Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/925 Esas
KARAR NO : 2023/489
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı alacaklı tarafından aleyhine —–İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyası ile ——- plakalı ticari araç satışından kaynaklı müvekkil aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından söz konusu borca itiraz edildiğini, davalının —-.İcra hukuk Mahkemesi——esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması için dava açıldığını, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin alacaklı tarafa ticari araç satış sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunmadığını ve tahsil edilen miktarın istirdadı için iş bu davayı açtıklarını, müvekkili ile dava dışı——arasında ticari plaka ve araç satım sözleşmesi düzenlendiğini, davalının bu sözleşmeye aracılık ettiğini, söz konusu sözleşme bedeli doğrultusunda 09.05.2018 tarihinde … tarafından—– 21.500,00 TL IBAN’a para transferi yapıldığını ve açıklama kısmına ‘——şasi nolu araç ödemesi ” yazıldığını, davalı tarafça keşide edilen —–. Noterliği ——- yevmiye numaralı 05.07.2018 tarihli ihtarname ile müvekkiline yukarıda bahsedilen araç ve plaka satış sözleşmesine aracılık ettiklerini, 68.206,00 TL araç bedeli, 2.970,00 TL tahsisi bedeli, 50.000,00 TL noter satış masrafı olmak üzere toplam 121.176,00 TL ödeme yapması ihtar edildiğini, müvekkili tarafından —–. Noterliğinde 13.07.2018 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarname ile —– şubesine ait ——-numaralı 125.000,00 TL bedelli çek düzenlendiğini, çekte imzası da yer alan … tarafından tahsil edildiğini ve müvekkilin 3.824,00 TL alacaklı olduğu bildirildiğini, icra dosyasına konu borcun borç unsurlarını taşımadığından borç niteliği kazanmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulü ile —– İcra Müdürlüğünün —– Sayılı icra dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, müvekkilin icra tehditi altında ödemiş olduğu 235.965,27 TL’nin istirdatına karar verilmesini kötü niyetli takip nedeni ile davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın—–.İcra Müdürlüğünün——Esas sayılı dosyası ile borçlu olmadığının tespiti , ödeme yapılması hasebi ile istirdadı talebi ile açıldığını, davalı … bu dosyada taraf olmadığını, şirket ortağı olduğunu, bu durumda aktif husumet ehliyeti olmamakla bu davalı yönünden husumettten red kararı verilmesi gerektiğini, davalı, davacının satın almış bulunduğu —— sayılı ticari taksi plakası ve bu araca takılacak olan aracın alımına aracı olduğunu, davalı adına birtakım ödemeler yaptığını, aracı teslim ettiğini, davacıya ihtarname gönderildiğini ve davacının ihtarnameye cevap verdiğini, ihtarnamede borcunu kabul etmiş ancak ödendiğini beyanla bir takım çek bilgileri verildiğini, davalı borçlunun borcu ödememesi nedeniyle —–. İcra Müdürlüğünün——esas sayılı dosyası ile noter masrafı dahil edilerek ilamsız takip yapıldığını, borçlunun yine borcu olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davacının hukuki ilişkiyi reddetmediğini, hem noter cevabında hem de bütün dilekçelerinde çek bilgisi vererek ödendiğini iddia ettiğini savunarak; davanın usul ve esastan reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
—–. İcra Dairesi, ——. Asliye Hukuk Mahkemesi,—– Şirketi, —- Noterliği, —– Noterliği, —– Şubesi, —–. İcra Hukuk Mahkemesi, ——Noterler Birliği Başkanlığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıların, davacı adına satın alınan —– plakalı aracın alımına aracılık etmelerinden kaynaklanan alacağa ve noter masraflarına yönelik başlatılan —. İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takibine konu borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve davacının haciz baskısı altında ödemiş olduğu 235.965,27 TL’nin istirdatına ilişkindir.
—– İcra Dairesi’nin ——- Esas sayılı takibi incelendiğinde alacaklısının … olduğu, borçlusunun … olduğu, davalı …’ın takipte taraf olmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde “İcra dosya alacaklısı görünen şirket ile müvekkil arasında takip öncesinde satış sözleşmesine dayanan borç ilişkisi mevcut ise de müvekkilin sözleşmeden kaynaklı olarak karşı tarafa borcun yerine getirilmesi sebebiyle aralarında hiçbir borç ilişkisi bulunmamaktadır. Dilekçemiz ekinde sunacağımız belgeler ile icra dosyasına konu borç, unsurlarını taşımadığından borç niteliği kazanmamıştır. Bu sözde borcun tahsili yasaya ve usule aykırıdır. Var olduğu iddia edilen borç haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi, hem asıl alacağın hem de işletilen faiz hukuka, borç ilişkilerine aykırıdır. İlgili çekte de görüleceği üzere müvekkilin karşı tarafa dava konusu ödemeyi yapmış ve borcu bulunmamaktadır. Müvekkil hem borcunu ödemiş hemde borçlu olmadığı halde haciz tehditi altında icra dosyasına ödeme yaparak mükerrer ödeme yapılmıştır.” şeklinde vakıa getirdiği, hukuki ilişkiyi kabul ettiği ancak borcun ifa edilmiş olması (paranın ödenmiş olması) nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürdüğü yine dava dilekçesinde —— şubesine ait ——-numaralı 125.000,00 TL bedelli çek düzenlendiği, çekte imzası da yer alan … tarafından tahsil edildiği ve müvekkilin 3.824,00 TL alacaklı olduğu” vakıasını ileri sürerek ödemenin çek ile yapıldığını iddia ettiği görülmüştür.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir —–
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (—–
Her senedin düzenlenmesinin altında yatan bir neden/ilişki vardır. İlletten mücerret olan kambiyo senetleri “ifa amacıyla” ya da “ifa yerine” düzenlenebilir. İfa amacıyla düzenlendiğinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece asıl borç ilişkisi ortadan kalkmaz. Kambiyo senedinin bu iki nedenden hangisi için düzenlendiğinin açıkça belirtilmediği durumlarda, kambiyo senedinin ifa amacıyla düzenlendiği kabul edilir. Bir başka anlatımla, kambiyo senedinin mevcut asıl borç ilişkisinden doğan alacağın ifasını teminen, bu alacağın ifasının gerçekleştirilmesi uğruna düzenlenmesi esastır (——Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın, davalıların, davacı adına satın alınan —— plakalı aracın alımına aracılık etmelerinden kaynaklanan alacağa ve noter masraflarına yönelik başlatılan—– İcra Dairesi’nin ——- Esas sayılı takibine konu borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve davacının haciz baskısı altında ödemiş olduğu 235.965,27 TL’nin istirdatına ilişkin olduğu, davalı …—– İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı takibinde taraf olmadığı, davacıdan şahsen herhangi bir alacak iddiasının da bulunmadığı, anılan takibin tarafının diğer davalı şirket olduğu, bu sebeple davalı .——eldeki davada pasif husumetinin bulunmadığı, diğer davalı yönünden yapılan incelemede ise yukarıda da belirtildiği gibi hukuki ilişkiyi/borcu kabul eden ancak borcun sona erdiğini ya da sair surette istenemeyeceğini ileri süren borçlunun bu iddiasını ispatlamakla mükellef olduğu, somut olayda -yukarıda da ortaya konulduğu üzere- davacının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve takibe konu borcu bulunduğunu ikrar ettiği, ancak borcun ödenmiş olması nedeniyle sona erdiğini ve takipte de ödeme yaparak mükerrer ödeme yaptığını ileri sürdüğü, davacının bu iddiasını ispatlamakla mükellef olduğu, davacının bu bakımdan ödemenin —– şubesine ait —– numaralı 125.000,00 TL bedelli çek ile yapıldığını ileri sürdüğü, davacının bu çekin takibe konu borcun ifasının gerçekleştirilmesi uğruna düzenlendiği hususunu da ispatlamakla yükümlü olduğu, aksi takdirde çekin düzenlenmiş olmasının borcun ifa edilmiş veya yenilenmiş anlamına gelmediği, somut olayda her ne kadar anılan çek … tarafından ibraz ve tahsil edilmiş ise de bu çekin dava konusu borcun ifasının gerçekleştirilmesi uğruna düzenlendiği hususunda dosyada hiçbir delil bulunmadığı, bu sebeple davacının —- İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı takibine konu borcu daha önce davalı alacaklı ..—– geçerli bir şekilde ifa edildiğini ispatlayamadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle ve davalı … yönünden esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … yönünden davanın ESASTAN REDDİNE,
3-Davalıların, davacı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi taleplerinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 4.029,74 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.849,84 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 23,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı .—– verilmesine,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Davalı … yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (235.967,25 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 7/2 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..—-verilmesine,
9-Davalı … yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (235.967,25 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 13/1 uyarınca hesaplanan 36.035,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—–verilmesine,
10-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.