Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/476 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/831 Esas
KARAR NO : 2023/476

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin inşaat sektöründe saygın ve tanınan bir iş insanı olduğunu, müvekkilinin, davalı—–boş talimat verdiği yıllarda —– sahibi olduğunu, müvekkilinin ticari hayatına şu anda—– Şirketi üzerinden devam ettiğini, müvekkili aleyhine—–.İcra Müdürlüğünün ——Esas Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine dayanak belgesinde yer alan senette lehtar olan davalı —– müvekkilinin abisi olduğunu, davalı ——, müvekkili şirketi —–ve şahsi işlerde talimatlarını yerine getirdiğini, müvekkilinin, mevduat hesaplarındaki para akışlarını gerçekleştirmek adına bankalar ve üçüncü kişilerle talimat üzerinden iş yürüttüğünü, ticarethanesinde bulunmadığı zamanlarda ilgili talimatların eksiksiz olarak yerine getirilmesi için üst tarafları sonradan doldurulmak üzere, ortası ıslak imzalı boş kağıtları masasının üstünde tuttuğunu, müvekkilinin, 2013-2018 yılları arasında davalı ——- yer aldığı aile üyeleriyle iş yaptığı için onlara güvendiğini ve banka talimatlarını sonradan tamamlamaları için bu boş kağıtları ticarethanesinde onların erişebilecekleri yerlerde bulundurduğunu, bu boş talimatların şahsi işleri veya şirket işlemleri için gerekli talimatların yerine getirilmesi için düzenlendiğini, bu belgelerin kesinlikle kambiyo senedi doldurulması için kullanılmadığını, müvekkilinin, kendi sermayesini koyarak abisi olan davalı … adına —— Şirketi’nin kurulmasını sağladığını, ancak işlerin yolunda gitmemesi nedeniyle ilgili şirketin tasfiye sürecine girdiğini, davalı ——ise borçlarından uzaklaşabilmek adına —— yerleştiğini, borca batık olması ve yaşadığı düzensiz hayat nedeniyle kardeşi olan müvekkili ile arasının iyice açıldığını, şirketlerinin borca batık olması sebebiyle —– ayrılıp——- yerleşen davalı ——ticarete tekrar atılmak için çeşitli girişimlerde bulunduğunu, ancak başarılı olamadığını, bu sebeple davalı ——-, müvekkilinin ismini icra takibi sebebiyle duyduğu davalı … ile yazılı olmayan bir ortaklığa giriştiğini, davalılar arasındaki gizli ortaklık sonucunda davalı .—— Şirketi isimli bir şirket kurduğunu, davalı—–tasfiye olmuş şirketi ile davalı .—–kurmuş olduğu şirketin ismen aynı olmasının özellikle tercih edildiğini, bu iki şirket arasında gözle görünür bir organik bağlantı bulunduğunu, davalı .—— müvekkilin talimatları doğrultusunda iş gördüğü yılların 2013 ve 2018 yılları arasında olduğunu, haksız takibe konu edilen senetin düzenleme tarihi ise 2020 olduğunu, senedin de müvekkili tarafından boş kağıda atılan imzalar kullanılarak sahte düzenlendiğini, senetin düzenlediği yılda davalı … ve müvekkili arasında talimatla iş görme ilişkisinin sonlandırılmış olduğunu, senedin düzenlenme tarihinin gerçeği kesinlikle yansıtmadığını, müvekkilinin boş sayfalara attığı imzaları davalı ——teslim etmesinin temelinde yer alan güven ilişkisi, bu imzaların banka/üçüncü kişilere talimat olarak kullanılmasına dayandığını, imzaların atılmasının sebebi taraflar arasında alacak-borç ilişkisini gösterir senetlerin düzenlenmesi kesinlikle olmadığını iddia ederek, davanın kabulü ile birlikte; davalı … tarafından başlatılan—– İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında yer alan takibe dayanak belge olan 20.02.2020 düzenleme ve 10.09.2022 vade tarihli senedin sahte ve hukuka aykırı olarak düzenlenmiş olması sebebi ile iptalini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini,——.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasındaki takibin öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, Sayın Mahkemeniz aksi kanaatteyse teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ilgili icra dairesine senette sahtelik iddiasının bulunduğuna dair yazı yazılmasını, sahte senet düzenleyen ve sahte senedi işleme koyan davalılar hakkında müvekkili lehine, davalılar aleyhine davalıların %20’den az olmamak şartı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından ileri sürülen tüm iddia ve taleplerin haksız, kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının, müvekkili … ile diğer davalı … arasında organik bir bağ bulunduğuna ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, … tarafından düzenlenen 20/02/2020 düzenleme tarihli, 10/09/2022 vade tarihli ve 2.000.000,00-TL bedelli bononun —–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı icra dosyası ile ve … tarafından düzenlenen 20/03/2020 düzenleme tarihli, 10/10/2022 vade tarihli ve 3.000.000,00-TL bedelli bononun ——. İcra Müdürlüğü’nün ——-Sayılı icra dosyası ile takibe konduğunu, ilgili icra dosyalarının her ikisinde de ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesinin ardından alacağın tahsili amacıyla haciz aşamasına geçildiğini, dava dilekçesinin lafzından da anlaşılacağı üzere dilekçedeki tüm iddiaların temelinde … ile … arasındaki kardeşlik ilişkisi bulunduğunu, somut olayda müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi olduğunu, davacı ve vekilinin alacaklı vekili olarak taraflarını arayıp pazarlık yaptığını, kambiyo senetlerinin hukuki niteliği ve özellikleri göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğuna ilişkin açıklamalarının yerindeliğinin tespit edileceğini, davacı .—— takibe konu senetlerdeki imzaları inkar etmediğini, buna yönelik bir itirazda bulunmadığını, huzurdaki davada ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, mahkememizce ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkememizce istenilen teminat miktarının da yetersiz olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafın dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı .——ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı .—— tebliğ edilmiş, ancak davalı … davaya cevap vermemiştir.

TALEBİN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava;—— İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında yer alan takibe dayanak belge olan 20.02.2020 düzenleme ve 10.09.2022 vade tarihli senedin sahte ve hukuka aykırı olarak düzenlenmiş olması sebebi ile iptali, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı vekili 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğine ilişkin beyanda bulunmuştur. Davalı … vekili 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragat etmesi halinde karşı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığı ve teminat mektubunun davacıya iadesine muvafakat ettiğine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu görülmüştür.Davadan feragat HMK’nin 307., 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-HMK 392/2 maddesinde ki şartlar yerine geldiğinde teminat mektubunun davacı tarafa iadesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 34.155,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 33.975,1‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 225,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş ise de vekilinin 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile feragat edilmesi halinde karşı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan ettiğinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333. Maddesi uyarınca bakiye gider avansı ve delil avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.