Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/40 E. 2023/416 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/40 Esas
KARAR NO : 2023/416

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilim ile —– her ne kadar aynı —– altında anılsalar ve kardeş kuruluşlar olsalar da; iki ayrı tüzel kişilik olduğunu, davalı şirket ile her iki şirket arasında ayrı ayrı ticari iş ilişkileri bulunduğunu, davalının müvekkili aleyhine —-.İcra müdürlüğünün ——esas sayılı dosyası ile tıbbi malzeme satışından kaynaklı olduğu iddia olunan bir alacak için icra takibi başlatıldığını, yapılan e-tebligatın gözden kaçması nedeniyle takibin kesinleştiğini, icra takibini banka hesaplarına yapılan bloke nedeniyle haberdar olunduğunu, bu nedenle menfi tespit davasını açamadıklarını, davalı tarafından ödemenin yapılmaması halinde haciz konulan araçlara yakalama kararı çıkarttırılacağının bildirildiğini, takip konusu bedelin cebri icra tehdidi altında icra dairesine ödendiğini, icra takibine dayanak faturanın müvekkili ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, fatura ve ihtarnamenin tarafının başka bir şirket olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 33.907,74 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

İNCELEME ve GEREKÇE :
—–Cumhuriyet Başsavcılığı, ——. İcra Dairesine müzekkere yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava —– İcra Dairesi’nin—–Esas sayılı takibine konu alacağına ilişkin menfi tespit ve istirdat davasıdır.—–. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde borçlunun—–alacaklının —– Şirketi olduğu, takibin 26.886,87 TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağı belgenin 24.08.2022 tarihli 5.750,00 TL ve 4.600,00 TL bedeli ,29.08.2022 tarihli 5.625,00 TL bedelli, 30.08.2022 tarihli 8.400,00 TL bedelli faturalar ile 561,87 TL bedelli ihtarname ücreti 26.886,87 TL şeklinde gösterildiği, icra dosyasında takip dayanağı belgelerin bulunmadığı, davacının takip dosyasına 03/01/2023 tarihinde (menfi tespit davası açma hakkı saklı tutularak) 33.907,74 TL ödediği görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın —–. İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı takibine konu alacağına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası olduğu, menfi tespit davalarında kural olarak alacaklı olduğunu ispat külfetinin davalı alacaklı üzerinde olduğu, davacının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi inkar ettiği (hiçbir ilişki bulunmadığını iddia ettiği), bu sebeple somut olayda taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ve alacaklı olduğunu ispat külfetinin davalı alacaklı üzerinde olduğu, zira takipte alacağın dayanağı belge “24.08.2022 tarihli 5.750,00 TL ve 4.600,00 TL bedeli ,29.08.2022 tarihli 5.625,00 TL bedelli, 30.08.2022 tarihli 8.400,00 TL bedelli faturalar ile 561,87 TL bedelli ihtarname ücreti 26.886,87 TL” olarak gösterilmiş ise de, takip talebi ekinde herhangi bir belge olmadığı gibi faturaların taraflar arasındaki hukuki ilişki bulunduğu ve davalının alacaklı olduğu hususunu ispatlar nitelikte olmadığı, zira alacağın miktarı itibariyle hukuki ilişki ve alacağın senetle ispatlanması gerektiği, davalının davaya süresi içerisinde cevap vermediği gibi taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğu ve alacaklı olduğu yönünde senet niteliğinde herhangi bir delil de sunmadığı, bu sebeple davalının davaya dayanak takibe konu alacağını ispatlayamadığı, davacının—–İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı takibi kapsamında borçlu olmadığı halde haciz baskısı neticesi ödemek zorunda kaldığı 33.907,74 TL’nin istirdatını istemekte haklı olduğu, alacağın sebepsiz zenginleşmeye dayanması nedeniyle ödeme tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davacının —–. İcra Dairesi’nin——Esas sayılı takibi kapsamında borçlu olmadığı halde haciz baskısı neticesi ödemek zorunda kaldığı 33.907,74 TL’nin 03/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (33.907,74 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 2.316,23 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 579,06 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.737,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 784,56 TL dava açma masrafı ve 251,00 TL posta masrafından ibaret 1.035,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
5-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (33.907,74 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.