Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/149 E. 2023/776 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/149 Esas
KARAR NO: 2023/776
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/03/2023
KARAR TARİHİ: 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalıya 2.000 USD bedelli 20.02.2020 vade tarihli senet düzenlediğini, senet bedelinin tamamının müvekkili tarafından davalı yana belirli taksitler halinde ödendiğini, en son ödemenin yapıldığı 2021 Ekim ayında dolar kurunun 8 TL civarında olduğunu, buna göre o tarihte borcun toplam TL karşılığı 16.000 TL olduğunu, müvekkilinin 10 Ekim 2021 tarihi itibari ile, geçmişte yaptığı ödemelerle birlikte toplam 20.000 TL davalıya ödeme yaptığının görüldüğünü, bu 20.000 TL’nin, o tarihte kur karşılığı olan 16.000 TL’nin çok üzerinde bir rakam olmasına rağmen davalı tarafın faiz istediği için müvekkilince buna ek 5.000 TL daha ödendiğini, o dönemin kuru ile ödemelerin tam ifa edildiğini, borçların müvekkili tarafından ödenmesinin akabinde davalı tarafça müvekkiline senedin yırtıp atıldığı bilgisi verildiğini, müvekkilinin de ticari ilişki içinde bulunduğu davalının beyanına güvendiğini, davalının, müvekkillerinin hiçbir borcu bulunmamasına rağmen 2.000-USD tutarındaki senedi iade etmeyerek kötüniyetli olarak ———dosyası ile müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatarak müvekkillerinin mağduriyetine neden olduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu olmadığını, bu nedenlerle talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; icra takibine konan senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar İİK 72/3 m. uyarınca teminat karşılığında icra takibinin durdurulması ile icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya verilmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, icra dosyası borcuna yeter teminat yatırılması akabinde hacizlerin kaldırılmasına, yapılacak yargılama sonucunda takibin iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı kötüniyetli hareket ederek müvekkillerinin mağduriyetine sebebiyet verdiğinden dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasının ilk bakışta inandırıcılıktan uzak, icra takibinden kaçmaya yönelik olduğunu, zira toplamda 4 defa ödeme yapan davacı tarafın bir kez olsun senede istinaden ödeme yaptığını ve senet bilgilerini de içerecek şekilde bildirmediğini, işbu dava kapsamında davacının iddia ettiği ödemeleri takibe konu bono için yapılan ödemeler olmadığını, zira yapılan ödemelerin bono bedeli ile tamamen uyumsuz olduğunu, ödemelerin açıklamasında bonoya atıf bulunmadığını ve davacının iddialarının tutarsız ve inandırıcılıktan uzak olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği üzere ödenen bedellerin bono bedeli olmadığını, takibe konu bononun davacı tarafın yaptığı ödemelerle bir ilgisi olmadığını, davacı tarafın müvekkiline ticari ilişki kapsamında ödeme yaptığını ve karşılığında otomobil parçası aldığını, müvekkilinin Kartal oto sanayisinde oto parça alım satım işi yaptığını, davacının ise oto tamir işleri yaptığını ancak bono ilişkisinin bu bahsedilen ilişkilerden mücerret bir alacak olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine, davacı aleyhine İİK m.72/4 kapsamında alacağın %20’sinde az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.—– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı—- tarafından borçlular —– bedelli bonoya dayalı olarak işlemiş faiz 250 USD olmak üzere toplam 2.250 USD alacağa ilişkin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememiz yargılaması devam ederken ——– sayılı kararı ile takipte alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmediği gerekçesiyle iş bu icra takibinin iptaline karar verilmiş, karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.Dava konusu bonoda davacılar keşideci, davalı lehtar olup, ihdas nedeni olarak “nakden” kaydı bulunmaktadır.Davacı, davalı ile arasındaki ticari ilişki sebebiyle icraya konu senedi davalıya verdiğini, borcu ödemiş olmasına rağmen senedin tarafına iade edilmediğini, davalıya borcu olmadığını beyan etmiş, davalıya senet borcu için yapıldığını iddia ettiği 24.08.2021 tarihinde 10.000,00 TL, 25.10.2021 tarihinde 5.000,00 TL , 21.10.2021 tarihinde 5.000,00 TL , 22.04.2022 tarihinde 5.000,00 TL ödemelere ilişkin———- dava dilekçesi ekinde ibraz etmiştir. Davalı, taraflar arasında ticari işten başka borç alacak ilişkisinin olduğunu, yapılan ödemelerin başka bir alacak ilişkisinden kaynakladığını senete dayalı bir ödemenin bulunmadığını savunmuştur. 6102 sayılı TTK’ nun 646. maddesi “1. Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. 2. Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.” hükmüne havidir.Kıymetli evrak borçlusu ancak senedin teslimi mukabilinde ödeme ile mükellef olduğu gibi bir bono, hamilin elinde bulunduğu sürece borcun ödenmemiş olması asıldır. Borçlu ödemede bulunurken, hamil tarafından senedin metnine bir ibra şerhi yazılmasını veya ödediği bononun tarih ve numarası yazılı bir makbuz verilmesini istemek zorundadır. Bunları yapmayan borçlu HUMK.nun 288 ve 290. madde uyarınca ödeme defini ancak yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır ———–
———Esas sayılı emsal nitelikte olan bir içtihadında; “Somut olayda, davacı/borçlu, emre yazılı 42.000,00 TL bedelli bonoda yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir.” şeklinde değerlendirmede bulunduğu görülmüştür.
Her iki içtihat metni ve metinlerde yer alan kanun maddelerinde görüleceği üzere; senet borçlusu olan davacılar “ödediği bononun tarih ve numarası yazılı bir makbuz verilmesini istemek” ödevini ihmal ettiğinden ödeme iddiasını ancak yazılı senet ile ispatlayabilecektir. Açıklanan içtihatlar ve ilgili maddeler kapsamında; uyuşmazlıkta icraya konu senede ilişkin olarak borçlu olmadığının ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, iddianın senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik senede dair ibare, açıklama kısmında şerh içermeyen banka ödeme dekontları dışında başkaca bir delil sunulmadığı görülmekle banka havalesi ile yapılan ödemelerin senede istinaden yapıldığının ispatlanamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, davalı tarafça başlatılan takipte mahkememiz ara kararı ile İİK 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir uygulanmışsa da yargılama aşamasında kesinleşmiş mahkeme kararı ile icra takibinin iptaline karar verildiği görülmekle davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 924,65-TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 744,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacılar tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 78,00-TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekili lehine 2023 yılı AAÜT tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/09/2023