Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/859 E. 2022/792 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/859 Esas
KARAR NO: 2022/792
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde —– tarihinde seyir halinde iken, maliki ve sürücü davalı —- sevk ve idaresinde bulunan——plakalı çekicinin kusurlu olarak çarpması neticesinde hasarlandığını, kazadan hemen sonra düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında da; davalının kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, davalının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, nitekim —— uygun olarak karşı yanın müvekkili şirkete sigortalı aracına çarpması nedeni ile meydana gelen hasar tespit edilerek hasar tazminatı hesaplandığını ve söz konusu ekspertiz raporuna istinaden tazminat tutarı olarak toplam —-ödendiğini, hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenmesi üzerine müvekkili şirketin bu hususta sigortalısının 3. şahıslara karşı olan talep ve dava hakkını—– gereğince temlik aldığı hususunun açık olduğunu, müvekkili şirketin rücu talebini rücu talep yazısı ile bildirerek ödemenin yapılması gerektiğinin ihtarında bulunduğunu lakin müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu trafik kazası sonucu sigortalısına ait araçta oluşan hasar nedeniyle ödenen tutarın tahsili için davalı borçlu aleyhine —-ile takip başlatıldığını, dosya davalı borçlunun yetki itirazına istinaden dosya —– kaydı yapıldığını, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine de davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun —– takip dosyasına vaki borca itirazının iptalini ve takibin devamını, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamaması nedeniyle AAÜT madde 16/2c uyarınca davalı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça—- dosyasında davalı aleyhine rücuen tazmine dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazların iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
HMK.’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
——sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bu durumda davacının sigortalısı olan dava dışı sigortalı bu davayı hangi mahkemede açabilirse sigortalıya halef olan davacı —– davayı ancak bu mahkemede açabilir.
Davacının halef olduğu dava dışı sigortalı tacir olmayıp gerçek kişi olduğundan ve davaya konu araç hususi araç olduğundan, sigortalının gerçek kişi davalıya karşı dava açması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.02.11.2022