Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/360 E. 2023/721 K. 20.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/360 Esas
KARAR NO: 2023/721
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 07/04/2023
KARAR TARİHİ: 20/07/2023

——- sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalılardan ——-kayıtlı —- ortakları olduklarını, davalılardan — davalı —— eşi diğer davalı ——— kızı olduğunu, şirketin uzun yıllardır, mobilya işinde faaliyet gösteren ——-mobilya şirketleri arasında önemli bir konuma sahip olduğunu, hatırı sayılır müşteri pörtfoyü bulunduğunu, şirketin yaptığı satışlara ilişkin satış parasının direkt olarak davalı ——- hesabına ödendiğini ya da elden ödeme alındığını, şirket hesabına yatan paraların ve pos cihazı ile alınan ödemelerin daha sonradan şirket temsiline yetkili davalı —- tarafından şahsi hesabına geçirildiğini, bu şekilde elde edilen gelirin tamamen davalı—- eline ya da banka hesaplarına geçmekte olduğunu, şirket adına çekilen kredilerin de davalı —- tarafından kendi hesabına geçirildiğini, bu durumun banka hesap hareketlerinde belli olduğunu, tarafların — olduklarını, şirketin aile şirketi olması nedeni ile müvekkilinin davalı —– duyduğu yöresel saygı , anlayış ve güvenden dolayı şirketin imza yetkisini ve maddi yönetimini davalı —- bıraktığını, şirket adına çekilen kredilere müvekkili ve davalı—- kefil olduğunu, diğer yandan şirketin ticari hayatta pek çok işlem yapmakta olduğunu, bu işlemler gerçekleştirilirken hız ve pratikliğin ticari hayatın gereklerinden olduğunu, bu nedenle davalı ——— şirketin müdürlük görevini üstlenerek şirketi temsil ettiğini, şirketin bu güne kadar hatırı sayılır cirolar yapmasına rağmen gelirin davalı —- nezdinde toplanması nedeni ile hiç bir şekilde kar payı dağıtmadığını, davalı—– kayıt maliki olacağı şeklinde bir kısım mal varlığı edindiğini, —– tarihinde şirket kazancı ile davalı —– alındığını, taşınmaz üzerindeki binadaki dükkanlardan elde edilen kira gelirleri de davalı —- hesaplarında toplanmakta olduğunu, ——– tarihinde şirket kazancı ile iktisap edildiğini, bu taşınmazın alınmasında önce bir çok kez yine şirket kazancı ile taşınmaz alım satımı yapıldığını, bu alım satımlardan birinin de müvekkili üzerinden gerçekleştirildiğini, hali hazırda bu taşınmazın davalı —— tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu edildiğini, davalı —- şirket kazancı ile elde edilen —- kızına,——bağımsız bölümü ise eşi —– devrettiğini, davalı —— kızı veya eşinin taşınmaz alabilecek maddi güçlerinin bulunmadığını, davacı ile davalı —— tüm mal varlıklarını yatırım olarak 1/2 sinin müvekkiline ait olduğu konusunda anlaşmaya vararak iktisap ettiğini, şirket kazancı ile davalı —– plakalı aracın davalı—–plakalı aracın ise müvekkili tarafından kullanılmakta olduğunu, iki kardeşin bir şirket aracı ile ticari faaliyet yapmalarına rağmen davalı —– mal iktisap ederken müvekkilinin eline bir şey geçmemesi hayatın olağan akışına uygun olmadığını ileri sürerek dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarının 1/2 sinin iptali ile müvekkili adına tesciline, tescili mümkün olmadığı taktirde karar tarihine en yakın değerinin 1/2 sinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, araçların 1/2 ‘şer hissesinin davalıdan alınarak müvekkiline tesciline , mümkün olmadığı takdirde müvekkilimin kullanımında olan ——- plakalı aracın müvekkili adına tesciline, bu taleplerin olmadığı takdirde araçların karar tarihine yakın değerlerin 1/2 sinin davalı —– alınarak müvekkiline verilmesine, dava konusu taşınmaz ve araçlar üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına, davalıdır şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin 14/07/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden önce vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 89,95 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.274,90 TL keşif harcının kendisine iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile————Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/07/2023