Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2023/1131 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/934 Esas
KARAR NO: 2023/1131
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2022
KARAR TARİHİ: 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 18/02/2022 tarihinde müvekkiline ait 06 CGS 463 plakalı araca davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan 06 FA 0873 plaka nolu aracın çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde 06 FA 0873 plaka nolu araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta değer kaybının meydana geldiğini, değer kaybının tahsili için sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ve arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, değer kaybının bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmişti :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, kaza karışan 06 FA 0873 plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkili tarafından ödemenin yapıldığını ve tüm sorumluluğunun yerine getirildiğini, davacı tarafa ait 06 FA 0873 plakalı aracı onaran kasko sigortacısı Allianz Sigorta A.Ş.ye 30.05.2022 tarihinde 8.074,18 TL, 30.06.2022 tarihinde 1.453,35TL olmak üzere toplam 9.527,53 TL , 28.06.2022 tarihinde 8.403,00 TL değer kaybı bedeli ödendiğini, davacı tarafın araç onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin tazmini ile müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, reel piyasa koşullarına göre hesaplama yapılacaksa kaza tarihinin esas alınması gerektiğini, kazaya karışan davacıya ait aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının tespit edilmesini, aracın ağır hasar halinin olup olmadığının tespit edilmesini, araçta ağır hasar kaydı bulunması halinde değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, davacının kaza tarihindeki kasko sigortası bulunan sigorta şirketinden ödeme alıp almadığı ve kaza kapsamında zararının poliçe kapsamında karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesini savunarak; davanın dava şartı yokluğundan ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.——- Müdürlüğüne, ——– Şirketine, ——– Başkanlığına müzekkereler yazıldığı görüldü. Mahkememizce alınan tarihli bilirkişi raporunda özetle; “- Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,- Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,- Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,- Dosya muhteviyatına sunulmuş olan 25.02.2022 tarihli ——–ŞTİ. Ekspertiz Raporuna göre dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV hariç ve İşçilik dahil 8.074,18 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu,- Dava konusu aracın ——– Merkezi kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, ( menfi)- Dava konusu aracın dosya muhteviyatına sunulmuş olan fotoğrafların incelenmesi neticesinde Değer Kaybı hesaplamasına esas;- Arka Panel ( Onarım/Boya),- Sağ Stop Sacı ( Onarım/Boya)- Bagaj Kapağı Sağ ( Onarım/Boya)hasarının bulunduğu,-Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA ;-Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin 575.000,00 TL civarında olacağı, ( Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde geçmiş hasar kaydı mevcut değildir.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi ( 76.349 km de) vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 563.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 575.000,00 — 563.000,00 TL — 12.000.,00 TL civarında olacağı, – Nihai takdirin Sn. Mahkemede olduğunu,Dava konusu kaza kapsamında;——— plaka sayılı araç sürücüsü ——– %100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,-Dava konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk açısından değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai taktirlerine maruz olduğu,-Dava konusu kazanın ——– plaka sayılı araç sürücüsü ——— aracının teknik özelliğini ve büyüklüğünü dikkate almadan hatalı sağa dönüş nedeni ile kavşakta beklemekte——– plaka sayılı araca arkadan çarpma fiili ile meydana gelmiş olması nedeni ile ——– plaka sayılı araç sürücüsü ——— KUSURSUZ olduğu, Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile 6754 sayılı bilirkişi kanunun 6.Maddesi Kapsamında ——— tarafından 07/09/2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir. -Bu kapsamda davalı tarafından 8.403 ,00 TL Değer kaybı ödemesi yapılmış olduğunun iddia edildiği, söz konusu ödemenin belgelendirilmesi durumunda davacının 12.000,00 TL — 8.403,00 TL – 3.597.00 TL bakiye değer kaybı alacağının bulunduğu,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının mülkiyetindeki ——— plakalı araç ile davalının zmms sigortacısı olduğu ——–plakalı aracın karıştığı 18/02/2022 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak araçta meydana gelen değer kaybı zararına ilişkin açılan tazminat davasıdır.Mahkememizce dosya kusur durumunun ve değer kaybı miktarının tespiti amacıyla makine mühendisi bilirkişisine verilmiş, 12/04/2023 tarihli raporda;Davalının sigortacısı olduğu ——— plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı,Değer kaybı miktarının 12.000,00 TL olduğu,hususları tespit edilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, (…) Hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının mülkiyetindeki ——— plakalı araç ile davalının zmms sigortacısı olduğu ——— plakalı aracın karıştığı 18/02/2022 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak araçta meydana gelen değer kaybı zararına ilişkin açılan tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda ——— plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davalı sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, mahkememizce de olayın gerçekleşme biçimine göre bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur durumunun somut olayın gerçeklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu, yine aynı rapor ile davacının 12.000,00 TL değer kaybı zararının bulunduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK’nun 90. Maddesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa’nın eski halinde “ve” kelimesi kullanılmakla normlar hiyerarşisine göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere “aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,” hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas alınabileceği, her ne kadar davalı tarafça değer kaybı bedeline ilişkin ödeme yapıldığı savunulmuş ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontları incelendiğinde ödemelerin hasar bedeline ilişkin olduğu hususunun görüldüğü, değer kaybına ilişkin bir ödeme bulunmadığı, sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (13/06/2022 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle 24/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, somut olayda hem davacının hem de davalının sigortalısının tacir ve dolayısıyla dava konusu olayın ticari iş olması nedeniyle alacağa ticari faiz işleyeceği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
Değer kaybına ilişkin 12.000,00 TL maddi tazminatın 24/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (12.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 819,72 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve toplam 203,22 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 535,80 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, toplam 203,22 TL ıslah harcı ve 2.060,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.436,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (12.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 12.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/12/2023