Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/936 E. 2022/958 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/936 Esas
KARAR NO : 2022/958

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememiz —— esas, —– sayılı kararı,——–sayılı ilamı ile mahkememize gelmekle yapılan dosya incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkili Şirket tarafından işletilen—– Davalı/Borçlu,——– olduğu ———- araç ile Müvekkil Şirket tarafından————- ödemeden————–yaptığını; ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş (15) günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğini, bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla———- dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, Borçlunun, müvekkil şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, İtiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, Yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, ve itirazın iptali gerektiğini, İhlalli geçiş, Müvekkil —————– ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden 15 (on beş) günlük kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına geldiğini, Kullanıcıların bu ——- günlük süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olacağını, İlk 15 (on beş) günlük cezasız sürenin dolmasını müteakip ihlalli geçiş anında tahakkuk eden geçiş ücretinin 4 (dört) katı tutarında ceza muaccel hale geldiğini, Cezanın muaccel hale gelmesiyle birlikte Müvekkil ———tarafından——— ihlalli geçiş yapan ve ——– günlük yasal süre içerisinde geçiş ücretlerini ödemeyerek cezaya düşen araçların sahiplik bilgileri talep edildiğini, Bu nedenle, Müvekkil Şirketin yasal olarak —– bilgilerine ceza muaccel hale gelmeden erişememekte olduğunu ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığını, Müvekkil Şirketin zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra icra takibi başlatılmadan önce, ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine —– göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiğini, Yukarıda belirtilen sebepler ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle; Yapılacak yargılama neticesinde davalının——– sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin Davalı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebi üzerine gönderilen ödeme emri ekinde bulunan ve ihlalli geçiş tarihlerini gösteren kayıtlar incelendiğinde, meydana geldiği iddia edilen ihlalli geçişlerin,————– bulunduğunu, Davacınun bu sürede iddia göre defalarca kez geçiş ihlali yapılmış olmasına rağmen müvekkil şirkete herhangi bir sözlü yada yazılı uyarı da bulunmadığını, Yaşanan mağduriyetin sebepsiz yere büyümesini engellemek için içinde yaşanılan——- bir mail yada kısa mesaj atma gereksinimi dahi duyulmadığını, Belirtilen ilk ihlal ile son ihlal tarihi—– olduğunu, toplamda —— davacı tarafından en ufak bir uyarı dahi yapılmadan hareketsiz geçirildiğini, Ayrıca —————giriş ve çıkışlarına geçiş ihlali yapıldığına dair ikaz veren herhangi bir uyarı sisteminin de yapılmadığını, müvekkili şirketin adres bilgileri belli olmasına rağmen davacı tarafından ——— herhangi bir ———– müvekkil şirkete bu süre zarfında gönderilmediğini, davacı üzerine düşen tüm bu sorumlulukları ve görevleri yerine getirmediğini ve yasal uyarıları zamanında etkin bir şekilde yapmadığını, müvekkil şirkete ait araç kullanımında ve basına yansıyan çok sayıda vatandaşa ait araç kullanımında görüldüğü üzere geçiş ihlali adı altında yüklü miktarda haksız kazanç sağlama eğilimi içerisine girildiğini, kamuoyunda oluşan algının ve kanaatin bu yönde oluştuğunu, Davacı tarafından talep edilen geçiş ihlali bedelleri ve fahiş ihlal cezaları hakkaniyete ve adalete açık bir şekilde aykırı olduğunu, Bu tablonun oluşmasında davacının yasal sorumluluğu geçiş ihlali yapan araç kullanıcılarından çok daha yüksek olduğunu, bu duruma rağmen gelinen bu noktada geçiş ihlal cezası adı altında kesilen çok yüksek cezalar ile tüm fatura yalnızca araç —————- kesilmek istendiğini, Davacı yasadan kaynaklanan bu konudaki görevlerini iddia O’dur ki bilinçli bir şekilde ihmal ettiğini ve geçiş ihlaline yönelik yasal uyarıları herhangi bir şekilde yapmadığını, Bu durumdan bi haber olan araç kullanıcıları aylar sonra (4 ay ile 2 yıl arasında değişen vakitlerde) ödenmesi mümkün olmayan geçiş ihlali cezaları ile karşı karşıya kalmıştır. Hatta kimi vakalarda durum O kadar vahimdir ki; geçiş ihlali nedeniyle kesilen cezalar toplamı aracın değerinden kat ve kat fazla olduğunu, davacının sebebiyet verdiği ihbar eksikliği nedeniyle kullandığı arabasını dahi satsa ihlalli geçiş cezasını ödeyemeyecek durumda —–ve şirket bulunduğunu,——- sırasında bu durumu bildiren uyarı sistemlerinin bu —— olan davacı tarafından kullanılmaması ise anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum olmadığını, Meydana gelen bu üzücü ve bir O kadar da haksız durumun üzerine müvekkili şirkete gönderilen içinde fahiş cezalarını da barındıran hukuka aykırı ödeme emrine yasal olarak itiraz etme zarureti meydana geldiğini, Yasal süresinde haklı gerekçeler ile yapılan itirazın tamamen hukuki———- dayanmadığını, Davacının kendi üzerine düşen uyarı ve ihtar sorumluluklarını açıkça ihmal ettiğini, ——-mağdur ettiği deliller ile sabit olduğunu, Bu ihmalkar tutumuna rağmen davacı tarafın ihlalli olduğu iddia edilen geçişlere ek olarak onlarca kat fazla cezayı da başlattığı icra takipleri ile talep etmesi çok net bir kötü niyet göstergesi olacağını, Meydana gelen vakanın tümüyle davacı tarafın ihmali ——————- yetersizliğinden kaynaklandığını, Yasal uyarı levhaları olmadığını, yüksek hız nedeniyle kesilen —– bile hukuken geçerli olmadığı kabul edildiğinde, en azından —–yapıldığına dair —– bulunmaması ve bu geçişlerin —– muhatabına bir şekilde bildirilmeyerek onlarca katı ceza ile birlikte talep edilmesi hukuki bir yaklaşım olmayacağını, Makul bir sürede yapılması gereken uyarı yada bildirim davacının hukuki sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Aksi durumun yüzlerce hatta binlerce vatandaşın ve şirketin telafisi mümkün olmayan mağduriyetine sebebiyet vereceğini, Kamu yararının sayın mahkemece verilecek kararda göz önünde bulundurulmasını, Hukuka aykırı olarak açılan davanın tümüyle reddine karar verilmesini ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve iddia etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Mahkememiz —– tarihli tensip zaptının ve istinaf kaldırma ilamının taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin verilen süre içinde beyan dilekçesi sunulmadığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
—– gerekçeli karar yazım tarihli, ———-numaralı ilamı ile “1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, Davalı borçlunun————-İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.009,80 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,” hükmedildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin —- talebi üzerine Mahkemece —- tarihinde “Davacı vekili talebinin hükmün değiştirilmesi ve genişletilmesi sonucu doğuracağı , mahkememiz tashih ile de hüküm fıkrası genişletilemeyeceğinden davacı vekilinin tashih talebinin reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçeleriyle “Davacı vekilinin ——– talebinin REDDİNE,” karar verildiği görülmüştür.
————– ilamı ile “Karardan, kararın ne şekilde infaz edileceği anlaşılamamaktadır. İcra dosyasında faiz hesaplanırken takip tarihinden itibaren asıl alacağa hangi faiz türünün uygulanacağında tereddüt yaşanacağı aşikardır. HMK’nın 305.maddesinde belirtildiği gibi hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt yada aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Davacı da bu kapsamda talepte bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, taraflara tanınan hak ve yüklenen borçlarının tavzih yoluyla genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Oysa ki ilk derece mahkemesi kararında hem %9 yasal faiz ve hem de ticari faiz belirtilmiştir. Bu faiz türlerinden hangisine hükmedildiği açık olmadığından tereddüt hasıl olması kaçınılmazdır. Mahkemece bu tereddüt ve hükümdeki aykırılık giderilmelidir. Hüküm fıkrasında her iki faiz türü de yazdığından tereddüt ve aykırılık giderildiğinde taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar değiştirilmeyecektir. Zaten hükümde her iki faiz türü de belirtilmiştir” gerekçeleriyle “ilk derece mahkemesinin 16/05/2022 tarihli ek kararının HMK’nın 305 ve 306.maddeleri gereğince işlem yapılmak üzere kaldırılmasına,” karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 306. maddesi uyarınca “(1) Tavzih veya tamamlama, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap—– veya tamamlama talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. (2) Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. (3) Mahkeme —– tamamlama talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304/2. maddesi uyarınca ————–verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, talebin tavzih talebi niteliğinde olduğu, tavzih talebinin yukarıda atıf yapılan yasa hükmü dikkate alındığında dosya üzerinden de değerlendirileceği, tavzih sebebi ve somut olay değerlendirildiğinde tavzih talebi hususunda duruşma açılmasına mahkememizce gerek görülmediği, tavzih talebinin karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği, Mahkememizce talebin reddine dair——-sayılı ilamı ile kaldırıldığı, kaldı ki talebin kurulan hükmün kaleme alınışı dikkate alındığında incelenebilir olduğu, bu kapsamında somut olay incelendiğinde takibin itirazın iptaline ilişkin olduğu, takipte takip tarihinden sonraki dönem için değişen oranlarda ticari faiz talep edildiği, neticede mahkemece itirazın iptaline karar verilerek takibin takip talebi ve ödeme emrindeki şartlarla devamına hükmedildiği, yine davanın her iki tarafının tacir olması nedeniyle davanın (ticari işe dayalı) nispi ticari dava olduğu, bu sebeple alacağa değişen oranlarda ticari faiz uygulanması gerektiği, buna rağmen mahkemece “yüzde 9 ve değişen oranlarda faiz” şeklinde hüküm kurmakla infazda tereddüte ve hüküm fıkrasında çelişkiye yol açtığı, bu sebeple bir numaralı hüküm fıkrasının “1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, Davalı borçlunun ——– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.009,80 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,” şeklinde tavzihine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1——- gerekçeli karar yazım tarihli, —- ve —- Karar numaralı gerekçeli kararının;
“1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, Davalı borçlunun——- İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.009,80 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,”şeklindeki —- numaralı hüküm fıkrasının,
“1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, Davalı borçlunun—– İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,”
OLARAK DÜZELTİLMESİNE,
2-Düzeltilen hususla ilgili işbu kararın, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılıp, imzalanmasına ve mühürlenmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi