Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/720 E. 2023/7 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/720 Esas
KARAR NO : 2023/7

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——— adresindeki —-, müvekkilinin de dahil olduğu —- şirketine müşterek—– yoluyla sigorta ettirildiğini, buna göre %60 oran ile — %15 oran ile —- ve %5 oran ile —— müvekkilince —-düzenlendiğini, ekspertiz raporundaki bilgileri göre “—- ait ———- indirildiği sırada, indirme işlemini yapan —– dikkatsizliği sonucu —- deponun —–borusuna çarpılması ve çarpma etkisi ile zarar gören borudan akan su sonucu — ıslanarak zarar görmesidir. Meydana gelen olayda ——– ıslanmıştır.” burada “—- isimlendirilen —— olup, kullandığı ————olduğunu, kayıtlara göre ——— olduğunu, aynı gün ——— manevrası esnasında —– —– çarpması sonucu ——– ıslandığına dair tutanak tutulmuş olup, bu tutanak —– tarafından imzalandığını, ekspertiz raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere söz konusu —- kullanılamaz hale geldiğini, yenilenmesinin gerektiğini, —-tarafından mahallinde yapılan tespit ve incelemeler sonucu düzenlenen —-raporunda meydana gelen hasarlar toplamı —- olarak hesaplandığını ve müvekkilimizin payına düşen miktar— olarak hesaplandığını, fakat —– tarafından; —– sigortacısının, söz konusu zarar için —- ödendiği ve bunun sigortalı —-istendiği bildirildiğini, Bunun üzerine müvekkilimizce —— sigorta tazminatı ödendiğini, söz konusu meblağ için —— alındığını, böylece müvekkilinin TTK 1472/1 mad. ” Kanuni Halefiyet ” gereğince sigortalının yerine geçerek alacaklı davacı sıfatını elde ettiğini, ödenen sigorta tazminatının davalı borçludan tahsili amacıyla icra takibi açmadan önce davalı borçluya rücu yazısı gönderildiğini, borç ödenmeyince, tarafımızca davalı borçlu aleyhinde —– Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının yasal süresi içinde itiraz ettiği için takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptal edilmesi ve takibin devamına karar verilmesi amacıyla bu davayı açmamız gerekli ve zorunlu olduğunu, davanın açılmadan önce yasal zorunluluk nedeniyle arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalı borçlunun — dosyasıyla açtığımız icra takibine vaki haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun taraflarına ayrıca icra inkar tazminatı ödemesine ve tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dışı —- gelen hasar nedeniyle—— ödemek zorunda kaldıklarını belirtmiş ve meydana gelen zararda davalı müvekkil kusurlu olduğundan ödedikleri bu tutarın davalı müvekkil tarafından kendilerine ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafın da dava dilekçesinde izah ettiği üzere — dava dışı—- indirilmesi için anlaşmışlardır. Müvekkil ——— bahse—————— parçası depoya ——– çarpmış ve çarpma etkisi ile zarar gören—- —- zarar gördüğünü, bu —–sigortalanmış olduğundan —- firmasına ait zararlar ilgili ——giderildiğini ve bu zararın ——– sahibi ——- talep edildiğini, bu firmanın da zararlarını sigorta ettirdiğinden—– talep edilen —— ödendiğini, davacının da içerisinde yer aldığı bu —-yaptıkları ödemeyi müvekkiline rücu ettiklerini ve müvekkili hakkında icra takibi yaptıklarını, müvekkilinin de takibe itiraz ettiğin belirterek huzurdaki davanın reddine karar verilerek mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava davacı ——dava dışı sigortalısına ödenen bedelin tahsili amacıyla—- esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Dava 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği—- tarihinden sonra açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen incelenir.
Somut Olayda; Davacı dava dışı sigortalı —– adresindeki —– müvekkilinin de dahil olduğu —- şirketine müşterek———- yardımı ile indirildiği sırada, indirme işlemini yapan ——– dikkatsizliği——– çarpılması ve çarpma etkisi ile zarar gören——- sonucu —–zarar gördüğünü, zararın dava dışı firmaya ödendiğini belirterek, Davacı —– şirketi davalıdan ödediği bedeli gerçekleşen kaza nedeniyle haksız fiilden kaynaklı talep etmektedir. Dava ticari dava olmayıp mahkememiz görevli değildir. Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir bu nedenle Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli —- gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.