Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/8 E. 2022/215 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2022/8 Esas
KARAR NO: 2022/215
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 05.01.2022
KARAR TARİHİ: 09.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin alt işveren — sigortalı çalışanı iken iş akdinin fesh edildiğini, dava dışı şirketlere —- sayılı dosyası ile işe iade istemli dava açtığını, dava devam ederken şirketin ticaret sicilden terkin olunduğunu, Mahkemece ihya davası açmaları için taraflarına süre verildiğini iddia ederek, — ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde —işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket —olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE YETKİLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, —- TTK’nin 547. maddesine göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son ——-bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmü düzenlenmiştir.
Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu hallerde, yetki itirazı ilk itirazlardan değildir, madde de öngörülen yetki kesin yetki kuralı olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen gözetilmesi gerekir.
Dosya içerisinde bulunan ihyası istenilen Tasfiye Halinde —- kaydı incelendiğinde, şirketin sicilden terkin olunmadan önceki —- olduğu ve şirket merkezi itibarıyla davaya bakma yetkisinin—– Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu tespit edilmiştir.
HMK’nin 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetki dava şartıdır.
“Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
HMK.nun 138. maddesi ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, gerektiği takdirde karar vermeden önce bu konuda tarafların ön inceleme duruşmasında dinlenebileceği hükme bağlanmıştır.
Tüm bu nedenlerle, mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, tasfiye TTK’nin 547. Maddesine göre yapıldığına göre işbu davada husumet, ticaret sicil müdürlüğü ile birlikte tasfiye memuruna düşmekte olup, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin, davayı ihyası istenen şirketin tasfiye memuru —- de yöneltmesi gerekmektedir. Ancak bu husus pasif husumet ehliyeti ile ilgili olduğundan esasa ilişkin bu eksikliği giderme görev ve yetkisi yetkili —-Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-HMK’nin 14/2. Maddesi uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme —-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkememizin kesin yetkisizliği nedeniyle HMK’nin 114(1)/ç maddesinin yollamasıyla HMK’nin 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nin 19(1)-(3). maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın kesin yetkili ——Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nin 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili Mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nin 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
5-HMK’nin 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09.03.2022