Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/854 E. 2023/752 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/854 Esas
KARAR NO: 2023/752
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2022
KARAR TARİHİ:12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- tarihinde müvekkiline ait —- plaka nolu araç ile —- plaka nolu araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —— plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için 30/05/2022 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı şirket tarafından herhangi bir geri dönüş yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, bilirkişi tarafından değer kaybının tespit edilmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirkete ait araçta meydana gelen 100,00 TL reel değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, delillerin taraflarına tebliğini, belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararının bulunmadığını, alacak miktarının belirlenebilir olduğunu, davaya konu aracın değer kaybı talebinin karşılandığını, iş bu davanın reddi gerektiğini, dava konusu araçta 10.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu ve bu bedelin davacı vekiline 12/09/2022 tarihinde ödendiğini, değer kaybı bedelinin Genel Şartlara göre hesaplanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, usul ve yasaya aykırı faiz talebine itiraz ettiklerini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, hasar bedeline ilişkin yapılan 19.255,93 TL ödemenin bakiye teminat limiti belirlenirken dikkate alınmasını, sigortalı araç sürücüsü ve işleten tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını ve davanın sigortalı araç sürücüsü ve işletene ihbarını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME: —-Sigorta, —- Müdürlüğü, —– Başkanlığı’na müzekkere yazıldığı görüldü.Mahkememiz tarafından alınan 05/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dasyasına sunulan tüm belgelerin dikkate alınması sureti ile yapmış olduğum incelemeler ve piyasa araştırmaları sonucunda; davacıya ait, yukarıda teknik özellikleri açıklanan,——– plaka numaralı araçtaki değer kaybının 17.500,00 TL. (onyedibinbeşyüz TL.) kadar olduğu belirlenmiş olup, tarafların, —tarihli, davaya konu edilen trafik kazasında belirlenen kusur durumları itibarıyla, bu miktarın tamamının —- plâkalı araç tarafının, dolayısıyla, bu aracın —sigortacısı davalı —– (sorumluluğunun, poliçesinde belirlenmiş sınırları içersinde kalması koşulu ile) sorumluluğunda olacağı kanaatine vardığı” hususları tespit edilmiştir.Davacı vekilinin 17/07/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı 7.500,00 TL ıslah ettikleri görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya—–kapsamında sigortalı —– plakalı araç ile davacıya ait—– plakalı aracın karıştığı 11/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle, davacının aracında meydana gelen değer kaybı nedeniyle açılan tazminat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ——–sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalıya zmms poliçesi kapsamında sigortalı —- plakalı araç ile davacıya ait — plakalı aracın karıştığı 11/05/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle, davacının aracında meydana gelen değer kaybı nedeniyle açılan tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin zararın sigorta poliçesi kapsam ve limitinde kalması durumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, makine mühendisi bilirkişi —— tarihli raporunda davalının sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen değer kaybına ilişkin zararın 17.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, değer kaybı hesabının kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) esasına uygun olarak yapıldığı, mahkememizce de bu esasa göre hesaplama yapılmasının hukuka uygun bulunduğu, zira kaza tarihi itibariyle KTK’nun 90. Maddesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ——— tarafından iptal edilmiş olduğu, kaldı ki Yasa’nın eski halinde “ve” kelimesi kullanılmakla normlar hiyerarşisine göre değer kaybı hesabının yasada ifade edildiği üzere “aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,” hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunun bu esasa uygun ve denetime açık şekilde düzenlendiği, bu sebeple hükme esas alınabileceği, davalının değer kaybına ilişkin olarak davacıya 12/09/2022 tarihinde 10.000,00 TL ödediği, bunun hesaplanan değer kaybı zararından düşürülmesi gerektiği, sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (30/05/2022 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle 10/06/2022 tarihinde gerçekleştiği, somut olayda davacının tacir ve dolayısıyla dava konusu olayın ticari iş olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu sebeple alacağa ticari temerrüt faizi işleyeceği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, değer kaybına ilişkin 7.500,00 TL maddi tazminatın 10/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesinde öngörülen değişen oranlı ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (7.500,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 512,32 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harç ve 126,37 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 305,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 126,37 TL ıslah harcı ve 1.821,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.120,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (7.500,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/09/2023