Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/134 E. 2023/972 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/134
KARAR NO : 2023/972

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ait —– plaka nolu aracın 15/01/2022 tarihinde —— ülkesinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkili şirkete ait aracın davalı sigorta şirketi nezdinde yurtdışında meydana gelen hasarlar da —– Klozu başlığı altında teminat altına alındığını, dava konusu meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin ilgili evrakların tamamını eksiksiz olarak hazır ettiğini ve davalı sigorta şirketine başvuru yaparak hasarı bildirdiğini, davalı şirketin hasar dosyası açtığını, müvekkilinin davalının talimatı doğrultusunda hasarlı aracı —–servisine bırakıldığını, davalı tarafından müvekkiline “teslim, temlik, ibra belgesi, taahhüt belgesi ve mutabakat metni” nin verildiğini, ilgili evrakların anlaşmalı servis tarafından imzalandığını ve hasar dosyasına sunulduğunu, ancak davalının anlaşmalı servisi olan —–ödeme yapmamasından ötürü müvekkil şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra tehdidi altında —– İcra Müdürlüğü ——esas sayılı dosyasına 72.386,23 TL yatırdığını, bu bedel eksper raporunda ve ibra belgesinde belirtilen araç hasar miktarı 55.000TL’ye işleyen faiz, vekalet ücreti ve tahsil harcı ile 72.386,23TL’ye yükseltildiğini, davalı sigorta şirketinin teslim, ibra ve temlik belgesinin düzenlenmesinden sonra anlaşmalı servise ödeme yapmadığından ve takibe sebebiyet verdiğinden iş bu meblağın tamamından sorumlu olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile davalı sigorta şirketinden kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan 72.386,23 TL’nin anlaşmalı servise ödeme tarihi olan 19/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

İNCELEME:
——Tamir/kaporta, Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü, Sınırlı Sorumlu Tüm Motorlu Taşıyıcılar Karşılıklı Sigorta Kooperatifi, —— Noterler Birliği Başkanlığını müzekkere yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirkete ait —– plakalı aracın karıştığı 15/01/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle aracın davalı kasko sigortacısının anlaşmalı olduğu dava dışı—– servisine tamir ettirilmesinden sonra hasar bedelini ilgili servise ödemeyen davalı kasko sigortacısının, bundan dolayı davacının —- İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı takibine maruz kalmasından dolayı ödediği 72.386,23 TL bedelin kasko sigortası kapsamında tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.—– İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibi incelendiğinde, alacaklısının —–, borçlusunun ——olduğu, takipte 55.000,00 TL asıl alacak ve 2.142,74 TL faiz talep edildiği, borçlunun (eldeki davanın davacısının) 19/09/2022 tarihinde takip dosyasına 72.386,23 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427. Maddesi uyarınca “(1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir. (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. (…) (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. (…)”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1447. Maddesi uyarınca “(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. (2) Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacı şirkete ait—– plakalı aracın karıştığı 15/01/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle aracın davalı kasko sigortacısının anlaşmalı olduğu dava dışı —–servisine tamir ettirilmesinden sonra hasar bedelini ilgili servise ödemeyen davalı kasko sigortacısının, bundan dolayı davacının —- İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı takibine maruz kalmasından dolayı ödediği 72.386,23 TL bedelin kasko sigortası kapsamında tahsiline ilişkin tazminat davası olduğu, somut olayda hasarın teminat kapsamında kaldığının sabit olduğu, her ne kadar davalı tarafça alkol raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle tazminat ödenmediği savunulmuşsa da yukarıda atıf yapılan yasa hükmü uyarınca bu hususun davalının sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, bu durumun yaptırımının tazminat miktarının artması durumunda kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılması olduğu, somut olayda ise alkol raporunun sunulmamasının ya da geç sunulmasının tazminat miktarının artmasına ya da azalmasına bir etkisinin bulunmadığı, davalı kasko sigorta şirketinin taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında gerçekleşen riziko nedeniyle meydana gelen gerçek zararı tamamen karşılamak zorunda olduğu, yine davalının sözleşmenin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyerek poliçe kapsamında ödenmesi gereken hasar bedelini zamanında yetkisi servise ödemekten kaçınarak davacı aleyhine icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği, bu sebeple davacının maruz kaldığı icra takip masraflarını karşılamakla da yükümlü olduğu (emsal Yargıtay —– Hukuk Dairesi’nin —- Esas ve—– Karar), davacının ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, 72.386,23 TL’nin 19/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (72.386,23 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 4.944,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.236,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.708,52 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.441,68 TL dava açma masrafı ve 146,50 TL posta masrafından ibaret 1.588,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (72.386,23 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.