Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/666 E. 2022/789 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/666 Esas
KARAR NO : 2022/789

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu olayda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkili şirkete —– plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün— araç arasında maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkil şirketin aracında meydana gelen hasarın tespiti için —- tutarında ekspertiz ücreti ödediğini, yapılan hasar tespiti sonrasında araç hasar onarım bedeli olarak ———tarafından ödendiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirkete 9.252,37 TL tutarında ödeme yaptığını, kalan bakiye hasar bedeli ve ekspertiz ücreti olan 2.048,87 TL’nin tahsili için — sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek, takibin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalı —– sorumluluğunun olduğunu, davalıların kötü niyetli itirazı nedeniyle icra inkar tazminat taleplerinin olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile, borçluların yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı —-cevap dilekçesinde, özetle, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin ——- mahkemenin —- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, meydana gelen kazada müvekkili tarafından 9.252,37 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacı tarafa yapılan ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunu ifa ettiğini ve borcundan kurtulduğunu, poliçe teminatı kapsamında ekspertiz ücretinin bulunmadığını, başvuran tarafça talep edilen masrafların doğrudan zarar olmadığını dolaylı zarar olduğunu, müvekkilinin faiz sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının bildirimde bulunduğu tarihin— olduğunu, faiz başlangıç —- olamayacağını, aleyhe hüküm kurulması halinde parça ve işçilik iskontosu uygulanmasını ve bu oranın da en az %30 olması gerektiğini, müvekkilinin KDV’den sorumluluğunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı ——— tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——yazılan müzekkereye cevap verildiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 7/1 maddesi uyarınca “(1)Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında—– bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı sigorta şirketine karşı —— sigortasından, diğer davalı —-haksız fiilden kaynaklı olarak açılan tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin süresi içerisinde yetkili mahkemeyi göstermek suretiyle geçerli bir yetki ilk itirazında bulunduğu, dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinin — davalının adresinin —- gösterildiği, her ne kadar haksız fiilen kaynaklanan eldeki davada haksız fiilden zarar görenin yerleşim yerinin yetkili olduğuna ilişkin HMK 16 maddesi hükmü bulunsa da, yukarıda atıf yapılan HMK 7/2 maddesi uyarınca “ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” emredici hükmü karşısında davanın, her iki davalının genel yetki kuralına göre yerleşim yeri olan İstanbul Adliyeleri yargı çevresinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş ise de, hükmün karar tarihinde miktar itibariyle kesin olduğu anlaşılmış, kesin olmak üzere karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, —–Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; yetkisizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın —-Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.