Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/883 E. 2022/818 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO:2022/883 Esas
KARAR NO:2022/818

DAVA : İflas (İflasın Kaldırılması (İİK 182))
DAVA TARİHİ : 06.07.2022
KARAR TARİHİ : 07.11.2022

—-Karar sayılı ilamı uyarınca dava dosyası Mahkememize tevzii olunarak Mahkememizin — Esas sırasına kaydolunmakla;
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili —- Karar sayılı kararıyla iflas kararı verildiğini, şirketin tasfiyesine ilişkin sürecin—- sayılı iflas dosyası ile görüldüğünü, bu süreçte her ne kadar bazı alacaklılar tarafından müvekkili şirketin iflas süreci sürüncemede bırakılmışsa da müvekkili tarafından bütün alacaklar itfa olunduğunu, bu sebeple iflasın kaldırılması için ilgili şartların oluştuğunu, iflasın kaldırılması [çın gerekli olan, alacak hakkındaki taleplerin kaydına ilişkin asgari bekleme sürelerinin sona erdiğini, İcra ve İflas Kanunu’nun 182. Maddesi uyarınca bütün alacaklar itfa olunduğu takdirde iflasın kaldırılmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine geri verilmesine karar verildiğini, bu doğrultuda iflasın kaldırılması kararının verilebilmesine ilişkin asgari bekleme süresinin adi tasfiye bakımından, alacaklıların alacaklarını masaya yazdırmaları için İİK. 219. maddede öngörülen bir aylık sürenin bitimi olduğunu, basit tasfiye için ise İİK. 218. maddesi uyarınca en az 20 gün en fazla iki aylık sürenin bitimi olduğunu, her ne kadar bu sürelerde alacağı iflas idaresince reddedilen ya da alacağının tamamını yazdıramayan alacaklılara sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 günlük sürede kayıt kabul davası açabilmeleri için hak tanınsa da işbu iflas sürecinde artık kayıt kabul davalarına ilişkin makul sürelerin de sona erdiğini, iflas kararının verildiği tarih göz önüne alındığında 10 yılı aşkın süredir tasfiyenin tamamlanmamış olmasının hukukun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek şirketin iflas durumunun ortadan kalktığı, yapılan incelemelerle sabit olduğundan, müvekkili şirket hakkında verilen iflas kararının kaldırılmasına ve itibarın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Gönderme Kararı: — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.09.2022 tarih, —- Karar sayılı ilamıyla; “İİK.nun 182.maddesinde ; ” Borçlu bütün alacaklılarının taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya aktolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için malların kendisine iadesine karar verir.” düzenlemesi mevcut olup, iflasın kaldırılmasına iflas kararı veren mahkemece bakılması gerektiğinden ve müflis şirketin—- Karar sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş olduğundan ilgili mahkemeye dosyanın gönderilmesine.” gerekçesi ile gönderme kararı verilerek dosyanın Mahkememize tevzii olunduğu anlaşılmıştır.
2-Davanın ve Görevli Mahkemenin Tespiti:
Dava, iflasın kaldırılmasına ilişkindir.
—- sayılı dosyası üzerinden 21.09.2022 tarihinde verdiği —- karar sayılı ilâmında, davalı müflis şirket hakkındaki iflas kararının Mahkememiz tarafından verildiği gerekçesiyle davaya mahkememizce bakılması gerektiği belirtilmiş ancak gerekçede bu görüşün dayanağı belirtilmemiştir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve görev kuralları kamu düzenindendir(Anayasa m.142, HMK m.1). Ticaret Mahkemelerinin görevi ise TTK m.4’te sayılmıştır. Bundan başka, özel kanunlarla, bazı davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir(TTK m.5/2).
Genel anlamda bir mahkemenin görevi belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece mahkemelerinden hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir. Bilindiği üzere, ilk derece mahkemeleri genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılmışlardır. Hangi davalara özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir. Genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin bir görev ilişkisi olduğu ve görevle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin bulunduğu konusunda öğretide ve uygulamada duraksama yoktur. Genel mahkemelerin bakacakları davalar, belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olup aksi belirtilmedikçe medeni yargılama hukukuna giren her türlü işe bakmakla görevlidirler. Açık kanun hükmü ile özel mahkemelerde görüleceği belirtilmemiş olan bütün davalar genel mahkemelerin görevine girer.
Buna karşılık özel mahkemeler, belirli kişiler arasında çıkan veya belirli uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Diğer bir ifadeyle, özel mahkemeler özel kanunlarla kurulmuş olup özel kanunlarda belirtilen davaları yürütür. Yukarıda belirtildiği üzere, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup HMK’nın 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK’nın 115. maddesine göre ise dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Diğer taraftan görevsiz mahkeme davanın esası hakkında karar veremez. Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukukî ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukukî niteleme yapılmalı ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmelidir. Görev nedeniyle dava dilekçesinin reddi kararında görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirtilmeli ve dava dosyasının bu görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir (HMK m.20).
28.02.2018 tarihinde kabul edilerek, 15.03.2018 tarihli —-yayımlanarak yürürlüğe giren “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” nun 46. maddesinde, 2004 sayılı Kanuna, geçici 14. maddenin eklendiği belirtilmiş, geçici 14. maddede ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.—-26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında, İflas ve konkordato konusunda uzman Asliye Ticaret Mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 66/b bendindeki düzenlemeden söz konusu hükümlerin yayım tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır. Yasal düzenleme kapsamında — 03.04.2018 tarihli, —nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan; a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156. Madde), 2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 174.Madde) 3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 177.Madde) b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 178. Madde), c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları (İcra ve İflas Kanunu 179. Madde), 4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) (İcra ve İflas Kanunu 235. madde) ,5) Takasa itiraz davaları (İcra ve İflas Kanunu 201. Madde), 6) İflasın kaldırılması talepleri (İcra İflas Kanunu 182.Madde), 7) İflasın kapanması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 254.Madde), 8) İtibarın yerine gelmesi talebi (İcra ve İflas Kanunu 313 ve 314. maddeleri) 9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 285 İle 308/ h Maddeleri) 10)İflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309.Madde), 11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309/a ila 309/1 maddeleri), 12) Sermaye şirketleri ve kooperatifin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 309/ m ila 309/ ü Maddeleri) hususlardan kaynaklanan davalara; 1-Üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde — numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2-Üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise–numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin ihtisas Mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından İflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, Mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemeye göndermeyeceğine, iş bu kararın— yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan Mahkemelere tevzi edilmesine karar verildi” kararı alınmıştır.— 03.04.2018 tarihli, —karar nolu kararı , 5 Nisan 2018 tarihli ve 30382 sayılı —yayınlanmıştır. İş bu iflasın kaldırılması (İİK182) istemli dava ise 06.07.2022 tarihinde açılmıştır. İflasın Kaldırılması istemli davalar, yukarıda belirtildiği üzere— Dairesinin almış olduğu karar dairesinde ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer almaktadır. Somut olayda ise, dava tarihi itibariyle İhtisas Mahkemeleri yürürlüktedir.
— 03.04.2018 tarih —nolu kararı ile,— Asliye Ticaret Mahkemeleri iflas ve konkordato konusunda görevli Mahkemeler haline gelmiştir. Mahkemelerin görevi, 6100 sayılı HMK’nın 1. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle Mahkemece resen ve yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulur.
Bu nedenle,—-Asliye Ticaret Mahkemeleri ile aynı adliyedeki diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki —belirlediği uyuşmazlık ve davalar yönünden görev ilişkisine dönüşmüştür.
Bu durumda işbu dava İflasın Kaldırılması istemine ilişkin olup, davaya bakma görevi—-Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olacaktır.
Tüm bu nedenlerle, işbu davaya bakmakla görevli Mahkemenin gönderme kararını veren — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin olduğu, —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen gönderme kararının hatalı olduğu değerlendirilerek karşı gönderme kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakmak görevinin— Asliye Ticaret Mahkemesine ait olması nedeniyle;
Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan ile HMK.’nın 114/1-c ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı istinaf edilmeyip kesinleştiği taktirde ve talep halinde HMK.’nin 21/1-c ve 22/2. maddeleri uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın —- Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nin 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —- Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.