Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2023/1135 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/669 Esas
KARAR NO: 2023/1135
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ: 05/09/2022
KARAR TARİHİ: 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili banka tarafından davalılar aleyhine ——– Mahkemesinde kredili mevduat hesabı borcunun tahsili amacıyla açılan davada, 2.11.2020 tarih ve ——– sayılı karar ile müvekkil bankanın 98.275.590 Som 55 tıyın (97.802.708 som 2 tıyın+472.882 Som 53 tıyın) alacağının davalılardan tahsiline karar verildiğini, verilen hükmün kesinleştiğini, verilen hükümde davalıların savunma hakkına riayet edildiğini, söz konusu yabancı mahkeme kararının ——– geçerli olması için kararın tenfiz ve tanınması gerektiğini, ——- ile ——– arasında uluslararası sözleşmeye dayanan karşılıklılık bulunduğundan yabancı ülke şirketi olan müvekkilinden dava açılırken teminat alınmasına gerek bulunmadığını, arz edilen nedenlerle, ——— sayılı kararının tanınmasını ve tenfizini talep etmek zorunlu olduğunu iddia ederek, ——– Mahkemesinin 2 Kasım 2020 tarihli —– sayılı kararının tanımasına ve tenfizine, 1.214.823,67 USD (98.275.590 Som 55 tıyın) alacağın davalılardan tahsiline, faiz alacağı ve ferileri saklı kalmak kaydı ile, alacak aslı 1.214.823,67 USD (98.275.590 Som 55 tıyın) karşılığında borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü sahıslar nezdindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise takdir olunacak teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından ——— açılmış olan davadan davalı müvekkilerinin hiçbirinin haberi olmadığını, davalıların eline ulaşmış herhangi bir tebligat olmadığını, davalılara savunma hakkı tanınmadığını, bu kapsamda davalıların eline tebligat ulaştığına dair tebligat mazbataları bulunmadığını, mahkeme kararında usule uygun dense de, tanıma tenfiz davasında bu usul işlemi tetkik edileceğinden dolayı tebligat parçalarının kime teslim edildiği, ne zaman teslim edildiğine ilişkin evrakların bulunmadığını, bunun da şüphe uyandırdığını, gerçek kişi olan müvekkillerinin ——— yasal bir adresleri olmadığını, ——— ikamet ettiklerini, bu kapsamda ——– de yapılmış uluslararası bir tebligat bulunmadığını, tüzel kişi olan müvekkili içinde tebligatın kime ne zaman ve hangi yolla yapıldığına ilişkin belgeler bulunmadığını,——— tarafından verilmiş kararın kamu düzenine aykırı olduğunu, kamu düzenine aykırılık taşıyan bir kararın ülkemizde tanınması ve tenfizinin kabul edilemeyeceğini, davacı tarafından sunulmuş belgeler arasında ——-kararının kesin olduğunu gösterir kesinleşme şerhi yahut eşdeğer evrak sunulmadığını, davacının açmış olduğu haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir.Mahkememizin 22/03/2023 tarihli duruşma tutanağının 1 nolu “Dosyanın milletler arası özel hukuk konusunda uzman Hukukçu bilirkişiye tevdi” ara kararı uyarınca dosya bilirkişi——— tevdi edilmiştir.Bilirkişi ——— 02/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Gereği Değerlendirme ve Tespitlerimiz; Tanıma ve tenfiz koşulları 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununda düzenlenmiştir. Tanıma ve tenfiz maddi koşullar bakımından karşılıklılık hariç ayni koşullara tabi tutulmuştur. Tanıma ve tenfiz koşulları üçe ayrılarak incelenebilir: Ön Koşullar (MÖHUK m.50), Esas Koşullar (MÖHUK m. 54), Diğer engellerin bulunması (MÖHUK m.55/2). Tanıma ve tenfize ilişkin ön koşullar MÖHUK’un 50. maddesinde düzenlenmiştir. MÖHUK’un 50. Maddesi gereği; “(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların ———- icra olunabilmesi yetkili ——- mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır”. Anılan madde hükmü gereği tanıma ve tanfiz için ön koşullar; Yabancı bir devlet mahkemesi tarafından verilmiş bir ilamın bulunması, Yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması, Kararın kesinleşmiş olması. Dosyada mübrez ———Mahkemesi’ nin 22.11.2022 tarihli cevabi yazısında; ” ———sayılı kararı ile Davacı ———– Davalılar ———Şirketi, ———,———, ———-,———- şirketine kullandırılan kredinin tahsiline ilişkin davasının kısmen onandığını, 97.802.708,2 som alacağının ve 472.882 som 53 tıyın tutarında devlet harcının tahsiline karar verildiği, 19 Ocak 2021 tarihli ———- kararı ile ———- sayılı kararının değiştirilmeden bırakıldığını, 12 Nisan 2021 tarihli ———- Mahkemesi’nin 19 Ocak 2021 tarihli ———– kararının değiştirilmeden bırakıldığını, ——— Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 371 (1) maddesine göre, temyiz mahkemesi kararları ilan edildikleri andan itibaren derhal yürürlüğe girdiği, kesin olduğu, temyize tabi olmadığı ve ——— icra takibine ilişkin mevzuatı tarafından belirlenen usule uygun olarak yürütüldüğü, dolayısıyla ——— Mahkemesi’ nin kararlarının nihai olduğu ve temyize tabi olmadığı” belirtilmiştir. Söz konusu yazıda ——– Şerhinin bulunduğu görülmüştür. Dosyada mübrez belgeler incelendiğinde nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere MÖHOK 50 maddesi kapsamında belirtilen ön koşulların sağlanmış olduğu kanaatindeyiz. MÖHUK 54 madde hükmünde öngörülmüş tanıma ve tenfiz şartları yönünden inceler. Bu şartlardan sadece karşılıklılık şartı tanıma bakımından aranmazken diğer şartlar tanıma tenfiz için ortaktır. Tenfiz için aranan şartlar MÖHUK’un 54. maddesinde sayılmıştır. MÖHOK 54. Madde gereği tenfiz şartları; ” (1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a) ——– ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.. b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması. ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı ——— mahkemesine itiraz etmemiş olması.” olarak düzenlenmiştir. Dosyada mübrez belgeler incelendiğinde nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, MÖHOK 54 maddesi kapsamında ——— ile ——– Aralarında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşması imzalandığı bu yönüyle mütekabiliyet şartının oluştuğu, Karara konu alacağın———– imzalanmış olan kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğundan ——– mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda verilmediği, Davalı taraf MÖHOK 54/ç de belirtilen koşulun gerçekleşmediği hususunda itirazlarda bulunulduğu, “Müvekkilleri davalılara tebliğ edilen hiçbir mahkeme ilamı bulunmadığını, böyle bir durumda da kesinleşmeden söz edilemeyeceğini, MÖHUK uyarınca da kesinleşmeyen mahkeme kararı da ülkemizde tanınamaz ve tenfiz edileyeceğini” beyan etmiştir. Dosyada Mübrez ———- Mahkemesi’ nin 14 Kasım 2022 Tarihlli ——— İlgili Makamlarına ithafen yazmış olduğu yazısında; “———- Mahkemesi’ nin 14.04.2021 tarihli kararının nihai olduğu, temyize tabi olmadığı, ———- Mahkemesi’ nin 02.11.2020 tarihli kararının bir nüshasının davalıların ‘——- Cad. ——- İş Merkezi No:——–Blok D:——– ———- ———-, ———- Sok. ———, ———- Sok.’ adreslerine gönderildiğini, mahkeme kararının taraf temsilcilerinin katılımıyla verildiğini, ——— yasalarına uygun olarak gerekli bildirimlerin yapıldığını, yargılamada tüm davalıların savunma haklarına uyulduğunu, söz konusu kararın yürürlüğe girdiğini, davacı ve davalılar için nihai olduğunu, temyize tabi olmadığını ve tüm davalılar için bağlayıcı olduğunu” resmen teyit etmişlerdir. SONUÇ Dosyada mübrez tüm bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilen hususlar değerlendirildiğinde dosya konusu ——— kararı ile Davacı ———- Davalılar——— Şirketi, ———, ———-, ———–, ———- Şirketi’ ye kullandırılan kredinin tahsiline ilişkin davasının kısmen onandığını, 97.802.708,2 som alacağının ve 472.882 som 53 tıyın tutarında devlet harcının tahsiline karar verildiği” yönünde kanaat bildirilmiştir.5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un Tenfiz kararı başlıklı 50 nci maddesi “(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların ———– icra olunabilmesi yetkili ———- mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.”, Tenfiz şartları başlıklı 54 ncü maddesi “(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette ——— mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması. b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması. ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.” ve Tebliğ ve itiraz başlıklı 55 nci maddesi “(1) Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması ve tenfizi de aynı hükme tâbidir. Hasımsız ihtilâfsız kaza kararlarında tebliğ hükmü uygulanmaz. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır. (2) Karşı taraf ancak bu bölüm hükümlerine göre tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilâmının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edebilir.” hükmünü düzenlemiştir.Tenfiz kararı verilebilmesinin ön koşulu tenfizi istenilen kararın hukuk davasına ilişkin olması ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunması gerektiği, davamızda bu iki şartında gerçekleştiği, davanın konusunun kredili mevduat borcunun tahsiline ilişkin hukuk davası olduğu ve ilamın ——- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre kesinleştirildiği, bu konuda ——— Şerhi bulunduğu, davalı taraf tebligat parçalarının sunulmasını istemiş ise de, kesinleşmenin o ülke Kanunlarına göre yapılacağı ve mahkeme kararıyla da kesinleşmenin yapıldığı anlaşıldığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.Tenfiz kararı verilebilmesinin esas koşulları ise, ——- ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma bulunması olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ——— Aralarında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşması’nın 5 Eylül 2006′ da imzalandığı görülmüştür. Diğer şart, ilâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması olup davanın konusu kredili mevduat borcunun tahsili olduğundan tenfizi istenilen ilam ———- mahkemelerinin münhasır yetkisine girmemektedir. Bir başka şart, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması olup tenfizi istenilen ilam borç alacak konusunda olduğundan kamu düzenine aykırı bulunmamaktadır. Son şart, o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı ——– mahkemesine itiraz etmemiş olması olup ——- Mahkemesi’nin 14 Kasım 2022 tarihli Türkiye Cumhuriyeti ilgili makamlarına ithafen yazmış olduğu yazısında; “———– Mahkemesi’nin 14.04.2021 tarihli kararının nihai olduğu, temyize tabi olmadığı, ——– Mahkemesi’nin 02.11.2020 tarihli kararının bir nüshasının davalıların ‘——– Cad. ——– İş Merkezi No:——- Blok D:——— ——–Türkiye Cumhuriyeti, ———- Sok. ———-, ——- Sok.’ adreslerine gönderildiğini, mahkeme kararının taraf temsilcilerinin katılımıyla verildiğini, ——– yasalarına uygun olarak gerekli bildirimlerin yapıldığını, yargılamada tüm davalıların savunma haklarına uyulduğunu, söz konusu kararın yürürlüğe girdiğini, davacı ve davalılar için nihai olduğunu, temyize tabi olmadığını ve tüm davalılar için bağlayıcı olduğunu” resmen teyit ettikleri, bu suretle taraf teşkilinde sorun olmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf tenfiz şartlarının oluşmadığı savunmasında bulunmuş ise de, gerek dosya kapsamına sunulan deliller gerekse bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere tanıma ve tenfiz şartları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
——– sayılı yabancı mahkeme kararının, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50 ve devamı maddeleri gereğince TANINMASINA VE TENFİZİNE,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 1.515.390,17 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 07/09/2022 tarihli makbuzla yatırılan 378.766,85 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 378.847,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.136.542,62‬ TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan toplam 378.847,55 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından sarf edilen 3.383‬,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 525.840,17 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere Davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/12/2023