Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/15 E. 2024/2 K. 02.01.2024 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/15 Esas
KARAR NO: 2024/2

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/01/2023
KARAR TARİHİ: 02/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı Oktay Baran’ın işleteni Selçuk Alican’ın sürücüsü olduğu davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan 34 M 2888 plakalı minibüs ile davalılardan Sinan Kardeş’in işleteni ve sürücüsü olduğu ve davalı Türkiye Sigorta nezdinde sigortalı bulunan 34 CJG 409 plaka nolu aracın karışmış olduğu 25/07/2022 tarihli trafik kazasında müvekkili Ayten Alkan’ın omuz kemiklerinin kırılması suretiyle yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kolluk tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda davalı Sinan Kardeş’in asli kusurlu, davalı Selçuk Alican’ın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin halen tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin beden gücü kaybının tespiti amacıyla rapor alınmasını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, kaza nedeniyle 1 ay boyunca yatmak zorunda kaldığını, ev işlerini ve çocuklarının bakımını gerçekleştiremediğini, bu nedenle eşinin iş yerinden izin almak zorunda kaldığını, müvekkilinin bakımını 1 ay boyunca eşi sağladığından dolayı müvekkil ve eşinin bu kazanç kaybının hem geçici iş göremezlik kapsamında hem de bakıcı gideri kapsamında yine davalılardan tahsilini talep ettiklerini, kaza sebebiyle maddi ve manevi olarak zarara uğrayan müvekkilin maddi zararların tazmini amacıyla kazaya karışan her iki aracın sigortalandığı davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, sigorta şirketi tarafından talebin reddedildiğinin bildirildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, adli yardım talebinde bulunduklarını iddia ederek; adli yardım ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigortacılar yönünden ise sigorta limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Sinan Kardeş, Selçuk Alican ve Oktay Baran’dan müştereken tahsilini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. :Davalı ——– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen alacak kalemlerinden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte davacının hak etmiş olduğu bir alacak var ise bunlardan müvekkilin sigortacısı ve——— sorumlu olduğunu, bu haliyle müvekkile yöneltilebilecek bir tazminat olmadığından taleplerin reddi gerektiğini, davacının geliriyle ilgili bir belge sunmadığını, kaza tarihindeki asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacıya yapılmış ödeme ve bağlanmış aylık var ise bedelin bu tazminatlardan düşülmesi gerektiğini, talep edilen faiz türüne ve faiz başlangıç talebine itiraz ettiklerini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.Davalı ——– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın öncelikle haksız ve dayanaksız olması sebebiyle müvekkil açısından itirazlarımız ile reddini talep ettiklerini, müvekkilinin kazada asli kusurlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, ikame olunan davada müvekkilinin asli kusur dahi sayılmayan davranışı nezdinde vuku bulan kazada kusurlu taraf olmasının da yine davacı beyanları ile kusurlu tarafın minibüs şoförü olduğu hatta davacının kucağında yönetmeliğe de aykırı şekilde küçük çocukla yolculuk yaptığı ifade edilmiş iken müvekkile karşı davanın yöneltilmesi kabul edilemeyeceğini, dosyada kusur ve illiyet bağı tespiti yapılması gerektiğini savunarak; davanın reddini, davacının tüm taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı ——– Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu kazaya karışan ——— plaka nolu aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, müvekkilinin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dosyada kusur ve illiyet bağı tespiti yapılması gerektiğini, tedavi masraflarının ZMMS poliçe teminatı kapsamından çıkarıldığını, belgelenemeyen tedavi masraflarının ispat edilmemiş demek olduğunu, geçici dönem bakıcı gideri ZMMS poliçesi kapsamı dışında olduğunu, bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini, davacının tüm taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
6100 sayılı HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca “işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, mahkememizce 28/09/2023 tarihli celsede tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde davacı ve vekili ya da davalılar tarafından yenilenmediği, bu sebeple davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek kaydın kapatılması gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/5 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davanın adli yardımlı olması nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 873,00 TL tebligat gideri ve 49,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 922,00 yargılama giderinin davacıdan alınarak suçüstü ödeneğine iadesine,
5-Davalı ——- şirketi tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 51,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——- şirketine verilmesine,
6-Davalı ——– şirketine tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——- şirketine verilmesine,
7-Davalı ——– tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
8-Davalı ——— tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 64,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
9-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
10-Davacının maddi tazminat davası yönünden; davalılar ——- şirketi, ——– şirketi, ——– ve ——– yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden ve ret sebebi ortak olduğundan, dava değeri (1.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 7/1 ve 13/2 uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——- şirketi, ——- şirketi, ——– ve ——— verilmesine,
11-Davacının manevi tazminat davası yönünden; davalılar ——— ve ——— yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden ve ret sebebi ortak olduğundan, dava değeri (50.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 7/1 ve 10/3 uyarınca hesaplanan 17.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——- ve ——–verilmesine,
12-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.280,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/01/2024