Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/29 Esas
KARAR NO: 2023/442
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 12/01/2023
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait aracın 6.8.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hasara uğradığını, —– plakalı araçta yaklaşık 150.000TL hasar meydana geldiğini, 150.000TL hasar bedeli ve 100.000 TL değer kaybı bedelinin ödenmesi için sigorta şirketine müracaat edildiğini, — taleplerini reddettiğini, —— nolu poliçe gereği ödenmesi gereken zarar bedellerin ödenmesini, araçtaki hasarın giderilmesi için gereken tamir ve onarımlar yaptırıldığını, sigorta şirketine ödemenin yapılması hususunda başvuru yapıldığını, ardından arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, iş bu nedenlerle, belirsiz alacak davalarının kabulüne; maddi hasar tazminatı olarak şimdilik 5.000-TL ‘nin ve araç değer kaybı için şimdilik 5000.-TL’nin davalının temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın gerçekleştiği tarih ve saat ile ilgili yanlış bilgi verildiğinin tespit edildiğini, böylece sigortalının aracında meydana gelen zararın davacının belirttiği şekilde gerçekleşmesinin imkansız olduğunu, sürücü değişikliği yapıldığını, hasar ile beyanın uyumsuz olduğu anlaşıldığından davacı yanın talebinin müvekkili şirketçe olumsuz olarak değerlendirildiğini, sigorta sözleşmeleri, gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşmeler olduğunu, somut olayda başvuru sahibi sigortalı tarafından doğru ihbar mükellefiyetine ve iyi niyet kurallarına da aykırı davranıldığını, talebin bir an için dahi teminat kapsamında olduğu düşünülse dahi, müvekkili şirket gerçek zarardan sorumludur, davacının talep ettiği tutarın fahiş olduğunu, davacı tarafından değer kaybı tazminatı talep edilmişse de, değer kaybı tazminatı —— arasında akdedilen poliçe şartları kapsamında teminat kapsamına girmemekte olduğunu, iş bu nedenlerle esasa ilişkin cevap bilahare delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;Dava; dava konusu——— plakalı aracın maddi hasar ve değer kaybı nedeniyle açılan belirsiz alacak davasıdır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m. 114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m. 115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.Somut olayda, davacı şirketçe kendisine ait ——- plakalı, hususi kullanımlı aracın kasko şirketine dava açıldığından uyuşmazlığa bakmada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ———- NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/05/2023