Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/357 E. 2023/869 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/357
KARAR NO : 2023/869

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkilinin eşi—- aleyhine —— esas ile takip başlattığını, icra takibi başlatıldıktan sonra davalı alacaklı tarafından kötü niyetli olarak müvekkiline 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve bila iade dönmeleri nedeniyle 21/2 göre yapılan tebligatlara itiraz edilmemesi üzerine 89/3 gönderildiğini, davalılardan—– kötüniyetli olarak davalı borçlu—– eşine borçlu olmadığını bildiği halde haciz ihbarnamelerini gönderdiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını, öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne ve mahkeme uygun gördüğü takdirde teminatsız, icra takibinin davanın kesinleşmesine kadar durdurulmasını, haklı hukuka uygun davanın kabulü ile birlikte borçlunun ——esas sayılı takip dosyasındaki alacağın tamamına ilişkin borçlu olmadığımızın tespitine, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İİK 89. madde kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi üzerine açılan menfi tespit davasıdır.İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesine göre; Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Türk Medeni Kanunu’ndaki herkesin iddiasını kanıtlaması gerektiğine yönelik genel kuralın aksine İİK’nin 89/3. maddesinde, üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Ne var ki somut olayın özelliğine göre kanıt yükü yer değiştirebilir.Tüm dosya kapsamına göre; davalı (alacaklı) —– tarafından davacının borçlu eşi diğer davalı——aleyhine icra takibi başlatıldığı, ilgili dosyada davacı aleyhine 1.2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 05/05/2023 tarihi olup davacının mahkememizdeki işbu davanın 18/05/2023 tarihinde 15 günlük yasal süre içerisinde açıldığı, takip borçlusunun davacı eşinden alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin somut varlığının davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerekirken davalının gönderdiği haciz ihbarnamelerinde davacının davalı borçlu eşine hangi sebepten kaynaklı olarak ve ne kadar borçlu olduğunun açıklanmadığı, mahkememize cevap dilekçesi, bir delil veya belge de sunulmadığından davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemeyecek olup neticeten davalı borçlunun davacı eşi ile arasında alacak – borç ilişkisinin bulunduğu davalı alacaklı tarafça ispat edilemediğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının tazminat talebi bakımından ise; davalı alacaklının haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmekte kötüniyetli olduğu anlaşılamadığından davacının tazminat talebi reddedilmiştir.Yargıtay —– Hukuk Dairesinin ——. Sayılı ilamı ;”6100 sayılı HMK’nın 312/2.maddesinde “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez” hükmü bulunmaktadır. Davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilse bile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması için 2 şartın gerçekleşmesi gerekir.Bunlardan biri davalının davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması, diğeri de ilk oturumda davalının davayı kabul ettiğinin bildirilmesidir. Bu iki koşulun bir arada gerçekleşmiş bulunması gerekir.
Somut olayda davacı, kendisine usulsüz olarak tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiş ve dava açmıştır. Davalı da, davayı kabul etmemiştir. Bu durumda mahkemece davalının yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davalının yargılama giderleriyle sorumlu tutulmaması usul ve yasaya aykırıdır….” şeklindedir. Yargıtay’ın anılan kararında da belirtildiği üzere davalı alacaklı —— dava açılmasına sebebiyet vermiş olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; —— İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı takip dosyasına gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesi kapsamında davacının takip borçlusuna BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Davacının kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3- 492 sayılı harçlar yasasına göre alınması gerekli 179,90 TL başvuru harcı ile 269,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 449,75 TL’nin davalı——-alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Mahkememiz dava dosyasında adli yardım talebi kabul olduğundan suç üstü ödeneğinden karşılanan 271 TL tebligat giderinin davalı —— tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve tahsil edilmeyen gider avansından bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesine müteakip ilgili yatırana İADESİNE,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.