Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/125 E. 2023/826 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/125 Esas
KARAR NO:2023/826
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:22/02/2023
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 14/10/2021 tarihinde müvekkil şirkete sigortalı sürücü —- idaresindeki —- plaka nolu aracın seyir halindeyken davalı —- sigortalısı dava dışı sürücü —- idaresindeki —– plaka nolu aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrası müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeyi yeterli bulmayan müvekkil şirketin dava dışı sigortalısı —-başvuruda bulunduğunu, —-ilâmı ile müvekkili şirketin sigortalısı —– bakiye hasar tazminatının, vekalet ücreti ve faizleriyle birlikte ödenmesine karar verildiğini, sigortalı tarafından —– ile icraya konulduğunu, müvekkil şirket tarafından iş bu icra dosyasına toplam 21.623,85 TL’nin 18/10/2022 tarihinde ödeme yapıldığını, müvekkilinin sigortalısının tüm haklarına halef olduğunu, kaza tespit tutanağı uyarınca tarafların %50 kusurlu olduklarının tespit edildiğini, yapılan ödeme sonrasında %50 kusurlu olan araç sigortacısı davalı borçlu —- ——– uyarınca başvuru yapıldığını, borçlu şirket tarafından müvekkil sigorta şirketine 6.134,90 TL ödeme yapıldığırı, kalan 4.677,03 TL ana para ve 139,25 TL işlemiş faizi ödemesi yapılmadığını, bu nedenle 4.677,03 TL anapara ve 139,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.816,28 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için davalı borçlu ——esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya dair tüm dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun ——sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre değişen oranlarda avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu kazaya karışan —- plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkil tarafından sorumluluğunun yerine getirildiğini, müvekkili tarafından ——– ödeme yaptığını, kusur raporunun alınması gerektiğini, davacının fahiş olan maddi hasar talebinin reddi gerektiğini, müvekkil şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu, yasal faizin talep edilebileceğini savunarak; davanın reddini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:—– Müdürlüğü, —–Heyeti’ne, ——– müzekkereler yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının — olduğu — plakalı araç ile davalının ———–olduğu —— plakalı aracın karıştığı 14/10/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına tazminat ödeyen davacının TTK 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasıdır.—- tarihli ve sayılı ve —– sayılı kararı incelendiğinde bavşuranın —– sigorta kuruluşunun ———— olduğu, yapılan inceleme sonucunda dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak kazaya karışan tarafların %50’şer kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı, başvuran lehine “1. Başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 12.269,80.-TL hasar tazminatının 20.12.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ———-ana ödenmesine, 2. Başvuran tarafından karşılanmış bulunan 500.-TL başvuru ücreti ve 625.-TL bilirkişi ücretinden oluşan 1.125-TL tutarındaki yargılama giderinin ——- tahsil edilerek başvurana ödenmesine, 3. Başvuran kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen 12.269,80.-TL’ye göre hesaplanan 5.100.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine,” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. ——— sayılı takibi incelendiğinde, yukarıda anılan hakem kararına ilişkin ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun (eldeki dava davacısı) takip dosyasına 18/10/2022 tarihinde 21.623,85 TL ödediği görülmüştür.Davalı tarafından davacıya dava konusu olay kapsamında 6.134,90 TL ödeme yapıldığı hususunda çekişme bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki———- incelenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının ——— kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)——- sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının kasko sigortacısı olduğu —–plakalı araç ile davalının —— olduğu —- plakalı aracın karıştığı 14/10/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına tazminat ödeyen davacının TTK 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, davacının ——- karar tarihli ve sayılı yargılaması sonucunda —— Esas sayılı takibi kapsamında yargılama ve icra masrafları dahil dava dışı sigortalısına 21.623,85 TL ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple —– plakalı aracın ———- olan davalıya dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı (kısmi ödeme de yapıldığı), özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, her ne kadar tahkim yargılaması taraflar arasında kesin hüküm teşkil etmese de, dava konusu olay hakkında anılan yargılamada kusur durumunun tespit edilmiş olması ve bu hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle anılan tahkim kararının kesin delil teşkil ettiği, tarafların sigortalılarının olayın gerçekleşmesinde %50’şer kusurlu olduğu, yine taraflar arasındaki protokol uyarınca da davacının bu oranda davalıya rücu edebileceği, davalının ödeyeceği sigorta tazminatı kapsamına davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan tahkim yargılama giderleri ve icra masraflarının da dahil olduğu, bu sebeple davacının rücu alacağının 10.811,925 TL olduğu, davalının bunun 6.134,90 TL’sini ödediği, bu sebeple davacının takipte 4.677,03 TL asıl alacak talep etmesinin hukuka uygun olduğu, davalının 29/11/2022 tarihinde kısmi ödeme ile temerrüte düştüğü, bu tarihten takip tarihine kadar işleyen faiz miktarının da hukuka uygun olarak talep edildiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun ——— sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (4.816,28 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 963,25 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (4.816,28 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 329,00 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 179,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 149,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 385,40 TL dava açma masrafı ve 35,00 TL posta masrafından ibaret 420,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (4.816,28 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 4.816,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 28/09/2023