Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/757 E. 2023/90 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/757 Esas
KARAR NO : 2023/90

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ——- tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin muhtara bırakılan 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinden haberdar olmadığını, tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle itirazını gerçekleştiremediğini, 89/1,2,3 haciz ihbarnameleri usulsüz tebliğ edildiğinden hukuken bir sonuç doğurmayacağını, müvekkilinin —ortağı olduğunu, bu şirketin borca batık bir vaziyette olduğunu, şirketin müvekkili nezdinde doğmuş veya doğacak herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti içinde bu davanın açılmasının hukuki bir zorunluluk haline geldiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama süresince tedbiren, yargılama sonunda ise kesin olarak—- yönünden durdurulmasını, —- dava dışı —- müvekkilden doğmuş veya doğacak bir hak ve alacağının olmadığının tespitini, borç zimmetinde olmadığından müvekkilinin—-sayılı dosyasında üçüncü şahıs olarak borçlu olmadığının tespitini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, davacının yetkisiz mahkemede dava açtığını, icra takibi—-esas sayılı dosyasın da devam ettiğini, müvekkili şirketin adresinin —- olduğunu, dolayısıyla yetkiye açıkça itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin —–Mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacının tebligat usulsüzlüğünden bahisle İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde icra memur muamelesini şikayet için dava açması gerekirken, aynı mahiyetteki dilekçe ile menfi tespit davası açtığını, açılan davanın yersiz olduğunu, mevcut davanın açılmasında ise müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacıın usulüne uygun olarak arabuluculuğa başvuru yapmadığını, arabuluculuk sürecini tamamlamadığını, davanın esastan da reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirketten vekalet ücreti elde etme gayesiyle mevcut davayı açtığını, müvekkilinin davacının sahibi/hissedarı olduğu şirketten yüklü alacağı bulunduğunu, müvekkili alacağını alamamışken mevcut dava ile karşılaşıldığını, müvekkilinin başlattığı takibe davacının sahibi olduğu şirketin haksızca itiraz ettiğini, —sayılı ilamı ile itirazın iptali sağlandığını, davanın reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretlerinin davacı üzerine yükletilmesini ve asıl alacağın %20 inden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hüküm kurulmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İİK 89/3. maddesine dayanan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir.
Bilindiği üzere Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte bir yerde ticaret mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılacağı düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının gerçek kişi tacir olduğuna dair herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediği gibi, davacı tacir olsa dahi eldeki dava bakımından davacı ve davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığından, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle İİK 89.maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan davalar bakımından görevli mahkemenin genel görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu dikkate alınarak davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. —– ilamları )
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —–Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.