Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/734 E. 2023/769 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/734
KARAR NO : 2023/769

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket alacaklı olduğu —-. İcra Müdürlüğü —–. sayılı dosyasından borçlusunun adresinde 04/09/2020 tarihinde ekte sunulan haciz tutanağında da görüleceği üzere haciz ve muhafaza işlemi yaptığını, muhafaza altına alınan malları davacıya ait —–adresinde bulunan yediemin deposuna teslim edildiği, davalı/borçlu kendi açmış olduğu icra dosyasından satış talep etmemiş ve geçen süre içerisinde muhafaza altına alınan malların tarihinin geçmesi nedeniyle malların zayi olduğu ve hiç bir değerleri kalmadığını, buna ilişkin 15/06/2021 tarihli bilirkişi raporunu ekte sunduklarını, mahkeme gerekli görürse yeniden keşif ve bilirkişi maharetiyle malların zayii olduğunu tespit edebileceğini, bu durum neticesinde davacının alacağına kavuşması için borçlunun alacaklı olduğu —— İcra müdürlüğü ——. sayılı dosyasından yediemin ücreti icra müdürü tarafından hesaplanmış olduğunu, alacaklı tarafa bu ücretin ödenmesi için muhtıra gönderildiğini, muhtıranın davalıya 03/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı taraf bu muhtıraya rağmen yediemin ücretini ödemediğini, alacağına kavuşmak için müvekkilinin —-İcra müdürlüğü——Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, alacak üzerine muhtıra tarihinden olmak üzere yasal faiz de işletildiğini, davacının alacağını tahsil etmek için ilamsız takip başlatmak zorunda kaldığını iddia ederek; davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilmiş olduğundan alacağın %100’ü üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı dava dilekçesinde davalıdan yedi eminlik ücreti alacağı olduğunu buna ilişkin icra takibi açtığını ve ilgili takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğundan huzurdaki davayı ikame ederek itirazın iptalini ve takibin devamını talep ettiğini, davacı dava dilekçesinde de belirttiği üzere söz konusu takibin yedieminlik ücretinden kaynaklandığını iddia etmiş ve kesinlikle belirtilen yedieminlik ücretini ve söz konusu iddia tarafımızca kabul edilmediğini; davacı alacağı olduğunu iddia ettiği talep için yeni bir takip başlatmaması gerektiğini, zira yeni takip başlatmasında hukuki yarar bulunmadığını, yedieminlik ücreti ancak takip masrafi olarak muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından talep edilebileceğini, Ayrıca, biran için söz konusu yediemin ücretinin var olduğunu düşünülse dahi; yedieminlik ücreti takip masraflarından olduğunu ve İİK. 59. Madde uyarınca takip masrafları borçluya ait olduğunu savunarak; davanın tümüyle reddini, davacı tarafından huzurda ikame edilmiş haksız davasının usulden ve esastan reddine karar verilmesini, mahkemeniz aksi kanaatteyse bilirkişi incelmesi yapılmasına karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—–Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı anlaşıldı.Mahkememizce dosya bilirkişiye verilmiş, 09/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava yediemin alacağına ilişkin başlatılan —-. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davacı—–İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı dosyasında borçlunun adresinde 04/09/2020 tarihinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, muhafaza altına alınan malların davacıya ait “—–adresinde bulunan yediemin deposuna teslim edildiğini, bu takip dosyasının alacaklısı olan davalının satış talep etmediğini ve malların zayi olduğunu, bu dosyadan alacaklıya yediemin ücretinin ödenmesi için muhtıra çıkartıldığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce davacıya “takibe konu yedieminlik ücretinin hangi tarihten hangi tarihe kadar işletildiği” hususunda beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından 18/12/2022 tarihli beyan dilekçesi sunulduğu, beyan dilekçesinde “04/09/2020 tarihinde haciz ve muhafaza altına alınan malların 27/06/2021 tarihi itibariyle yedieminlik ücret alacağı icra müdürlüğünce 150.900 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafın 15.000 TL ödemesi üzerine icra takibi ödenen tutar düşülerek açılmıştır. Ödemenin yapıldığına dair ibare —– İcra müdürlüğünün —–. Sayılı dosyasının 04/09/2022 tarihli haciz tutanağının 4. Ve son sayfasında bu husus haciz zaptında belirtilmiştir” beyanında bulunulduğu görülmüştür.Mahkememizce—–. İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibinde 04/09/2020 tarihinde haczedilen malların bu tarihte davacıya yediemin olarak tesliminden (davaya konu icra takibi, yedieminlik alacağına ilişkin muhtarının davalıya tebiğ edildiği ve 27/06/2021 tarihine kadar (ihtimalli olarak) ilgili yıllara ilişkin (2020 ve 2021 yılları) Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca (haczedilen malların cinsine, türüne, adetine göre) işleyen yedieminlik ücretinin ve bu alacağa 11/08/2021 tarihinden takip tarihi olan 29/09/2021 tarihine kadar işlemiş yasal faizin hesaplanması” amacıyla dosya bilirkişiye verilmiştir.Bilirkişi —— 09/05/2023 tarihli raporu ile mahkememiz ara kararına uygun olarak;tespitinin yapıldığı görülmüştür.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 561. Maddesi uyarınca “(1)Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. (2)Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir.”2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88/5 maddesi uyarınca “Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir. (…) Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın yediemin alacağına ilişkin başlatılan —-İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, —– İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyasında dava dışı borçlunun adresinde 04/09/2020 tarihinde yapılan haciz ve muhafaza işlemi sonrası haczedilen malların davacıya ait yediemin deposuna teslimiyle taraflar arasında saklama sözleşmesi kurulduğu, bu kapsamda davacı saklayanın davalı saklatandan ücret isteme hakkı bulunduğu, yine bu ücretin yukarıda atıf yapılan İİK 88/5 maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, davacı vekilinin 18/12/2022 tarihli beyan dilekçesi dikkate alındığında davacının 04/09/2020 ilâ 27/06/2021 tarihleri arasındaki ücreti talep ettiğinin anlaşıldığı, buna göre bilirkişi tarafından davacının alacağının 150.900,00 TL asıl alacak ve 3.190,60 TL işlemiş faiz ( —-İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyasında muhtıra davalı takip alacaklısına 03/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, muhtırada davalıya 150.900,00 TL alacak için bir hafta süre verilmiş, temerrüt bu sebeple 11/08/2021 tarihinde gerçekleşmiştir) olarak tespit edildiği, davacı alacaklının eldeki dava ile—– İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibinde yapılan kısmi ödeme ile 135.900,00 TL asıl alacak ve 1.970,00 TL işlemiş faizi takibe koyduğu, talebin mahkememizce tespit edilen alacaktan daha düşük olduğu, bu sebeple davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine alacağın likit olması (aynı alacak icra dairesi tarafından muhtıraya konu edilmiş, davalı tarafça kısmi ödeme yapılmıştır), alacaklının talebinin bulunması ve davalı borçlunun itirazında haksız çıkmış olması nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —–. İcra Dairesi’nin——Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (137.871,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 27.574,20 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (137.871,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 9.417,96 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.665,14 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.752,82 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.757,34 TL dava açma masrafı, 1.708,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.465,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (137.871,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 21.680,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.