Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/453 E. 2023/1016 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/453
KARAR NO : 2023/1016

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 26/06/2023
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin portföyünde yer alan—–İlçesi, —- Mahallesi’nde —– bölgesinde 17.673,63 m² arsa alanlı —– pafta 8601 ada 1 parselde kayıtlı inşaat faaliyetlerin yürütüldüğü —– Projesi’nde Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı modeline göre ana yüklenici ihalesi gerçekleştirildiğini ve en iyi teklifi veren —— Ortaklığı ile 05.01.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, proje geliştirme ve inşaat faaliyetlerinin yürütülmesi için de 17.01.2018 tarihinde arsa tesliminin yapıldığını, ana yüklenici ihalesi neticesinde yüklenici ile —– Projesi Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi Sözleşmesinin imza altına alındığını ve projenin inşasının başlanması yönünde aksiyon alındığını, ancak yüklenici tarafın ilk olarak işe başlamada gecikmeye girdiğini, akabinde gecikmeli olarak başlayan faaliyetlerin adi ortaklığın ortakları arasındaki husumet ve hukuki süreçlerin projenin ilerleyişini yavaşlattığını ve en sonunda da durdurduğunu, yüklenici ortaklar —– arasındaki husumetin yargıya taşınarak adi ortaklığın feshinin talep edilmiş olması ve ortaklardan—–adi ortaklık hisselerini üçüncü bir kişiye devir için ön sözleşme akdettiğinden bahisle çekilen ihtarname neticesinde şantiyenin adi ortaklık tarafınca iş ve işlemlerinin durdurulmuş olduğu göz önünde bulundurulduğunda yüklenici iş ortaklığının işi yürütmede gecikmeye girmiş olması sebebiyle işi zamanında gerektiği gibi teslim edemeyeceğinin açık olduğunu, halihazırda işe başlamada gecikmeye girmiş olmaları covid-19 pandemisi ve inşaat sektöründe ekonomik dalgalanmalar dikkate alınarak iyi niyetlerle yükleniciye bir defaya mahsus süre verilmişse de yüklenici iş ortaklığının mevcut durumda işi bitiremeyeceğinin açık hale geldiğini, münfesih sözleşme dayanak gösterilerek müvekkilinin mülkiyetinde bulunan sahayı terketmeyen davalının kötüniyetli olduğunu, zilyet sıfatına haiz olmadığını, müvekkili şirketin telafisi güç zarar tehdidi altında olduğunu yazılı delille ispatlamış olması sebebiyle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünün hukuka uygun olduğunu, HMK md. 397 gereği işbu esas davayı süresinde ikame ettiklerini, davalıların sözleşme ilişkisine ve hukuka aykırı davranışlarının tespitini, müvekkilinin mülkiyetinde bulunan —-Mahallesi’nde —–bölgesinde 17.673,63 m² arsa alanlı —– pafta 8601 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaza haksız müdahalenin önlenmesini, tazminat, cezai şart talepleri ve sair her türlü haklarının saklı tutulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı—– Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ve iş ortağı arasındaki uyuşmazlıkların işin yürütülmesine yansıtılmadığını, bahsi geçen davanın da halen sonuçlanmadığını, —–asliye Ticaret Mahkemesinin—— sayılı dosyasından alınan 16.06.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararı uyarınca dava konusu saha müvekili şirket ve iş ortağı—– tahliye edilmemiş ve dolayısıyla davacı —— vekilinin iddiasının aksine kararın infaz edilmediğini, söz konusu kararın itiraz üzerine aynı mahkemenin 16.06.2023 tarihli bir başka kararıyla da kaldırıldığını, mahiyeti itibarıyla davacı —– taraflar arasındaki inşaat taahhüt ve gelir paylaşımı sözleşmesini noterden gönderdiği tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirmesinin hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin feshinin mahkemeden karar alınmasına muhtaç olduğunu, böylelikle —– fesih ihtarnamesindeki gerekçelerin haksız ve kabul edilemez olduğunu beyanla birlikte taraflar arasındaki sözleşmenin de halen ayakta olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.—–Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, davacınin dava dilekçesinde talep sonucu içerisinde yer alan tespit talebini ——. Asliye Ticaret Mahkemesi önünde görülen davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebileceğini, davacının haksız tespit talebine ilişkin bir eda davası açılabileceğini, bu durumda tespiti istenen konularda mahkemenin zaten karar vereceğini, davacının bu davada aynı zamanda eda talebinde de bulunduğunu, eda istemi bakımından yapılacak incelemede davacı’nın tespitini talep ettiği konularda da inceleme yapılması ve karar verilmesinin mümkün olduğunu, Yargıtay kararları ve öğretideki görüşleri dikkate alındığında, davacı’nın yüklenici’nin sözleşmeye ve hukuka aykırılıklarının tespitine yönelik bir dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını ve davanın usulden reddedilmesi gerekeceğini, davacı’nın elatmanın önlenmesi niteliğindeki sahaya müdahalelerin önlenmesi talebi bakımından HMK m.2, HMK m.12 ve HMK m.18 uyarınca——Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davanın usulden reddi gerekeceğini, davacı tarafından sözleşme’nin tek taraflı feshinin mümkün olmadığını, sözleşme’nin feshine ilişkin beyan sonuç doğurmadığını, sözleşmenin halen ayakta olduğunu, sözleşmenin ayakta olduğundan yüklenici’nin sahadaki haklı zilyetliğinin devam ettiğini, davacı’nın yüklenici’nin sözleşme’ye aykırı davrandığına ve feshe ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşme’nin feshinin sonuç doğurmadığına ilişkin pozisyonlarına halel getirmemekle birlikte davacı’nın dilekçesinde dile getirdiği feshin gerekçelerinin haksız olduğunu, yüklenicinin sözleşmesel yükümlülüklerinin sözleşme’ye uygun bir biçimde yerine getirdiğini, davacı’nın dilekçe ekinde sunduğu belge ve delillerin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, davacının tespit talebinin hukuki yarar yokluğundan nedeniyle usulden reddini, el atmanın önlenmesi talebinin mahkememin görevsiz ve yetkisiz olduğundan usulden reddini, davanın esastan reddini, her halükârda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince—-.ATM’de görülen—-esas sayılı dosya ile işbu dosyanın birleştirilmesinin talep edildiği, celp edilen dosyanın incelenmesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete karşı iş bu davaya konu işten kaynaklı sözleşme feshinin geçersizliği, kabul görmezse haksız fesihten kaynaklı tazminat talep edildiği anlaşılmakla mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dava dosyası arasında taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması nedenleriyle hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan usul ekonomisi gereği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca davanın dosyasının önce açılan —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı davası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–Esas sayılı davası arasında taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması nedenleriyle bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca davanın —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı davası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davaya—–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAMINA, dosyanın bu mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
4-Yargılama giderlerinin —–. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi.