Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/540 E. 2023/1110 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2023/540 Esas

KARAR NO: 2023/1110

DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)

DAVA TARİHİ: 31/07/2023

KARAR TARİHİ: 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı … ———- Ticaret Sicil Memurluğu’na ——— sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, müvekkillerinin davalı şirkette azınlık pay sahibi olduklarını, davalı şirketin26/03/2018 tarihli, bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair——— sayılı ——– Kararının 3/1-b-3 Maddesi gereğince 2023 yıllına ilişkin hesap döneminde bağımsız denetime tabi olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 339. Maddesinin birinci fıkrasında denetçinin her faaliyet dönemi içerisinde ve her halde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesinin şart koşulduğunu, ancak Türk Ticaret Kanunun 339. Maddesinin 6 bendinde genel kurul tarafından faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilmemesi halinde münferit pay sahiplerinin şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine müracaat ederek denetçi atanması talebinde bulunabileceklerini açık bir şekilde düzenlendiğini, dava tarihi itibari ile şirket genel kurulu halen toplanmadığını ve 2023 yılı hesap dönemine ilişkin olarak bir denetçi seçimi yapılmadığını, Davalı şirketin aynı zamanda hakim ortağı olan şirket müdürü uzun yıllardır azınlık pay sahiplerinin haklarını gasp etmekte, şirketi kendi çıkarları doğrultusunda keyfi olarak yönettiğini, şirket müdürü tarafından yapılan tüm genel kurullarda şirket ana sözleşmesi bertaraf edilmekte ve ana sözleşmede belirlenen oy sınırlamasına aykırı kararlar alındığını, Müvekkillerin kök murisi ——– vefat ettiği 2007 yılından itibaren şirkete ait tüm genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun açılan davalar neticesinde tespit edildiğini, müvekkilleri tarafından davalı şirket aleyhine özel denetim talebi ile ——– Esas sayılı dosyası ile açılan davada, davalı şirkete ait geçmiş dönem bağımsız denetim raporlarının celbi için ——— şirketine müzekkere yazılmasının talep edildiğini, denetim şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan 25.07.2023 tarihli cevap yazısında denetim şirketi ile davalı şirket arasında bir sözleşme olmadığı, davalı tarafından denetçi seçilmiş olmalarına rağmen denetim şirketi tarafından davalı adına denetçi beyanı verilmediği ve hatta denetçi şirket nezdinde davalı şirkete ait hiçbir kaydın bulunmadığının beyan edildiğini, konu müzekkere cevabı tarafımızca 26.07.2023 tarihinde uyap üzerinden görülmüş ve derhal denetim şirketinin yetkilisi ——— ile iletişime geçildiğini, yapılan görüşme neticesinde davalı şirket ile ———- şirketi arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığını, denetim raporlarında mevcut tüm imzaların sahte olduğunu, imzası bulunan denetçilerin şirketin adını dahi bu olay neticesinde duydukları, konu ile ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca konunun ——— Kurumuna da ihbar edildiğinin öğrenildiğini, sonrasında denetim raporlarında imzası olan diğer denetçi ——— ile iletişime geçilmiş, yapılan görüşme neticesinde kendisinin de olaydan yeni haberdar olduğunu, imzasının taklit edildiğini, davalı şirket ile hiç bir iş ilişkisinin olmadığını, sicilinin eski bir iş arkadaşı tarafından bilgisi ve rızası dışında kullanıldığını, raporlardaki tüm imzaların sahte olduğunu, konu ile ilgili 28.07.2023 tarihinde ——— Soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, davalı şirketin de aynı konu ile ilgili olarak ——– Soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğu öğrenildiğini, arz ve izah edildiği üzere davalı şirket müdürünün basiretsizliği nedeni ile davalı şirkete geçmiş 4 yılda hiç bağımsız denetim yapılmadığını, davalı şirkete ait 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin hesap dönemine ait bağımsız denetim raporlarının sahte olduğunun tespit edilmesi nedeni ile müvekkillerin davalı şirket yönetim organlarına da maalesef güveni kalmadığını, tüm bu nedenlerle mahkemenin huzurundaki iş bu davanın açılmasının zaruri olduğunu, Davalı şirkete ait geçmiş hesap dönemine ait raporların sahte olması, yani davalı şirketin esasen hiç bağımsız denetim geçirmemiş olması, hakim ortak şirket müdürünün davalı şirketi ana sözleşmeye, rekabet yasağına, Türk Ticaret Kanununa ve dürüstlük kuralına aykırı olarak yönetiyor olması nedeni ile müvekkillerimiz denetimin güvenilirlik ve şeffaflık yönünden sektör lideri olan bir firma tarafından yapılmasının beklendiğini, tüm bu nedenlerle mahkemenizin bağımsız denetim şirketleri arasında lider ekli dört firma arasından denetçi tayini yapmasını talep ettiklerini, Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile; Davanın kabulü ile TTK 399/6. Madde hükmü gereğince davalı şirketin 2023 yılına ait hesap dönemine ilişkin zorunlu denetiminin yapılması için mahkemenizce denetçi atanmasını, bağımsız denetim yapacak şirketin mahkemenizce aşağıda sayılan dört şirket arasından seçilmesini, ——— şirketi, ——— şirketi, ——— şirketi, ——– Şirketi Tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ olunmuş ancak davalı şirket davaya cevap vermemiştir.Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiştir.Davalı şirket vekili, 21/11/2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davalı şirketin 2023 yılı faaliyet raporu ve finansal bilgilerin denetlenmesi için ——— Şirketi’nin bağımsız denetçi olarak atandığını beyan etmiş ve sonrasında ilgili genel kurul toplantı tutanağını mahkememize sunmuştur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, davalı şirkete 2023 yılı için bağımsız denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı şirkete 2023 yılı için dava tarihi itibariyle henüz bağımsız denetçi atanmadığından bahisle önerilen şirketler arasından mahkemece seçilecek bir denetçi atanmasını talep etmektedir.Yargılama devam ederken davalı şirket tarafından yapılan 2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davalı şirketin 2023 yılı faaliyet raporu ve finansal bilgilerin denetlenmesi için ——– Şirketi’nin bağımsız denetçi olarak atandığı görülmüştür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Denetçi Seçim, görevden alma ve sözleşmenin feshi başlıklı 399 ncu maddesi “
(1) Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve ———- ile internet sitesinde ilan eder.
(2) Denetçiden denetleme görevi, sadece dördüncü fıkrada öngörüldüğü şekilde ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabilir.
(3) Konsolidasyona dâhil olan ana şirketin finansal tablolarını denetlemek için seçilen denetçi, başka bir denetçi seçilmediği takdirde, topluluk finansal tablolarının da denetçisi kabul edilir.
(4) Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi; a) Yönetim kurulunun, b) Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde, başka bir denetçi atayabilir.
(5) Görevden alma ve yeni denetçi atama davası, denetçinin seçiminin ——— ilanından itibaren üç hafta içinde açılır. Azlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri, şirketin pay sahibi sıfatını taşıyor olması şarttır.
(6) Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, dördüncü fıkrada gösterilen mahkemece atanır. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi red veya sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hâllerinde de uygulanır. Mahkemenin kararı kesindir. Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerde faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememiş olması halinde denetçi, şirket yönetim kurulunun teklifi üzerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu ——– tarafından atanır. ——— bu yetkisini Fon Kuruluna devredebilir.
(7) Denetçinin mahkeme tarafından atanması durumunda, emsal dikkate alınarak, ücreti ile muhtemel giderler için mahkeme veznesine yatırılması gereken ön ödeme mahkemece belirlenir. Bunlara üç iş günü içinde itiraz edilebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(8) Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Görüş yazısının içeriğine ilişkin fikir ayrılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş yazısı vermekten kaçınma haklı sebep sayılamaz. Denetçinin sözleşmeyi feshi yazılı ve gerekçeli olmalıdır. Denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlüdür; bu sonuçlar 402 nci maddeye uygun bir rapor hâline getirilerek genel kurula verilir.
(9) Denetçi altıncı fıkra hükmüne göre fesih ihbarında bulunduğu takdirde, yönetim kurulu hemen, geçici bir denetçi seçer ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı kurulun onayına sunar.” hükmünü düzenlemiştir
.Denetçi seçme görevinin genel kurulda olduğu, yargılama devam ederken davalı şirket genel kurulu tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397 ve devamı maddeleri, 26/09/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile 29/11/2022 tarihli ve 6434 karar sayılı “Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar”ın yürürlüğe konulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında, 2023 yılı faaliyet dönemi için davalı şirkete bağımsız denetçi atandığı, işbu davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle davalı şirketçe süresinde bağımsız denetçi atanmadığından davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla yargılama giderlerinden davalı şirketin sorumlu olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVA KONUSUZ KALDIĞINDAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan 269,85 TL başvurma harcı, 269,85 TL peşin harç ve 155,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 695,45 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK 399 (6) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13/12/2023