Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/725 E. 2023/627 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/725
KARAR NO : 2023/627

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

—-Asliye Ticaret Mahkemesinin—- Esas—— sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gelen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 04.09.2020 tarihinde, müvekkili şirkete —– numaralı Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı —-plakalı araç ile davalı şirkete trafik sigortası ile sigortalı —– plakalı araç ve dava dışı araçların karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada, davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı—– plakalı araç sürücüsünün, önünde seyreden dava dışı —-plakalı araca arkadan çarptığını,—- plakalı aracın da savrularak müvekkili şirkete sigortalı —- plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından 13.979,49 TL tazminat ödendiğini, bu kazanın oluşumunda, davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı —— plakalı aracın sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu olup müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsü kusurlu olduğundan müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen dava konusu tazminatın, trafik sigortası poliçesi kapsamında karşılanmasının davalıdan talep edildiğini ancak davalı tarafından bu talebin reddedildiğini, bu nedenle davalı aleyhine —-. İcra Müdürlüğü’nün—–. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, meydana gelen kazada müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, davalı şirkete ZMSS sigortası ile sigortalı —— plakalı araç sürücüsünün ise kusurlu olduğunu, KTK.’nın 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” hükmü yer aldığını, dolayısıyla davalı, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın tamamından müteselsilen sorumlu olduğunu, yapılacak olan incelemede müvekkili şirketin davalıdan talep edilen miktarda alacaklı olduğunun anlaşılacağını, uyuşmazlığın çözümü için—Arabuluculuk Bürosu —– Nolu dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmek üzere iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu beyanla fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine yaptığı tüm itirazlarının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, eldeki dava bakımından —- Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yetki ve kusura itirazda bulunarak yetkili yer mahkemesinin—-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu,—– plaka sayılı araç tüm araçların her bir hasarı için %75 oranında asli kusurlu KYTK 52/a , 14/a , 81/a , Yönetmelik 157 (sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.) —-plakalı araç: Bariyere çarptığı kazada %25 ,—–plakalı araç: —-römorku olan — çarptığı kazada %—- plakalı araç : —– (altına girdiği kısım) —– araçların her birine karşı %25,— plakalı araç: —-çekicinin —- dorsesi ,—– araçların her birine karşı %25,—– plakalı araç:—– (çarptığı kısımlarına karşı) %25 oranında 52/b madde ihlali ile kusurlu olduklarını, iş bu sebeple sigortalının davacı yanın sigortalısı olan araca karşı kusuru olmadığından davanın reddine aksi halde konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, kaza tarihi itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu olmadığını beyanla yetki itirazının kabulüne, kusura ilişkin beyanlarının kabulüne aksi halde inceleme yapılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin dava aleyhlerine sonuçlansa dahi dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmaları nedeniyle karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Mahkememizce alınan 09/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar muvacehesinde 04.09.2020 tarihinde meydana gelen Maddi Hasarlı ve Yaralamalı Trafik Kazasında;
A-) Sürücü —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için:
8/8 ORANINDA %100 KUSURLU OLDUĞU,
B-) Sürücü —- idaresindeki —– plakalı aracı ile: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği bu kazanın oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbir ve önlem bulunmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ve kazanın meydana gelişinde ATFI KABİL KUSURU bulunmadığı,
C-) Dosya içeriğinde bulunan bilgilere istinaden, 04.09.2020 tarihinde meydana gelen kaza da Trafik kazası tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içeriğinde bulunan—- plakalı araca ait hasar bilgilerinin, —-plakalı araç üzerinde oluşan hasarlı parçalar ile uyumlu olduğu,
D-) Bu bilgiler dâhilinde—plakalı, — marka,—–tipi, —- model araçta oluşan hasar bedeli için, derdest davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam zararının, “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle:
TOPLAM HASAR BEDEL TUTARI (parça + işçilik) – 13.979,49 TL’ye baliğ olduğu, bu tutarın serbest piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olması ile Kadr-i Maruf değer taşıdığı,
E-) —– Şirketi’nin KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan 04.09.2020 tarihi itibariyle ilgili Trafik Poliçesinde Araç Başına Maddi Limit olan 41.000,00 TL ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve 2918 Sayılı Karayolları Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumlulukları nedeni ile gerçek zarardan sorumlu olduğu,
F-) Sürücü—-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracı ile: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği trafik kurallarını ihlal ettiğinden ve tespit edilen kusur oranı ile kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için davalı sigorta şirketine rücu kabiliyetinin oluştuğu,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirkete —-numaralı Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı — plakalı araç ile davalı şirkete trafik sigortası ile sigortalı —-plakalı aracın karıştığı 04/09/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına 13.979,49 TL tazminat ödeyen davacının, 6102 sayılı TTK’nun 1472 maddesi uyarınca —- plakalı aracın ZMMS sigortacısına karşı açtığı rücuen tazminat talebine ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacının davalı sigorta şirketine 26/11/2020 tarihinde başvuru yaptığı, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davaya konu takip tarihinin 10/06/2021 günü olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacı şirkete—-numaralı Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı —-plakalı araç ile davalı şirkete trafik sigortası ile sigortalı —– plakalı aracın karıştığı 04/09/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına 13.979,49 TL tazminat ödeyen davacının, 6102 sayılı TTK’nun 1472 maddesi uyarınca —–plakalı aracın ZMMS sigortacısına karşı açtığı rücuen tazminat talebine ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davanın davalı sigorta şirketi yönünden ZMM sigorta poliçesi kaynaklı olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple —– plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıya dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce alınan 16/02/2023 tarihli heyet raporuna göre —– plakalı araç sürücüsünün olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında mahkememizce bu rapora itibar edilebileceği kanaatine varıldığı, yine aynı rapor dikkate alındığında gerçek zarar miktarının 13.949,79 TL olduğu, davalının bu zarardan halefiyet hükümleri gereğince davacıya karşı sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün somut olayda başvuru tarihinden ( 26/11/2020) sekiz iş günü sonrası olan 09/12/2020 tarihinde gerçekleştiği, takip öncesi işlemiş faizin 1.147,56 TL olduğu (Faiz İşletilen Süre: 6 ay 1 gün, Faiz İşletilen Tutar: 13.979,49 TL, Faiz Oranı: %8,208904109589, Faiz Tutarı: 1.147,56 TL, Ödenecek Toplam Tutar: 15.127,05 TL, Bilgi: 09.12.2020 ve 01.01.2021 arasındaki 23 gün için yıllık %13,75 faiz uygulanarak %0,86643835616438 01.01.2021 ve 10.06.2021 arasındaki 160 gün için yıllık %16,75 faiz uygulanarak %7,3424657534247 olmak üzere toplam %8,208904109589 faiz uygulanmıştır. Zira taraflar arasında ticari faiz uygulanması gerekmektedir), davacının takipteki talebinin daha düşük olması nedeniyle takip öncesi işlemiş faiz yönünden bir hukuka aykırılık bulunmadığı, yine davacının takip sonrası dönem için yasal faiz talep etmesinde de bir hukuka aykılık bulunmadığı, alacağın likit/belirlenebilir olmaması ve varlığı ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı—– İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (14.706,81 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.004,62 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 117,63 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 886,99 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 269,83 TL dava açma masrafı ve 3.538,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.807,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (14.706,81 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.