Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2023/754 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96
KARAR NO : 2023/754

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

—- Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk dairesi’nin—-Esas, —– sayılı bozma kararı ile mahkememize gönderilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 10/10/2015 tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı aracı ile—–adlı işyeri önünde park konumundan itfaye istikametine çıktığı esnada aracın ön kısımlarına aynı cadde üzerinde seyir halinde olan sürücü müvekkil … sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın ön kısımlarıyla çarpması sonucu maddi ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, haklı davanın kabulü ile ileride arttırılmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,—–plakalı araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 29.06.2015-2016 vadeli —– poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak dava konusu somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun kanıtlanması gerektiğini, bunun için de—- kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME:—- 05/09/2022 tarihli raporunda özetle;
—-oğlu 02.03.1998 doğumlu …— 10.10.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve — sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre, Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremiteye ait Yaralanmalarda Özürlülük, Tablo 3.3’e göre %5, Tablo 3.2’ye göre;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“Delillerin takdir ve değerlendirme Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere, Mahkemenin 25.10.2022 tarihli ara kararında tarafıma verilen görev doğrultusunda; istinaf kaldırma ilamından önceki mevcut kusur durumu ve kaldırma ilamından sonraki maluliyet raporu ve en güncel veriler (asgari ücret durumu vb.) dikkate alınarak,
1) 10.10.2015 tarihinde trafik kazasında yaralanan davacı …’in sürekli kısmi işgöremezlik zararının 108.092,28 TL. hesaplandığına,
2) Faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli tüm evraklarla başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmekte olup, dosyada davadan önce sigorta şirketine başvurulduğuna ilişkin belge bulunmadı” hususları tespit edilmiştir.
Davacı vekili 30/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı 108.092,28 TL’ye yükselttiklerini beyan etmişlerdir.Davacı vekili 11/09/2023 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu bildirmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313. maddesi uyarınca “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 314. maddesi uyarınca “(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (…)”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 315. maddesi uyarınca “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (…)”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin davalı taraftan alacaklarının alınmış olduğundan bahisle taraflar arasındaki sulh sözleşmesi yapıldığını mahkememize bildirdiği, sulh sözleşmesinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlığa ilişkin olduğu, sulhun davanın devam ettiği süreç içerisinde yapıldığı, bu sebeple eldeki davada sulhun davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı, sulhun alacakların tahsil edildiğinden bahisle yapıldığının bildirilmesi nedeniyle atıf yapılan yasa hükmü uyarınca eldeki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 315/1 maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 27,70 TL peşin harç ve 32,34 TL ıslah harcı ve 340,00 TL ıslah harcından mahsubu ile harcın mahsubu ile bakiye 220,14 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Taraflar arasındaki sulh sözleşmesi uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.