Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/932 E. 2023/420 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/322 Esas
KARAR NO : 2023/408

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/05/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme ödeme yapan davacının ödediği bedeli rücuen tahsili talebi ile başlatılan icra takiben itizarın iptali talebine ilişkindir.

TALEP :
Davacı vekili 09.05.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı sigortalı—– ŞİRKETİ arasında 30.07.2021 tanzim tarihli 30.07.2021 başlangıç, 30.07.2022 bitiş tarihli, —– numaralı, Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi akdedilmiştir. Anılan poliçe ile—— plaka numaralı araç sigortalandığını. davalının maliki olduğu sürücüsü olay yerini terk eden araç tam kusurlu bir şekilde kazaya sebebiyet vererek müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini. 02.02.2022 tarihinde davalı’nın maliki olduğu sürücüsü olay yerini terk eden ——plakalı araç, havanın yağışlı, zeminin ıslak ve kaygan olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmiş sonrasında ise önce trafik levhasına çarparak karşı şeride dönerek geçip aracın sağ arka kısımlarıyla—–plaka sayılı sigortalı aracın ön kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini. Davalının, takibe haksız olarak itiraz ettiğini. Yargılamaların uzun sürmesi sebebiyle işbu davanın neticelenmesine kadar davalıların mal kaçırma ve müvekkil şirketin işbu dava sonucunda alacağına kavuşamama ihtimali bulunduğunu. Beyan ederek öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini, aksi kanaatte olunursa ihtiyati tedbir kararı verilmesini . Davalının en az %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya tahmilini vekaleten talep etmiştir.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanun’un 5/3. maddesine göre ise ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.Dava konusu uyuşmazlıkta sigortalının kendi sigortasına ya da sigorta şirketinin kendi sigortalısına açtığı bir dava bulunmadığı; Davacı Kasko sigortacısının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, sigortalı tacir olmakla birlikte davalının gerçek kişi olduğu uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli —–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen karar BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere usulüne uygun olarak anlatıldı.