Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/494 E. 2023/990 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/494
KARAR NO : 2023/990

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2023
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında 06/04/2021 tarihli Boya İşleri Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeyi imzalaması ile birlikte süresinde işe başlaması, işi işleyişi tam ve kusursuz biçimde devam etmesine rağmen hiçbir ödemenin yapılmadığını, hatta müvekkilce kendilerinden önce çalışmış olan firmanın yaptığı yanlış boya uygulaması sonucu sözleşme gereği işi olmayan, anlaşma dışı ekstra iş olarak geçen boya sökümü uygulamaları sonucu fazladan yevmiye harcadığını, bu çalışmaların hak edişe yansıtılmadığını, müvekkili tarafından—–Sulh hukuk mahkemesi —–sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduğunu, dosyada bilirkişi raporu aldırıldığını, bilirkişi raporunda müvekkili tarafından toplam 74.270,56 TL harcama yapıldığının belirtildiğini, söz konusu bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilinin davalı iş yerindeki tüm çalışmaları karşılığında yapmış olduğu harcama tutarının bu denli düşük olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kimi işçisini 4-5 kez davalı iş yerine çalışmaya gönderdiğini, hesaplamanın 430 adam x gün yevmiye üzerinden yapmanın doğru olmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulünü, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı ve sözleşme dışı davalının taleplerine istinaden yapmış olduğu iş ve işçilik bedellerine ilişkin olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yetki itirazında bulunduklarını, imzalanan sözleşmede ihtilaf halinde —– Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, davanın —– Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerektiğini, dosyada yetkisizlik kararı verilmesini, faiz talebine itiraz ettiklerini, iş bu dava fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla açıldığından kısmi dava olduğunu, ıslah tarihine kadar zaman aşımı işleyecek ve faizlerin ıslah tarihinden itibaren işletileceğini, ayrıca işletilecek faizin reeskont faizi değil yasal faiz olması gerektiğini, zaman aşımı definde bulunduklarını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, delil tespiti raporunun iş bu dava ile bağlantısının olmadığını, rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davaya konu sözleşmelerin götürü sözleşmeler olduğunu, firmanın yapmış olduğu masraflar ve işçilik bedellerinin tersaneye yansıtılamayacağını, imzalanan sözleşmede şirket işin sözleşmeye uygun olarak ifası için sözleşme bedeli haricinde hiçbir ek ücret ve her ne nam altında olursa olsun bir bedel talep edemeyeceğinin imzalandığını, götürü sözleşme yapıldığı için yevmiyeli çalışılıp çalışılmaması ve çalışan işçi sayısının müvekkilini ilgilendirmediğini, tersaneye giriş yapan davacıya bağlı işçinin çalışıp çalışmadığının tespitinin mümkün olmadığını, 5 adamın yapabileceği bir iş için 20 adamın tersaneye girişi ile yevmiye göstererek masraf kaleminin büyütülüp tersaneye yansılatılabileceğini, sözleşmelerin konusunun götürü iş olduğundan dolayı yüzdelik ilerleme üzerinden hak ediş çıkarılacağını, davacının yapmış olduğu karşılığını alamadığı bir iş olmadığını, deli tespit raporunda davacı lehine iş ilerlemesi olduğuna ilişkin tespitin de yapılmadığını, davacının iddia ettiği gibi sözleşme dışı işlerin yaptırılmasının söz konusu olmadığını savunarak; dosyada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın —–Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—– Sendikası’na müzekkere yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki 06.04.2021 tarihli ”Boya İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve—– numaralı sözleşmesi ile 06.04.2021 tarihli—– Projesi Sıcak Metalizasyon İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve —– numaralı sözleşme ve 06.04.2021 tarihli ”Boya İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve—–numaralı sözleşme ile —– Projesi Sıcak Metalizasyon İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve —– numaralı sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davasıdır.Taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin 16. Maddesi aşağıdaki gibidir:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya 25/07/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 27/07/2023 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu, cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunduğu görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca “(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.”
Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının talebinin taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 6. maddesinde tarafların “Taraflar arasındaki ilişkide, —- defter ve kayıtları münhasır delil olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin yorumundan ve uygulamasından doğabilecek ihtilafın halinde —– Mahkeme ve icra daireleri yetkilidir” şeklinde yetki sözleşmesi yaptığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki 06.04.2021 tarihli ”Boya İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve —– numaralı sözleşmesi ile 06.04.2021 tarihli ”—– Projesi Sıcak Metalizasyon İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve—– numaralı sözleşme ve 06.04.2021 tarihli ”Boya İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve —– numaralı sözleşme ile —-Projesi Sıcak Metalizasyon İşleri Sözleşmesi” başlıklı ve—– numaralı sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davası olduğu, anılan sözleşmelerin tümünün 16. Maddesinde yetki sözleşmesi yaptığı, tarafların tacir olması ve yazılı olması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu sebeple süresi içerisinde yetki ilk itirazı yapılması durumunda davanın ancak sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılabileceği, dava dilekçesinin davalı tarafa 25/07/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içerisinde 27/07/2023 tarihli cevap dilekçesinde geçerli bir yetki ilk itirazı ileri sürdüğü, tüm bu sebeplerle mahkememizin davayı görmekle yetkili olmadığı, —- Asliye Hukuk Mahkemelerinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğu kanaatine varılmış, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, —–Asliye Hukuk Mahkemelerinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; yetkisizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın—–Asliye Hukuk Mahkemelerine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.