Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/500 E. 2023/991 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/500
KARAR NO : 2023/991

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2023
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin tekne sahibi ve kaptan olduğunu, “—–” isimli teknesi ile—–deniz turizmi yaptığını ve turistlik gezi turları düzenlediğini, teknesinin yenileme, bakım ve tadilat işleri için sözlü olarak davalılardan … ile 15/02/2023 tarihinde toplam 150.000,00 TL’ye anlaştığını, anlaşmaya göre müvekkilinin Şubat 2023 ayı sonunda teknesini davalı …—–” adresindeki tekne tamir atölyesine getireceğini, …01 Mayıs 2023 tarihinde tekneyi bitireceğini ve eksiksiz olarak davacıya teslim edeceğini, 16/02/2023 tarihinde davalı … ödeme istemesi üzerine 3.000,00 TL ön ödeme yapıldığını, 16/02/2023 tarihinde şahsen tanımadığı davalı … ustası olduğunu söylediği davalılardan …hesabına 4.000,00 TL ödeme yapıldığını, 23/02/2023 tarihinde şahsen tanımadığı … oğlu olduğunu söyleyen davalılardan … hesabına 100.000,00 TL ödemenin yapıldığını, davacının daha tekne tadilatı başlamadan toplamda 107.000,00 TL ödeme yaptığını, 28/02/2023 tarihinde müvekkiline ait ——isimli teknenin davalının dükkanına taşındığını, 01/05/2023 tarihinde teknenin teslim edilmediğini, davalı … telefonlarına bakmadığını, dükkanının kapalı olduğunu, müvekkilinin ödemelerini geri istediğini, davalının mesajlara cevap vermediğini, teknenin tadilatının olmadığını ve paranın iade edilmediğini, 13/05/2023 tarihinde müvekkiline ait olan teknenin davalının adresinden alınarak——” adresine taşındığını, teknenin 29/06/2023 tarihinde ancak teslim alındığını ve suya indirildiğini, tekneyi yapan son tamirhaneye toplam 150.000,00 TL ödendiğini, davalıların teslim etmesi gereken tarihten 60 gün sonra teknenin alınabildiğini, 60 gün iş kaybının bulunduğunu, müvekkilinin davalılar yüzünden 60 günlük kazancını kazanamadığını, davalıların iş yerlerinin aylardır bulunmadığını ve iş yerlerini kapalı tuttuğunu, alacağın tahsili için —-.İcra müdürlüğünün ——esas sayılı dosyası ile takip baylatıldığını, davalıların hem borca hem de yetkiye itiraz ettiklerini, davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, dosyada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini iddia ederek; —–.İcra Müdürlüğü —– esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalılara tebliğ olduğu, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME:
—– Vergi Dairesi Müdürlüğü,—- Vergi Dairesi Müdürlüğü,—– Şirketi, —- Şirketi —– Şubesi Ve —–Şubesi, —– Kooperatifi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkememizce davacı … tacir olup olmadığının araştırılması için bağlı olduğu ——Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış, aşağıdaki şekilde cevap verildiği görülmüştür:
Mahkememizce davalıların tacir olup olmadığının araştırılması için bağlı olduğu ——Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış, aşağıdaki şekilde cevap verildiği görülmüştür:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi uyarınca “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, (…) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. (…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1-3. maddesi uyarınca “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (…) (3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (…)”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve asliye ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) veya TTK’da (veya maddede sıralanan) hususlardan doğması (mutlak ticari dava) gerektiği, eldeki davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu, bu sebeple mutlak ticari dava olmadığı, bu sebeple davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu sebeple ancak tarafların tacir ve işletmelerinin ticari işletme olarak kabul edilmesi halinde davanın ticari dava olacağı, tarafların tacir kabul edilebilmesi için 21/07/2007 tarih ve —– Karar sayılı Bakanlar Kurulu kararının atfı ile esnaf işletmesi için öngörülen Vergi Usul Kanunu’nun 177/1. maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, 2 numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşan düzeyde gelir sağlaması gerektiği, yine tarafların Ticaret Sicil’ine kayıtlı olmasının ve bilanço esasına göre veya işletme hesabı esasına göre defter tutmasının da bu hususta karine teşkil edebileceği, taraflar Ticaret Sicili’ne kayıtlı olmadığı gibi davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve Vergi Dairesi cevabında açıkça da belirtildiği üzere işletmesinin hasılatlarının ve iş hacimlerinin Vergi Usul Kanunu’nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, 2 numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşmadığı, yine davalı … de bilanço esasına göre defter tutsa da gelirlerinin Vergi Usul Kanunu’nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, 2 numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşmadığı, bu sebeple her iki tarafın da tacir, işletmelerinin ticari işletme olarak kabul edilemeyeceği, tüm bu sebeplerle davanın ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve genel görevli mahkemeler olarak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmış, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, —–Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; görevsizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın—– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
5-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.