Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/46 E. 2023/833 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/35 Esas
KARAR NO:2023/827
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/01/2023
KARAR TARİHİ: 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 11/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında müvekkiline ait —- plaka nolu aracın —- plaka nola araç tarafından hasar uğratıldığını, davalı —– sigortalı bulunan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davalı —– başvuruda bulunulduğunu ve daha sonra arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 11/05/2022 tarihinde gerçekleşen maddi hasarlı tarafik kazası nedeniyle müvekkilin aracında meydana gelen 1.000,00 TL hasar ile 1.000,00 TL değer kaybı tazminatının 25/06/2022 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle müvekkili tarafından 15/09/2022 tarihinde 2.063,00 TL değer kaybı tazminatının ödendiğini, müvekkilinin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar alıp almadığının, ayrıca 165.000 KM’nin üzerinde olup olmadığının tespit edilmesini, araçta önceki hasarın olması halinde bu hasar nedeniyle araçta değer kaybı oluşmayacağını, 18/03/2022 tarihinde 7.900,00 TL hasar tazminatının ödendiğini, karşı tarafın somut maddi zararını ifade eden, kendileri tarafından bakiye maddi hasar ödemesi yapıldığını gösteren bir faturanın dosyaya sunulmadığını, kaza sonrasında aracın onarımının gerçekleştirildiğini, müvekkilinin bu onarım masrafını tazmin ettiğini, davacının somut maddi zararının bulunmadığını, davacı tarafından yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, davacının ticari avans faiz talebine itiraz ettiklerini, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu savunarak; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:———müzekkereler yazıldığı görüldü. Mahkememizce alınan 01/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“- Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
– Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
-Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,
– Dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 16.553,58 TL hasar meydana gelmiş olduğu ,( İskontosuz)
– Dava konusu aracın —— kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde Değer Kaybı hesaplamasını etkileyebilecek 9 (dokuz) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu,
-Dava konusu aracın dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanların incelenmesi neticesinde Değer Kaybı hesaplamasına esas;
– Sol Ön Kapı ( Onarım / Boya),
– Sol Ön Çamurluk ( Onarım / Boya),
-Sol Arka Kapı ( Onarım/Boya)
– Sol Arka Çamurluk ( Onarım/Boya)
hasarının bulunduğu,
– Dava konusu aracın yapılan inceleme ve araştırma neticesinde kaza tarihi itibariyle geçmiş hasar kayıtlarının da dikkate alınması ile yaklaşık 251.000,00 TL civarında olduğu,
-Araç rayiç değer tespitinde pandeminin sıfır araç üretiminde meydana getirmiş olduğu aksaklıkların 2.el araç rayiç değerlerinde yaratmış olduğu artış dikkate alınmıştır.
– Dosya muhteviyatında geçmiş hasar kayıtlarına yönelik Ekspertiz Raporlarının dosya muhteviyatında bulunmadığı,( MENFİ) ( 9 adet Ekspertiz Raporu) bu nedenle dava konusu aracın davaya konu edilen kazadaki hasarlı parçaların daha önce hasar görüp görmediği hususunda inceleme ve değerlendirme yapılamadığı,( Menfi)
-Davaya konu kaza kapsamında hasar gören parçalar daha öncede hasar örmüş olması durumunda DEĞER KAYBI OLUŞMAYACAĞI,( Menfij
-Ancak söz konusu araçtaki geçmiş hasar kayıtlarında aynı parçaların daha önce hasar görmemiş olması durumunda nihai taktiri Sn. Mahkemede olmak üzere —- bulmuş olan kararları ile —– tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA göre;
– Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin 251.000,00 TL civarında olacağı, ( Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde Değer Kaybı hesaplamasını etkileyecek 9 (dokuz) geçmiş hasar kaydı Mevcuttur. Araç rayiç değer tespitinde pandeminin sıfır araç üretiminde meydana getirmiş olduğu aksaklıkların 2. El araç rayiç değerlerinde yaratmış olduğu artış dikkate alınmıştır.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi (254.337 km de) vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 246.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 251.000,00 — 246.000,00 TL — 5.000.00 TL civarında olacağı,
”. Nihai takdirin Sn. Mahkemede olduğunu,
– Dava konusu kaza kapsamında;
—plaka sayılı araç sürücüsü ——– kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,
– Dava konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk açısından değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai taktirlerine maruz olduğu,
-Dava konusu kazanın — plaka sayılı araç sürücüsünün hatalı manevra yapmış olması nedeni ile park halinde bulunan —- plaka sayılı araç sürücüsü —– KUSURSUZ olduğu,
– Her ne kadar —- ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında ——– tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir.
-Söz konusu araçtaki geçmiş hasar kayıtlarında aynı parçaların daha önce hasar görmemiş olması durumunda —- bulmuş olan kararları ile —- tarihli ptal kararı doğrultusunda —- göre değer kaybı hesaplaması sonucunda davacının talep edebileceği değer kaybının 5.000.00 TL olduğu,
– Bu kapsamda davalı tarafından 2.063,00 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davacının 5.000,00 TL — 2.063,00 TL — 2.937,00 TL bakiye değer kaybı alacağının bulunduğu, arcak geçmiş hasar kayıtlarına yönelik Ekspertiz Raporlarının dosya muhteviyatına sunulması durumunda tekrar değerlendirme yapılması gerektiği,
– Davacının kusur oranı nispetinde talep edebileceği hasar miktarının 16.553,58 TL olduğu,
-Bu kapsamda davalı tarafından 7.900,00 TL ödeme yapılmış olduğundan davalının 16.553,58 TL -7.900,00 TL – 8.653,58 TL bakiye hasar alacağının bulunduğunu,
– 11/05/2022 kaza tarihini kapsar, —– plakalı dava dışı — adına tescilli —- model ——poliçesi ile dava sigorta şirketi tarafından teminat altında olduğu, davalı —- sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 50.000,00 TL ile maddi hasarlarda sınırlı sorumluluğunun bulunduğu,
-Davalı —– davaya cevap dilekçesinde ve ekinde sunulan belgelerde; dava öncesinde davacı tarafa 15.09.2022 tarihinde 2.063,00 TL değer kaybı tazminatı ve 18.03.2022 tarihinde 7.900,00 TL hasar / onarım bedeli olmak üzere toplam 9.963 TL ödeme yapıldığı, poliçe limitinin (50.000,00 TL – 9.963,00 TL) 40.037,00 TL kaldığı,Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı —–dava konusu 11.05.2022 tarihli çift taraflı trafik kazası sebebi ile, kaza tarihini kapsar —-poliçesi kapsamında; sigortalı —- plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile, davacının maliki olduğu araçta oluşan maddi zarar ile değer kaybı zararından sorumlu olduğu,
Araçta oluşan maddi zararın 16.553,58 TL olduğu, 18.03.2022 tarihinde ödenen 7.900,00 TL tazminatın tensili ile; 8.653,58 TL bakiye hasar alacağının bulunduğu,Toplam talep edilebilecek maddi zararın 2.937,00 TL * 8.653,58 TL- 11.590,58 TL maddi zararın (elbette Davaya konu kaza kapsamında hasar gören parçalar daha öncede hasar görmüş olması durumunda DEĞER KAYBI OLUŞMAYACAĞI.( Menfi)
40.037,00 TL bakiye limit dahilinde bulunduğu,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının mülkiyetindeki —– plakalı araç ile davalının 19/07/2021-19/07/2022 tarihleri arasında geçerli — numaralı ——- plakalı aracın karıştığı 11/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında maddi hasar ve değer kaybı kaynaklı meydana gelen zarar nedeniyle açılan tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, ——sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin ——- şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)—– sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanındavacının mülkiyetindeki — plakalı araç ile davalının —– tarihleri arasında geçerli ——plakalı aracın karıştığı 11/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında maddi hasar ve değer kaybı kaynaklı meydana gelen zarar nedeniyle açılan tazminat davası olduğu, davalı —– zararın sigorta poliçesi kapsam ve limitinde kalması durumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetin 01/06/2023 tarihli raporunda davalının sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen maddi hasara ilişkin zararın 16.553,58 TL ve değer kaybına ilişkin zararın 5.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK’nun 90. Maddesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ——— tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa’nın eski halinde “ve” kelimesi kullanılmakla normlar hiyerarşisine göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere “aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,” hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas alınabileceği, davalının maddi hasara ilişkin 7.900,00 TL, değer kaybına ilişkin ise 2.063,00 TL ödeme yapmış olduğu, bu sebeple davacının talep edebileceği nihai tazminat miktarının maddi hasara ilişkin 8.653,58 TL ve değer kaybına ilişkin 2.937,00 TL olduğu (her ne kadar aracın geçmiş hasarı bulunması nedeniyle değer kaybı olmadığı tespiti yapılmış ise de, davalı tarafça değer kaybı zararı bulunduğu kabul edilerek kısmi ödeme yapıldığından mahkememizce değer kaybı zararına da hükmedilmiştir), sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (11/08/2022 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle 24/08/2022 tarihinde gerçekleştiği, somut olayda davacının tacir ve dolayısıyla dava konusu olayın ticari iş olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından alacağa yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, maddi hasara ilişkin 8.653,58 TL ve değer kaybına ilişkin 2.937,00 TL maddi tazminatın 24/08/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte daalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (11.590,58 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 791,75 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL peşin harç ve 164,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 447,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 385,40 TL dava açma masrafı, 164,00 TL ıslah harcı ve 3.236,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.785,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (11.590,58 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 11.590,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 28/09/2023