Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/914 E. 2023/672 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/914
KARAR NO : 2023/672

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil şirket tarafından davalı borçlu aleyhine —İcra Müd. — Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, borçlu haksız ve kötü niyetli olarak faize, asıl alacağa itiraz etmiş ve icra takibi haksız yere borçlu tarafından durdurulduğunu, müvekkil firmanın sigortalısı olan —- ait —plakalı araç — numaralı kasko poliçesi ile sigortalandığını, — plakalı sigortalı araç 29/11/2020 tarihinde — plakalı araç sürücüsü—- müvekkil sigortalı aracına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın oluş şekli net bir şekilde anlaşılmamasına rağmen, taraflarca çizilen kroki ve kaza yeri fotoğrafları incelendiğinde, müvekkil sigortalı — plakalı aracın sağa manevra yaparak yola çıkmaya çalıştığı fakat davalı şirket sigortalı—- plakalı aracın da aynı şekilde sağ manevra yaparken müvekkil sigortalı aracı fark etmeyerek sol ön yanı ile müvekkil sigortalı aracın sağ yanına sürterek çarptığı anlaşıldığını iddia ederek; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile, davalının/borçlunun —–. İcra Müd. —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının borcu olmadığına dair icra dosyasına herhangi bir delil ibraz etmemiş olması sebebi ile davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık, davalı aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, davamızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, 30.11.2022 tarihli müzekkere ile tarafımızdan istenen hasar dosyasına ilişkin evraklar talep edilmişse de konu kaza da—- plakalı araçta oluşan maddi zarar davacı sigorta şirketi tarafından yapılan incelemeler neticesinde tespit edilmiş ve maddi zarar davacı sigorta şirketince karşılandığını, müvekkil sigorta şirketi konu kazaya ilişkin herhangi bir incelemede bulunamadığından yalnızca 30.11.2022 tarihli müzekkere ile talep edilen KTK ZMMS poliçesi dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, uyuşmazlık konusu somut olayda —– plakalı araç sürücüsü sağa dönüşü esnasında kendi sağında yer alan şeritte sağa dönüşünü gerçekleştiren müvekkil şirket sigortalısı —plakalı sigortalı aracın şeridine girdiğini ve huzurdaki dava konusu kaza meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğundan davanın reddini, Her halde kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin her halükarda reddini, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi Müdürlüğüne, — Noterler Birliği Başkanlığına, —İcra Dairesine müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.Mahkememiz tarafından alınan 01/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar muvacehesinde 29.71.2020 tarihinde meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasında;
A-) —plakalı aracın sürücüsü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için
8/8 ORANINDA %100 KUSURLU OLDUĞU,
B-)—Plakalı aracın sürücüsü: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmelikte Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kazasının oluşmasında alabilecek herhangi bir tedbirinin bulunmadığı, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığıATFI KABİL KUSURUNUN BULUNMADIĞI
C-)29.11.2020 tarihinde meydana gelen kaza da Trafik kazası tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içeriğinde bulunan —- plakalı araca ait yetkili —tarafından yapılmış olan hasarlı parçaların ayrıntılı olarak dökümü yapılmış olan hasar bilgilerinin, —-plakalı araç üzerinde oluşan hasarlı parçalar ile uyumlu olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
D-) Bu bilgiler dâhilinde — plakalı, — marka, —-tipi, —- model araçta oluşan Hasar bedeli için, derdest davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam zararının, “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle:
HASAR BEDELİ * 2.537,00-TL * Tutar hesap edilmiştir.
E-) Davacının, dava dışı sigortalısının davalıya karşı sahip olduğu haklara TTK. 1472.madde uyarınca halef olduğu ve ödediği tazminatı davalı sigorta şirketinden rücuen talep edebileceği” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının —-numaralı kasko poliçesi ile sigortalısı olan — plakalı araç ile davalının ZMMS sigortacısı olduğu —– plakalı aracın karıştığı 29/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle, dava dışı sigortalısına 21/01/2021 tarihinde 2.537,00 TL hasar bedeline ilişkin sigorta tazminatı ödemesi yapan davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesi gereğince halefiyet nedeniyle ödediği sigorta tazminatının rücuuna dair başlattığı —. İcra Dairesi’nin —Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanındavacının —- numaralı kasko poliçesi ile sigortalısı olan —-plakalı araç ile davalının ZMMS sigortacısı olduğu —- plakalı aracın karıştığı 29/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle, dava dışı sigortalısına 21/01/2021 tarihinde 2.537,00 TL hasar bedeline ilişkin sigorta tazminatı ödemesi yapan davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesi gereğince halefiyet nedeniyle ödediği sigorta tazminatının rücuuna dair başlattığı —-. İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda —- plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple—- plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıya dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı tarafından 22/06/2021 tarihinde talebin reddedildiği, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce bilirkişi raporuna göre davalının sigortalısı —- plakalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, mahkememizce bu rapora itibar edilebileceğine kanaat getirildiği, yine aynı bilirkişi raporu dikkate alındığında, zarar miktarının 2.537,00 TL olarak tespit edildiği, —- İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takibinin 2.537,00 TL asıl alacak ve 170,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.707,78 TL üzerinden başlatıldığı, davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün somut olayda 22/06/2021 tarihinde talebin reddi ile gerçekleştiği, alacağa tarafların tacir ve işin birbirleri yönünden ticari iş olması nedeniyle ticari faiz işleyeceği, temerrüt tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 139,71 TL olduğu (Faiz İşletilen Süre: 3 ay 28 gün, Faiz İşletilen Tutar: 2.537,00 TL, Faiz Oranı: %5,5068493150685, Faiz Tutarı: 139,71 TL, Bilgi: 22.06.2021 ve 20.10.2021 arasındaki 120 gün için yıllık %16,75 faiz uygulanarak %5,5068493150685 olmak üzere toplam %5,5068493150685 faiz uygulanmıştır), alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun —. İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 2.537,00 TL asıl alacak ve 139,71 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 2.537,00 TL asıl alacak ve 139,71 TL işlemiş faiz yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (2.676,71 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı ve 3.072,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.245,40 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (2.676,71/2.707,78) göre 3.208,16 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan vekalet harcına ilişkin 11,50 TL yargılama giderlerinin ret/dava değeri oranına (31,07/2.707,78) göre 0,13 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (2.676,71 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 2.676,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (31,07 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 31,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (2.676,71/2.707,78) göre 3.084,20 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 35,80 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.