Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/128 E. 2023/191 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/128 Esas
KARAR NO : 2023/191

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/02/2023
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasfiye talep eden müvekkili ile karşı taraf arasında,—–Noterliği nezdinde 05.01.2022 tarihli ve ——-yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca; müvekkili ile karşı taraf arasında, müvekkilinin %33,33 hisseye sahip olduğunu, süresiz adi ortaklık kurulduğunu, söz konusu ortaklığın çok daha yıllar önce kurulmasına rağmen 05.01.2022 tarihinde yazıya döküldüğünü, bu ortaklığın, bilgisayar programlama faaliyeti iştigal ettiğini, özellikle otomotiv sektöründe bir çok firmaya yazılım hizmeti verildiğini, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi devam ederken, davalı tarafın ihtar çekmek suretiyle müvekkilini istemediğini beyan ederek müvekkilinin ortağı olduğu işyerine sokulmadığını, bilgisayar ve diğer çalışma araçlarının elinden alınması ve işyerine alınmamış olması suretiyle karşı tarafça ortaklık ilişkisinin zımnen sona erdirilmek istendiğini, taraflarınca her ne kadar karşı tarafa ihtarname keşide etmek yoluyla kendilerince sona erdirilmek istenen ortaklığa ilişkin, ortaklık bedelinin saptanarak söz konusu bedelin %33lük kısmının tarafına nakden ödenmesi gerektiği ve bu durumda ortaklığın feshedilebileceği ifade edilmişse de sonuç alınamadığını beyanla taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile gerekirse mahallinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan ortaklığa ilişkin olarak müvekkiline ait %33,33 oranındaki hissenin dava tarihi itibariyle değerinin ve bugüne değin oluşan ve dava süresince muaccel hale gelecek müvekkiline ödenmeyen kar paylarının ortaklığın başlangıcından bu yana işleyecek reskont faiziyle birlikte uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde arttırılmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere) şimdilik 50.000 TL alacağın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine , ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesi ve adi ortaklık sözleşmelerine dayalı alacak davasıdır.
Bilindiği üzere Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır. 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir.Göreve ilişkin düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekmesi sebebiyle, mahkememizce re’sen inceleme kapsamında tensip ara kararı ile davacının tacir olup olmadığına ilişkin ilgili Oda’lara yazılar yazılmasına karar verilmiştir.Davacı vekili 01/03/2023 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin tacir sıfatına haiz olmadığını ve UYAP sistemi üzerinden dava açılması sırasında sehven ”Asliye Ticaret Mahkemesi” sekmesi üzerinden açıldığını beyanla, usul ekonomisi gereği, ilgili yerlere müzekkere yazılmamasını ve ara kararları yerine getirmeksizin görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine tevdi edilmesini talep etmiştir.Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK’da düzenlenen adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğu, taraflardan davacı TTK’da düzenlendiği gibi tacir sıfatını taşımadığından, adi ortaklığın konusunun ticari gelir elde etmek olması, davayı kendiliğinden ticari dava haline getirmeyeceği ve TTK’da ön görülen, tarafların her ikisinin de tacir olması koşulunun davada oluşmadığı, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle 6100 sayılı HMK 114/1-c, 115/2 Maddesi uyarınca DAVANIN USÛLDEN REDDİNE, davaya bakmaya —–Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Dosyanın; Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde görevli ——- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde 6100 sayılı HMK 331/2 maddesi gereği talep üzerine davanın açılmamış sayılması hususunda karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,Dair, dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.