Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/819 Esas
KARAR NO : 2023/452
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.09.2021 tarihinde müvekkiline ait —– plakalı araç ile yine aynı mevkide seyir halinde olan davalı sigortalı şirket tarafından sigortalanmış —— plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketinin kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı sebepsiz yere ödemeyerek müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, davalının sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmeleri gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediğini, davalı tarafça sigortalanan aracın %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğu dikkate alındığında davalının müvekkilini zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla 14.09.2021 tarihinde borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcun 12.04.2022 tarihinde icra kanalıyla tahsil edebildiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar tazminatının davalının temerrüdünün gerçekleştiği tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücünün de aynı olmayacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, iş bu vb. nedenlerle HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce davacının zararının—- nolu hasar dosyası kapsamında—– nolu tahkim başvurusunda verilen kesin hükme istinaden müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, poliçeden kaynaklı başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere; davacı tarafın munzam zarar talebinin soyut iddialara dayandığını, başvuranın aşkın zarara uğradığı ispat edilmediğinden talebin reddini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davacının munzam zarar talebinde bulunabilmesi için iddia konusu alacak bakımından müvekkili şirketçe kusurlu olarak geç ödeme yapılmış olması gerektiğini, oysaki konu dosyada davacı tarafa dava öncesinde ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, munzam zararın tazmin edilebilmesi için borçlunun kusurlu olması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere, sorumluluklarına gidilecekse bile faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı sigortanın ZMMS kapsamında ödemesini geç yapmasından dolayı 6098 sayılı TBK’nun 122. maddesine dayalı munzam zarar talebine ilişkindir.Davacının munzam zarara ilişkin olarak faiz ile karşılanamayan bu zararının neden kaynaklandığını açıklaması ve belgelendirmesi gerektiğinden Mahkememizin 16/02/2023 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline munzam zarar iddiasına konu talebini HMK m.194 kapsamında somutlaştırması ve bu kapsamda delillerini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunacağının ihtarı yapılmış ancak davacı yanın kesin süre içerisinde sunduğu beyan dilekçesinde yalnızca emsal bilirkişi raporu sunduğu, talebini somutlaştırmadığı anlaşılmıştır.
Kanun maddesinde öngörülen alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararın ödenebilmesi için, uğranılan zararın varlığı ile miktarının da kanıtlanması gerekir. Bu konuda kanıtlanması gereken, muayyen paranın gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Yargıtay HGK’nun 29/03/2022 Tarih —– Karar sayılı ilamı ile; munzam zarara ilişkin yapılan yargılama neticesinde, TBK’nın 122.maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerektiği, burada kanıtlanacak olguların; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarar olduğu, davacının belirtildiği şekilde bir zarar olgusunun ileri sürülüp yasal çerçevede ispatlandığının söylenemeyeceği, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair direnme kararının, temerrüt faiziyle birlikte davacıya ödenen anapara yanında temerrüt faizini aşan zararın, davacı tarafından kendi duruma özgü şekilde somut olarak ispat edilememiş olması nedeniyle yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.Davacının ZMM sigorta teminatının geç ödenmesinden kaynaklı munzam zarar istemine ilişkin iş bu davada munzam zararın varlığının alacaklı tarafından ispatlanması gerektiği gibi dosyaya sunulan deliller uyarınca davacının munzam zararı tespit edilemediğinden dava reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile artan, 99,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 90,00-TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekili lehine 2023 yılı AAÜT tarifesine göre hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.