Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/336 E. 2023/793 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/336
KARAR NO : 2023/793

DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 10/05/2023
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —– %30 hissedar olan davacı müvekkil … ile %10 hissedar olan davacı müvekkil … 2016 yılı Şubat ayından itibaren şirketin tüm işleyişinden uzaklaştırılması, şirket müdürü …bu sıfatla gerçekleştirdiği iş ve işlemler ile ilgili olarak en küçük bir bilgi vermemesi, uzun bir süredir ortaklar kurulunun dahi toplanmaması, 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla faaliyet konusu ile ilgili çok sayıda personelin çalıştığı, yüksek tutarlı kâr elde eden ve yüksek tutarlı piyasa değerine sahip olan davalı şirketin günümüz itibarıyla bir kişi hariç hiçbir çalışanının kalmaması, yüksek tutarlı vergi ve —– prim borcunun bulunması, bu barçların şirketten tahsil edilememesi münasebetiyle ilgili kamu kurumlarının bu alacak kalemleri yönünden, davacı müvekkillerimin şahsına müracaat etmesi, müvekkillerince yekün tutarda ödeme yapılması, davalı şirketin içinin şirket müdürü … tarafından kasten boşaltıldığına dair kuvvetli delillerin varlığına binaen; davacı müvekkilleri tarafından davalılara hitaben keşide edilen ——. Noterliği 21.03.2023 tarih ve——yevmiye no’lu ihtarname ile; TTK md. 614 uyarınca bilgi edinme ve inceleme haklarını kullanmak üzere en geç 15.04.2023 tarihine kadar olmak üzere gün tayin edilmesi, bu taleplerinin reddedilmesi halinde, bu talep hakkında karar vermek üzere ortaklar kurulunun (genel kurulun) en geç 30.04.2023 tarihine kadar toplantıya çağırılması, aynı tarih içinde toplantının gerçekleştirilmesi hususlarının ihtar edilmiş olması, davacı müvekkillerimin bu son derece haklı ve yasal taleplerine davalılarca karşılık verilmemesi sebebiyle; TTK md. 614/3 uyarınca davacı müvekkillerinin davalı şirkete ait iş ve hesapları 2016 yılı Ocak ayı -2023 yılı Mayıs ayı aralığına sâri olarak incelemelerine İncelemeye bir mali müşavirin de refakat etmesine karar verilmesini, davacı müvekkilleri, davalı şirketin %40 hissedarı olduğunu, davalı şirket müdürü ve %55 hissedarı olan …2015 yılının ikinci yarısından itibaren şirketin tüm işleyişine hakim olması ile birlikte şirketin içini kasten boşaltması sebebiyle başvurulacak yasal yollara esas teşkil etmek üzere bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasının zaruretinin hasıl olduğunu, 2015 yılı itibarıyla yıllık ciro 2.000.000,00 USD’ye yaklaşmış, 1.800.000,60 TL USD kuru üzerinden 660.090,00USD’ den fazlasına tekabül etmektedir) kâr rakamına ulaşıldığını, şirketin, piyasa değeri 4.000.000,00USD civarına yükseldiğini, şirket faaliyet konusu ile hiç ilgisi bulunmayan çok sayıda personel alımı, maaş ve sigorta prim ödemesi bu dönemde oluşan vergi ve—– primi şeklindeki amme alacaklarının ödenmemesi ve benzeri pek çok zarara uğratıcı işlemi/eylemi/harcamayı kasten gerçekleştirmiş ve kasıtlı olarak şirketin içini boşaltılacağını, nitekim amme alacaklarını şirketten tahsil edemeyen Devlet kurumlarımız, —- prim ve vergi borçları için hissedarların şahsi sorumluluğuna müracaat etmeye başlamış ve davacı müvekkillerimden yalnızca —–Başkanlığı 430.000,00 TL prim borcu tahsilatı yaptığını, Davalı şirketin son 8 yıldır tek yetkilisi olan, tüm işlemleri denetimsiz şekilde gerçekleştiren, hesap vermeyen ve uzun zamandır ortaklar kurulunu dahi toplamayan müdürü …, hukuki ve cezai sorumluluğuna yol açabilecek şekilde kasti işlemlerle şirketin içini boşalttığı ve iktisadi mahvına yol açtığını, TTK md. 614 uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkımızı kullanmak üzere davalı şirkete ve müdüre yaptığımız müracaat da karşılıksız bırakıldığını, son çare olarak Muhterem Mahkemenize Müracaat Zarureti Hâsıl olduğunu, bilindiği üzere TTK’ nun “ bilgi alma ve inceleme ” başlığını taşıyan 614. Maddesi; “ Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabileceğini, ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir, bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar vereceğini, Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” metnini mutazammı olduğunu, kanunun tanımış olduğu bu hak uyarınca her ortak, müdürden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi verilmesini ve belirlenmiş konularda inceleme yapmasına izin talep edebileceğini, davacı müvekkillerim—-40 hisse sahibi olarak —-ve şirket müdürü … hitaben —-. Noterliği 21.03.2023 tarihli ve—– yevmiye no’lu ihtarnameyi keşide etmiş ve; İhtarname münderecatında müşahhas halde bahis konusu yapılan başlıklar başta olmak üzere; 2016 yılı Ocak ayından 2023 yılı Mart ayı sonuna kadar şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi verilmesi şirket personellerinin maaşları, mesleki kariyerleri ve görevleri, tüm banka hesap hareketleri, hesap hareketlerinin belgeleri ve alt kalemleri, hesap hareketlerinin gayeleri hususlarını kapsar şekilde şirket müdürü … 15.04.2023 tarihine kadar yazılı olarak bilgi vermesi, Yine en geç 15.04.2023 tarihine kadar mahsus bir gün tayin edilerek, bahse konu incelemelerin yapılabilmesi için şirket merkezinde tüm defter, bilgi ve belgelerin bulundurularak, …, … ve refakat edecek bir mali müşavirin incelemesine sunulması bu talebe karşılık verilmemesi yahut incelemeye müsaade edilmemesi halinde en geç 30.04.2023 tarihine kadar genel kurulün toplantıya çağrılarak -toplantının gerçekleştirilmesi ve talebin genel kurulca karara bağlanması ihtar edilmiştir. İhtarname 22.03.2023 tarihinde bizzat … tarafından tebellüğ edilmiş ancak tamamen hareketsiz kalındığını, tüm bu sebeplerle muhterem mahkemenize müracaat etme zarureti hâsıl olduğunu, buraya kadar izaha gayret sarfeylediğim bütün bu sebeplerden dolayı; Davanın kabulünü, Davalı şirkete ait tüm kayıt ve defterlerin 01.01.2016 – 10.05.2023 tarihleri arasına sari ve şamil olmak üzere şirket merkezinde hazır edilmesini, aynı tarih aralığını muhtevi olmak üzere davalı şirkete ait; Yevmiye defteri, Defter-i kebir, Envanter defteri, Mizan, Gelir tablosu ve bilanço, muavin detter kayıtları, Detay fiş listesi, Banka hesap ekstreleri, personel özlük dosyaları, ——bildirgeleri, Maaş bordroları, Gelir ve gider belgeleri, Personele tanımlı e-posta adres bilgileri, beyannamelerin incelenmesine bu inceleme ile müşahhas olarak tetkik edeceğimiz hususların; son derece yüksek tutarlı mobilya alımları, … aile üyelerine/ şirketlerine ücretsiz yazılım hizmeti verilmesi, birden ziyade ve ihtiyaç dışı lüks otomobil alımları İhtiyaç dışı ofis kiralama işlemleri, Şahsi hesabına düzenli ve yüksek tutarlı para aktarımları, şirket faaliyet konusu ile hiç ilgisi bulunmayan çok sayıda personel alımı, maaş ve sigorta primleri ödemesi, bu dönemde oluşan vergi ve—- primi şeklindeki amme alacaklarının ödenmeme gerekçesi olarak belirlenmesi, İncelenecek evrakların çokluğu ve incelemenin uzmanlık gerektirmesine binaen inceleme süresinin 3 günden kısa olmamak üzere tayin edilmesine, incelemeye davacıların yanında bir mali müşavirin ( tarafımızca ismi bildirilecek ) refakatine, tüm muhakeme masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil —– isimli şirkette kurumsal danışmanlık birim müdürü iken 2019 senesinde bu iş yerinden ayrıldığını, daha sonrasında —- şirketinde davacılarla beraber devam edecekleri büyük bir proje olan —-projesi için —-şirketi ile anlaştığını, henüz şirket kurulmadan alınmış olan bu projede müvekkil yine mühendis olan kardeşi —— ile birlikte beraber çalışacakları konusunda çoktan anladıklarını, bu dönemlerde … isminin esamesi bile ortada olmadığını, henüz şirket kurulmadan müvekkilin—– projesi ve—- ortaklığı kesinleşmiş, bu projede kardeşi ile beraber çalışacağı konusunda anlaşıldığını, bu dönemde müvekkilin … ile bir ortaklık fikri olmadığını, bu fikir sonrasında doğduğunu, … ise bu dönemde yine —– isimli şirkette satış müdürlüklerinden birinde alt kademede çalıştığını, aslı yoktur, kendisi başkalarının alt biriminde çalışmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla davacı … dava konusu şirketten önce bir kişinin bile yöneticiliğini yapmamıştır. —– şirketi öncesinde futbolla ilgili bir organizasyonda, üst düzey misafirlere şoförlük haricinde müvekkile aktardığı bir iş tecrübesi olmadığını, müvekkilin ise 8 ayrı başlıkta uzmanlığı bulunan nadir kişilerden biridir.—-iş ortaklığı kesinleşmiş,—- ile büyük bir projeyi kesinleştirmiş, Büyük çaplı müşteriler ve —- 20 yıllık ilişkisi olan, —- gibi kuruluşlarda hizmetleri devam eden sektörün en bilinen isimlerinden biri olduğunu, Davacılar da dahil sektörde birçok kişi müvekkile hocam diye hitap edeceklerini, Müvekkilin sektörde arar kişi olduğu davacılar tarafından da çok iyi bilinen bir husus olduğunu, anlaşılacağı üzere davacı … kendisine müvekkil tarafından şirket ortaklığı teklif edildiğinde teknik yetkinliği olmayan biri olduğunu, sektörde alelade bir eleman olduğunu, Müvekkilin kendisini yetiştirebileceği, mesleki bilgi birikimini ve tecrübelerini aktarabileceğini düşündüğü için ve sadece şirket yönetimi için davacıya iş teklifinde bulunmuş, hatta şirketten %30 ortaklık verdiğini, Müvekkil davacıya iyi bir başlangıç, sorumluluk ve özgürlük verdiğini, Müvekkil, tecrübelerini özümseyip yetiştiğinde … başarılar kazanacağını ve şirkete kazandıracağını düşündüğünü, Müvekkilin davetinde pozisyon ve hisse beklentisini “Hocam sen nasıl uygun görürsen” ifadesiyle tanımlayan … %30’luk hisse ile ortak olduğunu, bu oran dahi şirketin kuruluşuna katkıda bulunan iş ortakları ve müşteriler tarafından tepki çekmiş ve müvekkilce “geleceğine yatırım yapıyorum” ifadesiyle cevaplanmıştır.Müvekkil yukarıda bahsettiğimiz sebeplerle iş ve teknik konularda geri planda kalmaya çalışmıştır Müvekkilin bu geri çekilme davranışı davacılarca; toplantılara giderken “Hocam sen yorulma, gelme” gibi tavırlara dönüştüğünü, davacılar müvekkilin toplantılara gelmesini istememeye başlamıştır veyahutta kendileri bu toplantılarda geri planda kaldıkları için zaten baştan beri istediğini, bu yaşananlar içerisinde müvekkilin ofise gelmediği çalışmadığı, iş ile ilgilenmediği iddialarının tutarlı yanı olmadığı açıktır. Müvekkilin ofise gelmiyor olması iddialarının gerçeğinin şu şekilde olduğunu, müvekkilin kendi düğününün olduğu sabah —– eğitimde bulunduğunu, bir projede stresten tükürük bezlerim hasar almıştır, annesinin vefatında —- görevine devam etmek zorunda kaldığını, yine stresli bir projenin ardından zatürreden ancak 20 günde kalkabilmiştir, bir kriz durumda … ile 20 gün ofis masalarında yatmışlardır. Müvekkil birçok özel gününü işte geçirmiştir. Bunların bir kısmına tanık olmuş olan … ifadesi gariptir.Önerdiği garip şirket modeliyle gelirini arttıramayan davacı … —- ile ilgili çalışmaları şirketi aradan çıkartarak daha fazla kazanç elde edeceği hesabı ve düşüncesi ile Şirketten kendisi ayrılmıştır. Şirket hissesi için 5 kuruş bile ödememiş olmasına rağmen sahip olduğu %10 hisse karşılığı 500.000 TL talep ettiğini, şirketin pazarlamasının belkemiğini oluşturan ve faturaların %30’u nu kestikleri —– olan ilişkilere çok büyük zarar verdiğini, … müvekkile “Siz el kaldırınca konu kapanıyormuş, biz neyi tartışıp duruyoruz” ifadesi bunca olay sonrasında müvekkilin şirket içinde kurmaya çalıştığı dengeyi hiç anlamamış olduğunun göstergesi olduğunu ve müvekkil için hayal kırıklığı olduğunu, kendisinin rekabet yasağından haberdar olupolmadığı da tarafımızca merak edildiğini, son olarak şirkete alındığı iddia edilen “pahalı mobilyalar” dan kasıt bir kaç tane ağaç masadan ibaret olduğunu, bunların hepsi şirkette halen mevcuttur ve şirketin bu duruma gelmesi ile hiçbir ilgisi olmadığını, 2016 yılının ortalarından itibaren döviz tasarrufunun ülke politikası nedeniyle yasaklanması ve paranın değerini mümkün olduğu kadar korumak ve şirketin battığı söylentilerinin önünü almak amacıyla şirket içi sadakati ve devamlılığı sağlamak için ortaklardan şirket aracı kullanmamış tek kişi olan —– ve satış müdürü için araç alındığını, bu söz konusu edilen araçları müvekkil bir kere bile kullanmadığını, konu edilen masa vs ithal olmayıp tek özelliği değeri düşmeyecek ağaç olmasıdır ve şirketin mevcut varlığıdır. İddaya göre “uçuşa geçmiş”, “çok değerli” bir firma için mobilya mı konusu olduğunu, diğer konusu edilen —–ofis’ in daha büyük olmaktan başka özelliği yoktur. Önceki şirket merkezi, şirket davacıların kontrolünde iken —- gibi markalara 100 metre mesafede ki bir villa olduğunu, ikisi arasındaki değer farkının açık olduğunu, sonrasında şirket merkezi hali hazırda da kullanılmakta olan —– küçük bir daire olduğunu, Davacıların iddialarının tamamı gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilin davacıları şirketten uzaklaştırdığı ve şirketin içini boşalttığı iddiaları tamamen gerçek dışı ve dayanaksız olduğunu, … aynı şekilde kendisi işe gelmemeye başladığını, hatta şirket arabasının yedek anahtarını ve bilgisayarını alarak gittiği sonradan öğrenildiğini, davacılar müvekkili kendileri şirketten uzaklaştırmaya çalışmışlar bunu yaparken işleri ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını, sonuçta gelinen noktanın sebebi davacıların kendileri olduğunu, 2016 yılından bu yana şirket evraklarını incelemedikleri de gerçek dışıdır. 2016, 2017, 2018 yılı belgeleri davacılar tarafından incelenmiştir. 2019 yılı genel kuruluna ise yapılan çağrıya rağmen pandemiyi gerekçe göstererek kendilerinin katılmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen son 8 yıldır şirketin denetimsiz yönetildiği iddiası da ilginç olduğunu, açıklandığı gibi 2020 senesine kadar davacılar olağan genel kurullara katılmışlar evraklar incelenmesi için kendilerine sunulduğunu, özetle şirketin bu noktaya gelmesi davacıların hareketleri ve kararları nedeniyle olduğunu, davacıların şirketten uzaklaştırılmamış aksine kendi istekleri ile kendileri ayrıldığını, 2020 senesine kadar olağan genel kurullar çağrılı bir şekilde yapılmıştır, incilemek istedikleri her belgeyi inceleme fırsatları olduğunu, tüm bunların dışında davacılar tarafından şirket evraklarının mahkemenin karar verdiği tarihte incelenmesine bir diyeceklerinin olmadığını, sunulu sebeplerle ve 01.01.2020 tarihinden önceki dönemlere ilişkin belgelerin zaten davacılar tarafından incelenmiş olması ve 2019 yılı olağan genel kuruluna çağrılmalarına rağmen katılmamış olmaları nedenleri ile bu dönemi kapsayan taleplerinin reddine, davacıların … hakkındaki diğer hususlardaki taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, TTK 614 maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması istemine ilişkindir.Davacı tarafça, davalı şirketin 01.01.2016 – 10.05.2023 tarihleri arasında bir kısım ticari defter ve kayıtların incelenmesi suretiyle bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması talep edilmiştir. Davalı tarafça, davacıların son genel kurula çağrıldıkları halde katılmadıklarından 01.01.2020 tarihinden sonraki döneme ait bilgi ve belgelerin incelenmesi gerektiği savunulmuştur.Ticaret sicil kayıtları ve vergi dairesinden ilgili kayıtlar getirtilmiştir. Sicil kayıtları incelendiğinde son genel kurulun 25/02/2019 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bilgi alma ve inceleme hakkı başlıklı 614 ncü maddesi “(1) Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.
(2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.
(3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” hükmünü düzenlemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacılar, davalı şirkete ortak olup şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi alma ve belirli konularda inceleme yapabilme haklarına sahiptirler. Bu haklarını kullanmak için davalılara —-. Noterliği’nden çekilen ihtara rağmen bilgi alma ve inceleme hakları kullandırılmadığından bahisle mahkememize başvuru yapmakta haklı oldukları, şirketin son genel kurulunu 25/02/2019 tarihinde yaptığı, davacıların işbu tarihe kadar talep ettikleri bilgi alma ve inceleme haklarını bu son genel kurulda kullanabilecekleri ancak genel kurula katılmadıkları için kullanmadıkları anlaşıldığından taleplerinin bu genel kurul tarihi sonrası için kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—–Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün —–sicil numarasında kayıtlı davalı …davacılar … ve … 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 614 ncü maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkını kullandırmasına,Davacıların, 25/02/2019 – 10/05/2023 tarihleri aralığında davalı şirkete ait; Yevmiye defteri, Defter-i kebir, Envanter defteri, Mizan, Gelir tablosu ve bilanço, Muavin detter kayıtları, Detay fiş listesi, Banka hesap ekstreleri, Personel özlük dosyaları, —–bildirgeleri, Maaş bordroları, Gelir ve gider belgeleri, Personele tanımlı e-posta adres bilgileri ve Beyannameler üzerinde inceleme yapabileceklerine,Bu kapsamda davacıların yanlarında bir mali müşavir bulundurabileceklerine ve üç gün inceleme süresi tanınmasına,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85 TL harcın davacılar tarafından yatırılan 179,90 TL harçtan mahsubuyla bakiye 89,95‬ TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan toplam 179,90 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 321,25 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı TTK 614/3 Maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.