Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/856 E. 2023/919 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/856
KARAR NO : 2023/919

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı / borçlu aleyhine sözleşmesiz elektrik kullanımı sebebi ile kaçak elektrik tüketimi tespit edilerek, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (EPTHY) 42/1-ç mevzuata uygun olarak tahakkuk edildiğini, borcun ödenmediğini tahsili amacıyla—– icra Müdürlüğü ——. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz dilekçesinde müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, yapılan işlemler EPTHY 43, 44, 45 ve 46. maddesine göre işlem ikmal edildiği, davalı/ borçlu haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, anılan maddelerde işlemlerin nasıl gerçekleştirileceği belirlendiği, belirlenen usul ve esaslara göre işlem tesis edildiğini, tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri maliyet unsurları olarak tanımlandığı, maliyet unsurlarına gecikme – faizi uygulanabileceği, gecikme faizine kdv de eklenmek suretiyle kaçak elektrik tüketimi bedeli hesaplamasının yapılması gerektiği, emsal yargı kararları bulunduğu, (Yargıtay —-. Hukuk Dairesi – , alacak likit ve belirlenebilir olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği ifade edilerek, kaçak elektrik kullanıldığının kabulü, hesaplanan kaçak elektrik tüketim borcunun tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali, Davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, karşı delil ve ek delil sunma hakkı saklı kalmak üzere delil listesinin kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, icra dosyasına ait ödeme emri müvekkilime 06.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 07.07.2022 tarihinde işbu ödeme emrine itiraz edilmesine rağmen davacı yan 1 yıl içerisinde itirazın iptali davasını ikame etmediği, İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 1. Fıkrasında itirazın iptali davasının açılması için süre sınırı belirtildiği, Somut olayda, davanın süresinde açılmaması sebebiyle usulden reddi gerektiği, müvekkilin bahse konu adresteki şantiyenin yüklenicisi olduğu, inşaatı yapıp arsa payı sahiplerine teslim ettiği, müvekkilin kaçak elektrik kullanması fiilen ve hukuken mümkün olmadığı, inşaatı tamamlayıp arsa sahiplerine teslim eden, su, doğalgaz, internet ve telefon abonmanlıkları ile de yapının kullanımının 3. kişilerde olduğu tespit edilebilir iken şantiye ile irtibatını teslim ile koparmış müvekkilin mühür fek ettiğinin iddia edilmesi hukuken mümkün olmadığı,—–sunmuş olduğu müzekkere cevabında —– nolu sözleşme hesabı herhangi bir abonelik sözleşmesine ait olmayıp, hiç tesisatı olmayan veya tesisatı olsa bile perakende satış sözleşmesi (abonelik) ” yapılmayan durumlarda fiilen elektrik enerjisi tüketen kişiler adına kaçak tüketimin kayıt altına alınabilmesi, tahakkuk Yapılabilmesi, kaçak elektrik tüketim bedelinin mevzuata uygun faturalandırılabilmesi için müvekkil şirketçe sistem üzerinden oluşturulan sanal sözleşme hesapları olduğu” ifade edildiği, cevaptan da anlaşılacağı üzere abone olmadığı, herhangi bir sözleşme imzalanmadığı, kaçak kullanım bedelinin fiilen kullanan kişiler nezdinde tahakkuk edilmesi gerektiği, müvekkilin gıyabında, haberi dahi olmadan adına sanal sözleşme denilen bir uygulamanın hukuken sözleşme vasfında olmadığı, Kimin kullandığı tutanak tarihlerindeki mahaldeki su, doğalgaz, internet ve telefon abonmanlıkları ile tespit edilebileceği, ezbere yapı müteahhitini kaçak kullanımla itham etmek hukuken kabul edilebilir olmadığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 43. Maddesinin 5. Fıkrasında “Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” hükmü uyarınca yapılan tespit haksız olduğu, bir an için kullanımın müvekkilde olduğu değerlendirilse dahi tahakkuk hatalı olduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin Kaçak Elektrik Enerjisi Tespit Süreci başlıklı 43. Maddesinin 6. ve 7. fıkraları şu şekildedir; “(6) Bu madde kapsamında düzenlenen kaçak elektrik tüketim faturası en geç 3 iş günü içerisinde tüketiciye gönderilir. (7) Bu madde kapsamında yapılan tespit ve işlemler kullanım yerini de içerecek şekilde fotoğraflanır ve iletişim bilgilerinin bulunması halinde kalıcı veri saklayıcısıyla da tüketiciler bilgilendirilir.” Hükmü gereği süre şartına uymayan davalı kaçak kullanım faturasını talep etme hakkı ortadan kalktığı ifade edilerek, davanın reddi, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı/alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahküm edilmesi, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

İNCELEME:
—-Genel Müdürlüğü—–İl Müdürlüğü, —– Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.Mahkememizce alınan 27/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dosya kapsamında davacı ve davalı iddia ve talepleri, somut belgeler, dosya kapsamındaki diğer yazışma ve muhteviyatının incelenmesinden ve konunun mevzuat yönünden değerlendirilmesinden yukarıda gerekçeleri ayrı ayrı açıklandığı üzere;
1. Davacı nezdinde yapılan kaçak elektrik tüketimi tespitlerinin mevzuat uyarınca yapıldığı, kaçak elektrik tüketimi somut olduğu,
2. Kaçak elektrik tüketimi tespiti ile yapılan tahakkukların doğru olduğu, mevzuat hükümleri ve EPDK birim fiyatlarına göre belirlendiği,
3. 11.04.2019 takip tarihi itibariyle davacının 26.710,44 TL asıl alacak, 765,79 TL işlemiş faiz ve 137,82 TL KDV olmak üzere toplam 27.613,95 TL alacağı bulunduğu,
4. Davacının—–. İcra Müdürlüğü —–. dosyasına yapılan itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu,
5. Davalının yapının teslim edildiği maliklerin kaçak tüketimi yaptığı yönündeki itirazları ile kaçak tüketim faturalarının tebliği edilmediği, faiz işletilemeyeceği yönündeki değerlendirmeleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, perakende satış sözleşmesi olmaksızın —– adresindeki tesisattan elektrik enerjisi tüketilmesi (kaçak elektrik tüketimi) iddiasına dayalı haksız fiilden kaynaklı tazminat alacağına dair başlatılan —-. İcra Dairesi’nin——Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir (Yargıtay—- HD—- Esas—– Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, —- Esas—— Karar nolu 24/06/2020 tarihli, —-Esas—– Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı).Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde perakende satış sözleşmesi olmaksızın “—– adresindeki tesisattan elektrik enerjisi tüketilmesi (kaçak elektrik tüketimi) iddiasına dayalı haksız fiilden kaynaklı tazminat alacağına dair başlatılan—– İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, kaçak elektrik tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davacının davalı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla mükellef olduğu, bu doğrultuda davacının kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayandığı, bu tutanakların yukarıda da açıklandığı gibi düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespit içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu, davalının süresi içerisinde kaçak tespit tutanağına itiraz etmediği, tutanağın aksini de iddia etmediği, taraflar arasında elektrik kullanımına ilişkin perakende satış sözleşmesi de bulunmadığı, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kaçak konusu alanın tüketim tarihinde davalının tasarrufu altında bulunduğu, bu sebeple davacının davalının hukuka aykırı fiilini ve kusurunu ispatladığı, dosyada mevcut deliller ve bilirkişi raporu da dikkate alındığında davacının talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin toplam 27.613,95 TL olduğu, davacının zararını da ispatladığı, zararla fiil arasında nedensellik bağının doğal olarak bulunduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince takipte ve davada talep edilen alacağa hükmedilebileceği, tüm bu sebeplerle itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın miktarının yargılamayı gerektirmesi ve itiraz tarihinde belirlenebilir olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —-. İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (17.975,18 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.227,88 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 218,37 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.009,51 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 310,57 TL dava açma masrafı, 1.625,75 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.936,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (17.975,18 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.