Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/418 E. 2023/576 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/418 Esas
KARAR NO: 2023/576
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:12/06/2023
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait olan; ——- adresinde bulunan taşınmazın 06.02.2023 tarihinde meydana gelen deprem sonucu ağır hasar aldığını ve yıkılmasına karar verildiğini, anılan taşınmazın, —– poliçe vadeli olarak sigortalandığını, 26.05.2015 tarihinden bu yana zorunlu deprem sigortası —- kapsamında olduğunu, taşınmazın depremde ağır hasar alması nedeniyle müvekkiline —–ödeme yapıldığını ve hasar bedeli ihtirazi kayıt ile kabul edildiğini, —- teminat bedelleri —– tarihinde yeniden düzenlenerek yükseltildiğini, yapılan ödemede ise önceki teminat bedellerinin esas alındığını, teminat bedellerinde yapılan 25.11.2022 tarihli değişiklik gereği prim artırımı yaptırılmadığından, artırılan teminat bedelinden yararlanmamın mümkün olmadığını, talebe rağmen ihtarnameye yazılı bir cevap verilmediğini, prim artırımı konusunda müvekkiline yapılan herhangi bir bildirim olmadığını, davalı tarafından telefona mesaj göndermek suretiyle bildirim yapıldığı sözlü olarak iddia edilmiş ise de müvekkili üzerine kayıtlı tek telefon olan, —— nolu herhangi bir mesaj kaydı olmadığını, bu vb. nedenlerle müvekkiline eksik olarak ödenen 135.720 TL’nin eksik ödemenin yapıldığı 28.02.2023 tarihinden, yargılama giderlerinin ise dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte, vekalet ücreti de dahil olmak üzere davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; zorunlu deprem sigorta poliçesi kapsamında sigorta bedeli talebine ilişkindir.
Davacı tarafça mesken olarak kullanılan dairenin sigortalı olduğu dönemde yaşanan depremde yıkıldığından bahisle poliçe kapsamında sigorta bedeli talep edilmektedir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. maddesinde, söz konusu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı düzenlemesine yer verilmiş, üçüncü maddede ise tüketici işlemi tanımlanmış, mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifadelerine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile sigorta şirketi ve tüketiciler arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan her türlü ilişkinin tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca aynı yasanın 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez denilerek 6502 sayılı kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır. Yasanın yürürlüğü ise geçici 1. maddede düzenlenmiştir. Dava tarihinde yasa yürürlüktedir. 6502 sayılı yasa kapsamında taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olup tüketici mahkemeleri görevlidir. Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerektiği, mutlak ticari davaların 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalar olduğu, nispi ticari davaların ise her iki tarafın tacir ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalar olduğu, görev hususunun 6100 sayılı HMK’nun 114 (1) c) maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı, emsal ——— sayılı kararı da dikkate alınarak ve somut olayda sigortalanan yapının kullanım şeklinin mesken olduğu, davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisinin tüketici işlemi olduğu, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu, görevin dava şartı olduğu yargılamanın her aşamasında değerlendirilebileceği göz önünde bulundurularak açılan davanın görev nedeni ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılama yapma yetki ve görevinin Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğundan HMK 114 (1) c) maddesi delaletiyle HMK 115 (2) maddesi gereğince davacının davasının USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli ——- NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
14/06/2023