Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/387 E. 2023/719 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/387
KARAR NO : 2023/719

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA: Davacı vekili 31/05/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkili idare tarafından,—–. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——. sayılı dosyası ile 16.11.2011-01.04.2018 tarihleri arasında müvekkili idare emrinde ve alt işveren yüklenicilere bağlı olarak çalışan—— 16.08.2018 tarihinde yapılan 24.400,59 TL kıdem tazminatı ödemesinin sorumlulukları oranında rücuen tazmini için yüklenici şirketlere karşı dava açıldığını, söz konusu davada, davalı şirketlerin, Kanun hükmü gereğince, işçilerin işe alımlarında ve işten çıkarılmalarında tek başına yetki sahibi olup bu yetkilerine karşılık, ihale genel ve teknik şartnameleri ile hizmet alımı sözleşmelerinde yer alan hükümler gereğince çalıştırdığı işçilerin özlük haklarının ödenmesinden de tam olarak sorumlu olduklarını, ihale sözleşmesinin; 22. maddesinde, yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları bakımından, yüklenicinin ilgili mevzuatın konuyu düzenleyen emredici hükümlerini ve Genel Şartnamenin 6. Bölümünde belirlenen hükümleri aynen uygulamakla yükümlüğü olduğunu, ayrıca sözleşmenin yüklenicinin tazmin sorumluluğu başlıklı 31. maddesinde, “yüklenici, … taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine göre yerine getirilmemesi ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan sorumludur.” hükmüne yer verildiğini, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği Ekinde Yer Alan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin; Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel, Çalışanların Hakları ve Çalışma Şartları başlıklı 6. Bölümünün çalışanların özlük hakları başlıklı 38. maddesinde, işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğu düzenlendiğini, ayrıca sözleşme ve eklerinin çeşitli bölümlerinde yüklenicinin 4857 sayılı Kanun hükümleri gereği personelin haklarından sorumlu olduğu ifade edildiğini, işbu dava ile tüzel kişiliğinin ihyası talep edilen Tasfiye Halinde —– Şirketi’nin, söz konusu dava dosyasında davalı olarak gösterildiğini, söz konusu şirketin sicilden terkin edilmeden önceki unvan, adres ve sair bilgileri aşağıdaki şekilde olduğunu, Tasfiye—-Şirketi, —-Ticaret Sicil Müdürlüğü / Sicil No: —- Adres:—- olduğunu, —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin—–. sayılı dosyasının davalısı Tasfiye Halinde —- Şirketi, —–. Noterliğinin 15.03.2021 tarih ve —-sayı ile tasdikli, 01.03.2021 tarihli ve —– sayılı Genel Kurul Kararı ile tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye sürecine giren şirketin tasfiye işlemleri, —-. Noterliğinin 05.12.2022 tarih ve —– sayı ile tasdikli, 30.11.2022 tarihli ve —– sayılı Genel Kurul Kararı ile tamamlandığını, söz konusu şirketin, 07.12.2022 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmiş ve terkin ilanı —– Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından ilan edildiğini, söz konusu şirketin tasfiyeye giriş ilanında, davalı —- tasfiye memuru olarak atandığının ilan edildiğini, buna ek olarak,—- Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin —-. Sayılı dosyasına gönderilen 29.05.2023 tarihli müzekkere cevabında, davalı —– 01.03.2021-15.06.2036 tarihleri arasında tasfiye memuru olarak atandığının belirtildiğini, tasfiye sürecinin tamamlanarak tüzel kişiliği sona eren şirketin,—- Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyası ile talep edilen alacaklar ile sınırlı olarak ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için söz konusu Mahkemeden ihya davası açmak üzere yetki ve süre talep edildiğini, söz konusu Mahkemenin 11.05.2023 tarihli tensip tutanağı ile alınan ara kararında davalı tasfiye halinde —– Şirketinin ihyası için dava açmak üzere tarafların yetki ve süre verildiğini, tasfiye halinde —- Şirketinin, —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin —–Esas Sayılı dosyasındaki alacak talepleriyle sınırlı olmak üzere ihyası için işbu davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu, dava konusu şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, davalı tasfiye memuru—- müvekkili idare ile tasfiye halinde —– arasında imzalanan ihale sözleşmesi uyarınca müvekkili idareye karşı borçlu hale gelen şirketi tasfiye ederek kusurlu davrandığını ve işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, diğer davalı —– Ticaret Sicil Müdürlüğünün ise yasadan kaynaklı zorunlu hasım sıfatıyla davalı olarak gösterildiğini, davanın kabulü ile tasfiye halinde —- Şirketi’nin—–Asliye Hukuk Mahkemesinin——sayılı dosyası ve bu dosyada verilecek kararın infazı ile sınırlı olarak tüzel kişiliğinin ihyasını, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilan edilmesini, davalı —- ek tasfiye memuru olarak atanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı —- yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, mahkemece dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK m. 547/2 gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
—-Asliye Hukuk Mahkemesinin—– esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacısının — Müdürlüğü, davalılarından birinin Tasfiye Halinde —– Şirketi olduğu, davanın konusunun rücuen tazminat davası olup, mahkemece şirketin ihyası davası açmak üzere davacı vekiline yetki ve süre verildiği görülmüştür.—- Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün dosyada bulunan cevap yazısında; dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 07/12/2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.TTK’nun 547. maddesinde; Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasında bulunan ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 07/12/2012 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiyesinden sonra —–Asliye Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı, dava terkinden sonra açılmış olsa da hakkın terkinden evvel doğduğu davanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararın bulunduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 326 (1) maddesi uyarınca; kanunda yazılı haller dışında, yargı giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Davacı taraf, —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasında 31/05/2023 tarihinde dava açmıştır, şirketin tasfiyesi ise bu tarihten önce 07/12/2022 tarihinde yapılmıştır, davacı tarafça tasfiyeden önce şirketin yükümlü olacağına dair tasfiye memuruna bir ihbar beyanı bulunmadığından tasfiye memuru HMK 326 maddesi gereğince yargılama giderinden sorumlu tutulamaz ayrıca davalı —— Ticaret Sicili Müdürlüğü ise yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile şirketin ihyasına ve önceki tasfiye memurunun ek tasfiye için atanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- —-Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün—- sırasında kayıtlı Tasfiye Halinde —–6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547 nci maddesi uyarınca —– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —–Esas sayılı dosyası ve bu dosyada verilecek kararın infazı ile sınırlı olarak İHYASINA,
2- Önceki tasfiye memuru davalı —– yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına,
3-İhya kararı kesinleştiğinde —– Gazetesinde ilanına, ilan masrafının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraf vekilleri lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde—-Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.