Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/935 E. 2023/770 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/935
KARAR NO : 2023/770

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/11/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline sigortalı olan —- plaka nolu araca 31/02/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı olan —- plaka nolu aracın%100 kusurlu olarak çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin sigortalı—–plaka nolu sigortalısına 8.217,25 TL tazminat ödediğini, davalının bu tutardan sorumlu olduğunu, davalı şirketin sigortalısının kazada %50 kusurlu olduğunu iddia ederek sadece 4.108,63 TL ödeme yaptığını, kalan bakiyeyi ise ödemediğini, bakiye tutarın tahsili için —-.İcra Müdürlüğü —-esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, bu durumun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının dava şartını yerine getirmediğinden dolayı davanın usulden reddi gerektiğini, davacının dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacının müvekkil sigorta şirketine rücu edebilmesi için öncelikle sigortalısının hukuki haklarına halef olduğunu kanıtlaması gerektiğini, delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, sigortalı araç sürücünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin ihbar tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, icra inkar tazminatı taleplerinin her durumda reddi gerektiğini savunarak ; davanın esastan ve usulden reddini, icra inkar tazminat taleplerinin reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—- Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi Müdürlüğüne,—– Şirketi, —- Noterler Birliği Başkanlığına, —–. İcra Dairesine müzekkere yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 12/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“- Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
-Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
-Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,
-Dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge, doküman, fotoğrafların incelenmesi neticesinde dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 9,423,01 TL hasar meydana gelmiş olduğu,
-Dava konusu aracın 6 (altı) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu,
-Dava konusu kaza kapsamında;
—- plaka sayılı araç sürücüsü —– % 75 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu,
*Dava konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk açısından değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai taktirlerine maruz olduğu,
—- plaka sayılı araç sürücüsü —- %25 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
*Dava konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk açısından değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai taktirlerine maruz olduğu,
-Bu kapsamda davacının kusur oranı nispetinde talep edebileceği hasar miktarının 9.423,01 TL x %75 = 4.711,50 TL olduğu,
– Dosya kapsamında davalı tarafından 4.108,63 TL hasar ödemesi yapılmış olduğundan davacının 4.711,50 TL -4.108,63 TL = 602,90 TL bakiye alacağının bulunduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacıya —-numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı —– plakalı araç ile davalı sigorta şirketine zmms ile sigortalı —– plakalı aracın karıştığı 31/05/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına 8.217,25 TL tazminat ödemesi yapan davacının TTK 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle bu zarardan kaynaklı rücu alacağına ilişkin başlattığı—– İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.—-. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibinde davacının 4.108,62 TL asıl alacak ve 206,67 TL (17/08/2021-09/03/2022 arası) işlemiş faiz talep etmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıya —– numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı —–plakalı araç ile davalı sigorta şirketine zmms ile sigortalı —– plakalı aracın karıştığı 31/05/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına 8.217,25 TL tazminat ödemesi yapan davacının TTK 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle bu zarardan kaynaklı rücu alacağına ilişkin başlattığı —-. İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda —–plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple —–plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıya dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine 28/01/2022 tarihinde başvuru yaptığı, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, bilirkişi raporuna göre davalının sigortalısı —– plakalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce bu rapora itibar edilebileceğine kanaat getirildiği, yine aynı bilirkişi raporu dikkate alındığında, zarar miktarının 9.423,01 TL olarak tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi raporunda maddi hata yapılmış ise de, maddi hasarın davalının sigortalısının kusur oranı ile oranlanması sonucunda talep edilebilecek zararın 7.067,25 TL olduğu, davalı tarafça 4.108,63 TL tazminat ödemesi yapıldığı dikkate alındığında, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği nihai zarar miktarının 2.958,62 TL olduğu, davalının kısmi ödeme ile temerrüte düştüğü, takipte talep edilebilecek faiz miktarının (takipte talep edilen yasal faiz oranı üzerinden) 148,82 TL olduğu (17/08/2021-09/03/2022 arası 204 gün için yıllık %9 faiz oranı üzerinden), alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —– İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 2.958,62 TL asıl alacak ve 148,82 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 2.958,62 TL asıl alacak ve 148,82 TL işlemiş faiz yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (3.107,44 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 2.090,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.263,40 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (3.107,44/4.315,29) göre 1.629,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan vekalet harcına ilişkin 25,60 TL yargılama giderlerinin ret/dava değeri oranına (1.207,85/4.315,29) göre 7,16 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.107,44 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.107,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (1.207,85 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 1.207,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (3.107,44/4.315,29) göre 1.123,35 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 436,65 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.