Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/499
KARAR NO : 2023/1031
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2023
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı ve davalının sözleşme gereği davacının yüklenicisi olduğu işlerin bir kısmının alt yüklenici davacı tarafından yapılması yönünde anlaşma yapmış olduklarını, davacının sözleşmede bahsi geçen işleri yerine getirmiş olduğunu, ancak davalının yapılan işler karşılığında kesilen faturaların bir kısmını ödemişse de ödemeleri süresi içinde yapmayıp vade farkı borcu altına girdiği gibi keşifte olmayan yeni iş kalemlerinin de yaptırılması nedeniyle ek iş bedellerinin de ödenmesi gerekmekte olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu teklif sonrasında yapılan 21.01.2023 tarihli sözleşme gereğince geciken ödemelerde aylık %2,5 vade farkı uygulanacağı kararlaştırıldığını ancak bu şartın müvekkilinin teklifinin 2.sayfasının 6.satırında aynen “Geciken ödemelerde aylık %2,50 vade farkı uygulanacaktır” şeklinde kaleme alındığını, sözleşmenin 4.maddesinde de “Her şantiyeye inen ürüne ait ödeme, ertesi gün Alt Yüklenicinin sözleşmede belirttiği hesaba yapılacaktır.” şartı bulunduğunu, davalı tarafından yapılan ödemelerin sözleşme şartlarına uygun olarak zamanında yapılmadığından Müvekkilinin vade farkı alacağı oluştuğunu bu nedenle vade farkı alacağı için 05.05.2023 tarihli ,130.331,02 Tl bedelli fatura kesilmiş ancak Davalı —–.Not.11.05.2023 tarih, —– yevmiyeli itirazıyla birlikte faturayı iade etmiş olduğunu ancak kesilen vade farkı faturası sözleşmeye ve eklerine uygun olup davalının faturaya itirazının sözleşmeye aykırı olduğunu keza; Yine sözleşmenin 4.maddesi gereğince keşifte olmayan yeni iş kalemleri söz konusu olduğunda da bunun da ödenmesi gerekmekte olduğunu, davalının talebi doğrultusunda 05.05.2023 tarih,22.748,49 TL bedelli faturaya konu ekstra işler yapıldığını, işin yapılması sonrasında kesilen faturaya da davalının sebep göstermeden aynı ihtarnameyle itiraz etmiş olduğunu, ancak bu faturanın da sözleşme gereklerine uygun olup itirazın sözleşmeye aykırı olduğunu beyan ederek 22.748,49 TL ek işler bedeli, 130.331,02 Tl vade farkı alacağı olmak üzere toplam 153,079,51 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderinin ve arabuluculuk ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca taraflar arasında doğacak uyuşmazlıkların çözümünde —– İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılınmış olup bu nedenle mahkemenin huzurdaki uyuşmazlıkta yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin ise —-Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında, müvekkilinin yapımını üstlendiği—-Kesiminin (İkmal) Yapım İşi’ne ait olarak 21.01.2023 tarihinde Altyüklenici Sözleşmesi imzalandığını sözleşme kapsamında davacı tarafın—– performansa dayalı otokorkuluk yapılması ve montajı işini üstlenmiş olup iş bedeli 302.030,24 USD olarak belirlendiğini, taraflar arasında imzalanan 13.03.2023 tarihli Hakediş Raporu uyarınca iş bedeli her türlü kesinti sonucunda nihai olarak 316.584,69 USD olarak belirlenmiş olup müvekkili şirketin de hakediş raporunda belirtilen tutarı davacı yana ödemiş olduğunu, davacı tarafın davada vade farkı alacağı ile ek iş bedellerini talep etmekte olduğunu, davacı tarafın her ne kadar teklif formunda aylık %2,5 vade farkının kararlaştırıldığını iddia etmekte ise de teklif formunun müvekkili şirket tarafından kabul görüp onaylanmadığını, Tarafların ortak mutabakatı ile düzenlenen sözleşmede ise vade farkı ödeneceğine ilişkin herhangi bir ibareye yer verilmediğini, Davacının sözleşmeye aykırı olarak düzenlemiş olduğu faturaya ihtarnameyle itiraz edildiğini, davacı tarafın, sözleşmede yer almayan ek işler yaptığını iddia ederek müvekkil şirket aleyhine fatura tanzim ettiğini, davacının tanzim etmiş olduğu faturada yer alan ” 480 takozlu 2 metre dikme aralıklı otokorkuluk montajı ve uç parçası” isimli alacak kalemleri taraflar arasında imzalanan hakediş raporunda ve davacıya ödenen toplam bedel içerisinde yer almakta olup davacının bu alacak kalemlerini mükerrer olarak talep etmesi kötü niyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu beyan ederek öncelikle davanın yetki yönünden reddi ile —–Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun tespitine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davalı vekili, süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmesinin 12.maddesinde belirtildiği üzere yetkili mahkemelerin —–Mahkemeleri olduğunu, ilk itiraz olarak mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin —– bulunan ——Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu sebeple öncelikle mahkememizden yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında imzalanan alt yüklenici sözleşmesinin 12. Maddesinde anlaşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğu hususunda düzenlenme yapıldığı, davalı vekilinin süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle yetki dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının yetki itirazının HMK. m. 17 uyarınca kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının yetkili —— NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.