Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/276 E. 2023/347 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/276 Esas
KARAR NO : 2023/347

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/04/2023
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, davalı şirketin hissedarları sıfatını haiz olduğunu 6102 Sayılı TTK md. 411 uyarınca “sermayenin en az onda birini” fazlasıyla temsil ettiklerini, Davalı şirketin,—–şirketleri bünyesinde yer alan şirketlerden birisi olup “—–” soyadına sahip ailenin aile şirketi niteliğinde olduğunu, Davalı şirketin, yönetim kurulu başkanı —— yönetim kurulunu toplamaması, şirketin yönetim organının adeta organ eksikliği derecesinde işlevini yerine getirememesi, yönetim kurulu toplantısı adı altında yapılmak istenen buluşmaların genellikle yönetim kurulu başkanı ve ailenin en büyük sağ üyesi —-tarafından bir aile çatışmasına dönüştürülmesi nedeniyle fiilen yönetilemediğini, İlaveten ——bir kısım aile bireyler ile girdiği husumet nedeniyle şirketi kasten zarara uğratır nitelikte davranışlar gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin ve diğer bir kısım hissedarların, hissedar çoğunluğunu hem pay hem de paydaş çoğunluğunu oluşturur şekilde hem fikirde olduklarını, ancak, mevcut yönetim kurulu, yönetim kurulu başkanı ——- aile bireyleri ile sürekli olarak çatışma halinde olması ve üyeler arasında ceza (soruşturma) ve kovuşturma dosyaları düzeyinde ihtilaf bulunması nedeniyle genel kurulun toplanması ve yönetim kurulunun yeniden teşekkül ettirilmesi zarureti bulunmasına rağmen yönetim kurulu başkanının kurulu toplantıya çağırmaması nedeniyle fiilen bir araya gelinip toplantı yapılamamakta, herhangi bir karar alınamadığını, bundan hariç olmak üzere zaten şirket olağan genel kurulunun, yasada öngörülen her faaliyet dönemi sonunda, üç (3) aylık süre zarfında yapılmamış (hiç yapılmamış) haldedir ve şirketin olağan genel kurulunun yapılması gerektiğini, konu ile ilgili olarak davalı şirkete 6102 Sayılı TTK md. 411/1 amir hükmünde düzenlenen “genel kurul toplantısına çağrı” hakkı kapsamında, —–. Noterliği —— Yevmiye Numaralı 27.03.2023 tarihli genel kurul çağrı ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, davalı şirketin, söz konusu ihtarnameyi 28.03.2023 tarihinde tebellüğ etmiş olduğunu, ancak 7 iş günlük süre içerisinde talebi kabul etmediği gibi karar alınabilmesi için yönetim kurulunu dahi toplayamadığını, bu hal ve şartlar içerisinde davalı şirketin yönetim kurulunun yeniden teşekkül ettirilmesinin elzem olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun m.411/1 hükmü uyarınca Sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme konulmasını talep edilebileceğini, izah edildiği üzere TTK.m.411/1 anlamında şirket Genel Kurulun Toplantıya Çağrılmasını Gerektirici Sebepler oluşmuş olup müvekkillerimiz “sermayenin en az onda biri” şartını fazlasıyla sağladıklarını, öte yandan davalı şirketin olağan genel kurul dönemi de ihmal edildiği ve şirket yönetim kurulu başkanının bir (1) yıllık görev süresi de gözetilerek şirketin azlık hissedar grubunca genel kurula çağrılması zarureti doğduğunu, Yönetim Kurulu başkanının iş ve işlemlerinden dolayı, şirket taraf olduğu sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirememekte ve dolayısıyla da şirket zarara uğratıldığını, bu durumun ileride telafi edilemeyecek ekonomik zararlar boyutuna ulaşması neticesinde şirketin malvarlıklarının zarar göreceği ve bu nedenle pay sahiplerinin ekonomik menfaatlerinin kaybedileceği olası olduğunu, TTK.m.369/1 uyarınca Yönetim Kurulu Üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduğunu, ancak aşağıda sıralanan iş ve işlemler açıkça göstermektedir ki bir kısım şirket yönetim kurulu üyeleri şirket menfaatlerini gözetmemekte ve özen borcuna aykırı hareket ederek şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, hattı zatında yönetim kurulu başkanı bırakınız basiretli bir yönetici gibi hareket etmeyi; basiretsiz bir yöneticiden daha düşük bir biçimde, adeta şirketi zarara uğratma ve şirketin malvarlığını ve aktiflerini yok etme kastı ile ekonomik hayatın olağan akışına aykırı iş ve işlemler yaptıklarını, şirket Yönetim Kurulu Başkanının daha önce aldırmış olduğu ihtiyati tedbir kararları kaldırılmış olsa da, —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—— Esas sayılı dosyasına istinaden, şirketin taşınmazları üzerine işlenen şerhler ve tedbirler neticesinde şirkete ait olan taşınmazların değerlendirilememesi, müteahhit ile yapılan anlaşmaya/anlaşmalara şirketin uyamaması, ticari alanların kiralanmasının mümkün olmasına rağmen, ve hatta grup şirketlerin kredi kullandığı bir dönemde, hali hazırda atıl durumda olan taşınmazların kiralanamaması dolayısıyla şirketin iktisaden gelir sağlayamaması neticesinde büyük maddi kayıplar oluştuğunu, Davalı şirketin yönetim kurulu başkanının basına yansıyan haber ve görüntülerde, gerek şirket personeli, gerek paydaşlar ve gerekse 3.kişilere yönelik söylem ve davranışlardan dolayı şirketin kamuoyundaki saygınlığı ve itibarı (şirketin manevi kişiliği) önemli ölçüde zarar gördüğünü, şirket personeline yönelik tehdit, taciz, mobbing ve müessir fiil uygulamalarından dolayı şirket aleyhine hukuki süreçlerin başlatılmasına sebebiyet verilerek maddi olarak ve hem de şirketin kamuoyundaki saygınlığı zedelenerek manevi olarak şirket zarara uğratıldığını, Şirket Yönetim Kurulu Başkanının şirket personellerine ve başkaca 3. Kişilere karşı sergilemiş olduğu; azarlayan, tehditkar ve hatta şiddete varan tavrı ve tarzı nedeni ile aileden ve aile dışından olan şirket personelleri iş yapamaz duruma gelmiş olduğunu, Şirket Yönetim Kurulu Başkanının, şirket bünyesinde taşeron olarak faaliyet gösteren güvenlik firması personellerine de, küfür ve hakarete varan sözlü ve fiziksel eylemler yapılmış olduğunu, şirket itibarını gerek personeller gerekse hizmet aldığımız firma ve kişiler nezdinde zarara uğrattığı aşikar olduğunu, gerçekleştirilen bu eylemler basına da yansımış ve ilgili kişiler tarafından kendisi aleyhine Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyurularında bulunulduğunu, davalı şirkete azlık hissedar grubu sıfatıyla daha önce de “genel kurul çağrısı” talebiyle müracaat etmiş olmamıza karşılık bu süreçte şirket yönetim kurulu toplanamamış ve kurul tarafından karar alınamadığını, en sonuncusu 16.03.2023 tarihinde gerçekleşen toplantı yapma “teşebbüsü” de sonuçsuz kalmış; yönetim kurulu başkanı —– bir kısım yönetim kurulu üyelerine hakaret ettiğini, toplantı salonundan çıkarttırması gibi menfi olaylar neticesinde toplantı, başlamadan sona erdiğini, hususlar doğrultusunda, şirket yönetim kurulu tarafından şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasını, 6102 Sayılı TTK md. 441/1 hükmüne istinaden talep ettiklerini, yapılacak olan genel kurul toplantısının gündeminin Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, Toplantı başkanına tutanakların imzalanması yetkisinin verilmesi, Şirket esas sözleşmesinin “İdare meclisinin oluşturulması ve şirketin yönetimi, temsili” başlıklı 7. Maddesi ile “Yönetim kurulu ve süresi” başlıklı 8. Maddesinin tadili, “Şirketin temsili ve yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımı” başlıklı 11. Maddesinin iptali, Şirket Yönetim Kurulu Mevcut Başkan ve Üyelerinin Birlikte Ve/Veya Ayrı Ayrı Azli ve Boşalan Yönetim Kurulu Üyeliklerine Yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçilmesi, Yönetim Kurulu Başkan Vekili atanması, Yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev Dağılımı ve Temsil Yetkisinin Görüşülmesi, Dilek, temenniler ve kapanış olduğunu, izah olunan nedenler ile mahkememizin resen gözeteceği hususlar doğrultusunda olmak üzere; davanın kabulünü, davalı şirketin 6102 Sayılı TTK md. 412 uyarınca davalı şirketin yukarıda belirtilen gündem maddeleri mucibinde genel kurula çağrılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini, dair karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı şirketin ticari sicil kayıtları dosya içerisine alınmış ve—— ilanları incelenmiştir.
—– Noterliği’nin 27/03/2023 tarih ve——yevmiye sayılı İhtarname örneği incelendiğinde, davacı tarafça davalı şirkete genel kurul toplantısı yapılması çağrısında bulunulduğu, ihtarnamenin 28/03/2023 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 412 nci maddesi uyarınca pay sahibi davacıların genel kurul toplanmasına yönelik çağrısına yönetim tarafından yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediğinden bahisle genel kurulun toplantıya çağrılması için çağrıyı yapmak üzere kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davacı taraf, genel kurul toplanması için yaptıkları isteme davalı şirketin olumlu cevap vermediğinden bahisle davalı şirket genel kurul toplantı çağrısı yapmak üzere kayyım atanmasını talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Mahkemenin izni başlıklı 412 nci maddesi “(1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” hükmünü düzenlemiştir.Davacı pay sahiplerinin çağrı istemine yönetim tarafından yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği bunun üzerine aynı pay sahipleri tarafından genel kurulun toplantıya çağrılmasının mahkememizden istenildiği, 2021 yılından beri genel kurul toplantısı yapılmadığından mahkememizce toplantı yapılmasına gerek görüldüğü anlaşıldığından gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere —– kayyım atanmasına, esas sözleşme değişikliği aceleye getirilecek işlerden olmadığından ve yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri 20.10.2024 tarihine kadar devam ettiğinden azillerinin gündemde yer almamasına, yönetim kurulu başkanının görev süresi dolduğundan yönetim kurulu başkanlığı seçiminin gündemde yer almasına yönelik kayyımın, görevlerinin ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerinin kararda gösterilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
—– numarasında sicile kayıtlı davalı —–genel kurul toplantı gündemini düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere—- TC kimlik numaralı —— 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 412 maddesi uyarınca KAYYIM ATANMASINA,
Kayyım —— TTK’nun 412 maddesi uyarınca gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmakla yetkili olduğuna,Kayyımın, genel kurul gündemini; TTK 407 ve devamı maddeleri ile ana sözleşmedeki çağrı usullerine göre ortakları toplantıya davet etmesi ve bu konuda gerekli ilanları yapması, bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi için gerekli başvuruları yapması, toplantı sırasında hazır bulunması, toplantının yapılması ile ilgili olarak tüm resmi özel kuruluşlar nezdinde gerekli başvuru ve işlemleri yapması, Yönetim Kurulu Başkanlığı seçiminin gündemde yer alması, alınan toplantı kararlarının ve toplantı tutanağının ticaret siciline tescil ve ilanı için yetkilendirilmesine,
2-Kararın —–Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne BİLDİRİLMESİNE,
3-Kayyım için 15.000,00 TL ücret takdirine, daha sonra davalı —–alınmak üzere şimdilik davacı tarafça mahkememize yatırılmasına,
4-Çağrı masrafları için 10.000,00 TL avans takdirine, daha sonra davalı —–alınmak üzere şimdilik davacı tarafça mahkememize yatırılmasına,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 179,90 TL peşin harç ve 179,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 359,80 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu TTK 412 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.