Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/916 E. 2023/749 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/916 Esas
KARAR NO : 2023/749
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/11/2022
KARAR TARİHİ:12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline ait —- plaka nolu aracın —— plaka nolu aracın %100 kusurlu olarak sebep olduğu 18/06/2022 tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapıldığını ancak süresinde dönüş yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar farkı ve değer kaybı bedeli tazminatı bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, bilirkişi incelemesi ile bu durumun tespit edilmesini gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkile ait araçta meydana gelen 100,00 TL hasar ve 100,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek bankaların uyguladığı en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE :
—– Müdürlüğü, ———- Başkanlığına müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.Mahkememizce alınan 30/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“A-) ——- plakalı araç sürücüsü: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için;
8/8 ORANINDA %100 KUSURLU OLDUĞU,
B-) ——— plakalı araç sürücüsü: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği bu kazanın oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbir ve önlem bulunmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ve kazanın meydana gelişinde ATFI KABİL KUSURU bulunmadığı,
C-) 18.06.2022 tarihinde meydana gelen kaza da Trafik kazası tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içerisinde bulunan — plakalı araca ait hasar bilgilerinin,—- plakalı araç üzerinde oluşan hasarlı parçalar ile uyumlu olduğu,
D-) Yargıtay uygulamaları doğrultusunda *’aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının ne olduğunun, daha önce aracın karıştığı kazaların neler olduğu ve bunların değer kaybına etkisinin olup olmadığı ”hususları çerçevesinde yapılan teknik incelemede:
Bu bilgiler dâhilinde ——–model araçta oluşan Hasar bedeli için, derdest davaya konu ettiği ve davalıların tazmin etmesini istediği toplam zararının, “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle, HASAR BEDEL TUTARI (parçat işçilik)- 19.517,20 TL, DEĞER KAYBI BEDELİ = 15.000,00 TL,TOPLAM TUTAR =34.517,20 TL olarak hesap edilmiştir.
(Dosya içeriğine davalı tarafından ödeme yapıldığına dair banka dekontların mevcut olmadığı görülmüştür.)
Taraflar arasında Uzman Arabulucu ile yapılmış uyuşmazlık konusu görüşmede, anlaşamama durumunun olduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının mülkiyetindeki —– plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın karıştığı 28/06/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davalının davacının aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybından kaynaklı olarak açılan tazminat davasıdır.
Dava, davacının sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın karıştığı 02/07/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybı zararı nedeniyle açılan tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin —— sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının mülkiyetindeki —- plakalı araç ile davalının sigortacısı olduğu dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın karıştığı 28/06/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle davalının davacının aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybından kaynaklı olarak açılan tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin zararın sigorta poliçesi kapsam ve limitinde kalması durumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, makine mühendisi bilirkişi ——- tarihli raporunda davalının sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen maddi hasara ilişkin zararın 19.517,20 TL ve değer kaybına ilişkin zararın 15.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK’nun 90. Maddesindeki —– bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa’nın eski halinde “ve” kelimesi kullanılmakla normlar hiyerarşisine göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere “aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,” hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas alınabileceği, davacının davasını 4.267,33 TL maddi hasar ve 15.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 19.267,33 TL üzerinden belirli hale getirdiği, sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (29/06/2022 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle (ve resmi tatiller dikkate alınarak) 14/07/2022 tarihinde gerçekleştiği, somut olayda davacının tacir ve dolayısıyla dava konusu olayın ticari iş olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu sebeple alacağa ticari temerrüt faizi işleyeceği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, değer kaybına ilişkin 15.000,00 TL ve maddi hasara ilişkin 4.267,33 TL olmak üzere toplam 19.267,33 TL maddi tazminatın 14/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesinde öngörülen ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (19.267,33 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.316,15 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve 325,29 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 910,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 325,29 TL ıslah harcı ve 2.061,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.559,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
5-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (19.267,33 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek ————- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2023