Sayılı dosyasında işlem gören rücuen alacağa dayalı itirazın iptali davası görüldüğünü, yargılama sırasında 17.08.2022 tarihli —–Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazıda ilgili şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12.04.2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydı terkin olduğunun belirtildiğini, —–İş Mahkemesi’nin —– Esas Sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, şirketin ihyası ve tasfiye memurunun atanması için ara karar gereği iş bu davayı açmak için taraflarına yetki verildiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle T.T.K.’nın 547. Maddesi uyarınca —– Limited şirketinin ihyasına karar verilmesini, Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle,—–Şirketi’nin ihyasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—–Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın, olağan tasfiye sonucu gerekli prosedürün yerine getirilmesi ve talep üzerine ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde —–Şirketi’nin (SN: ——) ek tasfiyesine karar verilmesi kapsamında olduğunu, Davacı, husumetinin yalnızca yasal hasım olan müvekkil Müdürlüğe yönelttiğini, Oysa usule ve Yargıtay içtihatlarına göre, husumetin aynı zamanda tasfiye memuru —– yöneltilmesi gerektiğini, Bu itibarla, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kuralları ve davacının iddiaları değerlendirirken anılan hususların göz önünde bulundurulmasının önem arz ettiğini, Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK M. 32 Ve Ticaret Sicili Yönetmeliği M. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicili Müdürlüğü, ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini,“..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir.Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, Tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, Henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye sürecinin sonuçlandırıldığını, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, mahkememizce dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK M. 547/2 gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, TTK M. 547/2’ye göre, mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilmesi durumunda şirketin ek tasfiye amacıyla ticaret siciline yeniden tescili ile birlikte bu işlemlerin yapılması için son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanması gerektiğini, zira Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, önceki tasfiye memurlarının görevinin terkin işlemiyle birlikte sona erdiğini, müvekkilin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkilin dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkil Müdürlük yönünden davanın reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —– duruşma gününü bildirir dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalı cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
—-İş Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının —– Başkanlığı, davalısının —– Şirketi olduğu, davanın konusunun iş kazası nedeniyle yapılan ödemenin rücuan tahsili için —- İcra Müdürlüğü’nün—- icra dosyasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebi olup mahkemece davacı tarafa ihya davası açması için yetki ve süre verildiği görülmüştür.—–Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün dosyada bulunan cevap yazısında; dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12/04/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
TTK’nun 547. maddesinde; Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasında bulunan ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12/04/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiyesinden sonra —– İş Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyasıyla açılan davanın başladığı ve derdest olduğu, derdest dava varken şirketin tasfiye edilemeyeceği anlaşılmakla davanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararın bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 326 (1) maddesi uyarınca; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Dava konusu şirket hakkında derdest —- İcra Müdürlüğü’nün —– icra dosyası bulunduğu halde tasfiyeyi tamamlayan tasfiye mamuru yargılama giderlerinden sorumlu olup davalı —– Ticaret Sicili Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile şirketin ihyasına ve son tasfiye memurunun ek tasfiye için atanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1—— Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün —- sırasında kayıtlı iken tasfiye olan —–Şirketi’nin —- İş Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasına münhasıran, yargılama ile icra ve infaz işlemleri tamamlanana kadar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547 nci maddesi uyarınca ŞİRKETİN EK TASFİYE İÇİN YENİDEN TESCİLİNE,
2-Son tasfiye memuru —– tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-İhya kararı kesinleştiğinde kararın—– Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde tescil ve ilanına, ilan işlemlerinin davacı tarafından yapılmasına,
4-Alınması gerekli 269,85 TL başvuru ve 269,85 TL peşin harç toplamı 539,70 TL harcın davalı tasfiye memuru —–alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kurum tarafından yapılan yargılama gideri toplamı 133,75 TL’nin davalı tasfiye memuru—–tahsili ile davacı kuruma verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalı tasfiye memuru —-tahsili ile davacı kuruma verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde re’sen yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.