Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/38 E. 2023/440 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/38 Esas
KARAR NO : 2023/440

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2023
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—–nezdinde —–numaralı Kara Taşıtları Kasko Poliçesi bulunan ve müvekkili —–adına tescilli —– plakalı aracın 13.10.2022 günü maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, bu kazanın oluşumunda davalı —–nezdinde kara araçları kasko poliçesi bulunan —-plakalı aracın sürücüsü 2918 Sayılı KTK’nın 52/1-b maddesini ihlalinden dolayı kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırdığını, meydana gelen bu kazasına istinaden davalı sigorta şirketi müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tespiti için eksper görevlendirdiğini, görevli eksper raporu tanzim edildiğini, lakin düzenlenen bu eksper raporunun afaki olduğunu, müvekkilinin aracında ortaya çıkan gerçek hasarı yansıtmadığını, müvekkilinin aracında ortaya çıkan zararın sigorta şirketinin görevlendirmiş olduğu eksperin belirlemiş olduğu 63,350.19 TL’den daha fazla olduğunu, meydana gelen trafik kazasından sonra müvekkilinin aracında oluşan hasarın giderilmesi için davalı sigorta şirketine 21. Kasım 2022 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketinin, müvekkilinin aracında oluşan hasarı ret ettiğinden dolayı dava şartı olan zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulduğunu, zorunlu arabulucu da tarafların anlaşamadığını, müvekkilinin maliki bulunduğu, kazaya konu——plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle; HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davasını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ileride yapılacak bilirkişi tespiti sonucu ortaya çıkacak zarardan kaynaklı tazminat taleplerini artırmak üzere; şimdilik 10,00 TL alacağın başvuru davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin aracında meydana gelen gerçek hasarın tespiti için ekspere ödenen 350,00 TL ücretin yargılama giderinden sayılarak sigorta şirketi üzerine bırakılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle dava dilekçesinde talep edilen tazminatların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle dava zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, davacı tarafın dava dilekçesindeki talebinin ne kadarının hangi tazminat kalemine ilişkin olduğunu açıklaması gerektiğini, davacının faize ilişkin taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının dosyaya sunmuş olduğu eksper raporunun uzman görüşü olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ekspertiz ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını, bu vb. Nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; dava konusu —– plakalı hususi kullanımlı aracın kasko sigortacısı olan davalıya karşı hasar bedeli istemine ilişkindir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m. 114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m. 115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.Somut olayda, davacı şirketçe kendisine ait dava konusu —– plakalı hususi kullanımlı zirai aracın kasko şirketine dava açıldığından uyuşmazlığa bakmada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —–NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.