Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2023/159 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/783 Esas
KARAR NO: 2023/159
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– diş hekimi olup —–diş kliğinin sahibi olduğunu, müvekkiline ait —-marka / model araç, davalı — tarafından —– tarihleri kapsar şekilde —-güvencesine alındığını, müvekkili —– sahibi olduğu—- plaka sayılı aracını—- tarihinde diş kliniğinde yanında çalışan —- eşi ve aynı zamanda arkadaşı olan—- emanet verdiğini, —-çalışan —- saatlerinde evine gitmek üzere adı geçen araçla yola çıktığını, —– geldiğinde yorgunluk, dikkatsizlik ve yerlerin de ıslak olmasının etkisiyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki sitenin istinat boşluğuna düşmesiyle trafik kazası meydana geldiğini, sürücü—–apartman boşluğuna düşen araçtan çıktığını, 112 sağlık ekibine haber verildiğini, olay yerine intikal eden 112 sağlık ekibi sürücü ——ilk sağlık kontrolünü olay yerinde yaptığını ve hastaneye sevki gerektirecek bir durum olmadığı görülerek ambulans vaka tutanağını —- imzalatarak olay yerinden ayrıldığını, sürücü — araç sahibi müvekkiline ulaşmak isteyip ulaşamadığını, aracın —-olduğunu bildiğinden olay yerinden ayrılmadan davalı şirketini arayacak hasar ihbarında bulunduğunu ve çekici talep ettiğini, davalının gönderdiği vinç ile hasarlı arcın olay yerinden servise kaldırıldığını, davalıya yapılan hasar ihbarı sonucu davalı tarafından —- hasar dosyası açıldığını, kazanın meydana geldiği mahallede ikamet eden —– isimli şahsın kazanın gürültüsü ile dışarı çıktığını, olay yerine geldiğinde önceden tanış olduğu sürücü —- orada olduğunu gördüğünü ve ona yardımcı olduğunu, aynı zamanda sürücü —–, arkadaşı —-arayarak kaza yaptığını belirttiğini,—- arkadaşı —- yanına alarak birlikte olay yerine gidip sürücü —— yardımcı olduğunu, tüm bu şahısların olay gecesine ait görgü şahitliklerini belirten yazılı beyanlarının da sunulduğunu, bir süre sonra davalı sigorta şirketi adına çalıştığını söyleyen bir şahsın sürücü ——- görüşmek istediğini, gerçekleşen görüşmede kaza günü yaşananların tüm detaylı bilgi ve belgeleri ile birlikte bu kişiye verildiğini, ayrıca olay gecesi yaşananlara apartman sakinlerinin de şahit olduğu, araştırmacı bu şahsın arzu eder ise aracın düştüğü apartman sakinleri ile de konuşabileceğinin ifade edildiğini, davalı tarafın meydana gelen kaza olayının belirtilen şekilde gerçekleşmediği iddiası ile hasar ödeme yapamayacağını belirttiğini belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı şimdilik 100.000 TL. Hasar/pert bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek AVANS faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini v yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut uyuşmazlıkta kaza 18.02.2019 tarihinde meydana geldiğini, kaza tarihi dikkate alındığında 2 yıllık zamanaşımı süresinin somut uyuşmazlık bakımından bu süre geçtiği görüleceğini, zaman aşımı sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketince tayin edilen hasar araştırma uzmanı tarafından yapılan detaylı araştırma sonucunda kazanın başvurucu tarafından beyan edilen şekilde gerçekleşmediği saptandığını, zira araştırma neticesinde alınan tüm beyanların çelişkili olduğu tespit edildiğini, olayın sürücünün beyanlarında ifade edildiği şekilde gerçekleşmediği anlaşıldığını, detaylı araştırma sonucunda kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği, kazanın meydana geldiği araçta sürücü değişikli olduğu tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından kazada sürücü değişikliği olması şüphesiyle araştırmacı görevlendirilerek yapılan araştırma sonucu kazanın beyan edildiği şekilde meydana gelmediği bu nedenle de talebin teminat dışı olduğu belirtilerek talebin reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; trafik kazasında hasar gören aracın hasar bedelinden kaynaklanan zararın —— davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Davalı şirket ile davacı arasında—- tarihlerini kapsayan —— düzenlendiği, sigortalı aracın taraflar arasında ki—— kapsamında hususi (özel) araç olarak yer aldığı anlaşılmaktadır.
HMK’nın 1.maddesine göre görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinde ki “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” yönündeki düzenlemeyle Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a)Bu Kanunda,
b)Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ——– ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu’nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de Ticaret Mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un 2. maddesinde kanun’un kapsamı “bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; —— Poliçesine göre davacıya ait aracın hususi araç olduğu, ticari araç olmadığı, her ne kadar davacı ve davalı tacir, tacirlerin işlerinin ticari olması da kural olarak asıl ise de; aracın taraflar arasındaki sözleşmeye ve tescil kaydına göre hususi olması, aracın tacir olan davacının ticaretinde kullanıldığı ve ticari işletmesine ilişkin olduğu yönünde bir iddia olmaması yani davanın nispi yada mutlak ticari dava olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu değerlendirilerek, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——– Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——-Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/02/2023