Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/660 E. 2022/819 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/660 Esas
KARAR NO : 2022/819

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 31/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —— tarihinde taşınmaz alım-satım anlaşmasının yapıldığını, iş bu anlaşmanın konusunun ile —- dairelerin alımı, satımı bedellerine ilişkin olduğunu, davalının satıcı —- satmayı kabul ettiğini, alıcı müvekkilinin de bu bedeller karşılığında almayı ve bedel ödemeyi kabul ettiğini,—- imzaların atıldığını, sözleşmenin 4.maddesinde “sözleşme tarihinden 1 ya sonra— tarihinde satıcıya— tarihinde satıcıya 210.000,00 TL ödeme yapılacaktır” hususunun kararlaştırıldığını, ilk ödemenin gerçekleştirildiğini, ödenmesi gereken 810.000,00 TL’nin müvekkilinin hesabında vadeye alındığını, ödemenin bekletilmiş olmasının ve davalı — yapılmamasının sebebini davalının ifadan kaçınmış olmasından dolayı olduğunu, davalı şirketin borcuna sadık kalmadığını ve diğer davalı ….— taşınmazı devrettiğini, ve davalı adına tescil ettirdiğini, davalı şirketin sözleşmeye rağmen davacı yerine diğer davalı ….— devredip tescilini yapması üzerine davayı açtıklarını,— bağımsız bölüm için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, her ne kadar satıcı davalı şirketin anlaşmanın sadece bir daireye ilişkin olduğunu belirtmiş ise de anlaşma metninin 6. Maddesinde de geçtiği üzere ” DAİRELERİN BİRİNİN TAPU MASRAFI SATICIYA AİT OLACAKTIR . ” denilerek aslında iki daire satışı yaptığını ve bunlardan biri için gerekli olan masrafı da kendisinin karşılayacağını belirttiğini iddia ederek; davanın kabulü ile söz konusu anlaşmaya konu edilen dava konusu 5 nolu dairenin —–adına tescilini, taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir kararı konulmasını, tescil davamızın kabul edilmemesi halinde sözleşmeye aykırılıktan ötürü meydana gelen zararın davalıdan tahsil edilerek davacı müvekkile ödenmesini ( bu talebin daha sonra bilirkişi incelemesi sonucunda ıslah edilmek üzere şimdilik 50.000,00TL olarak açılmasına ), yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa gönderildiği, davalı vekilince cevap dilekçesi süre uzatım talebinde bulunduğu görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——MÜDÜRLÜĞÜ ve —- cevap verildiği görüldü.
Davacı vekili, ————-feragat dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili ise ,—- tarihli beyan dilekçesi ile feragati kabul etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin 08/11/2022 tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden önce vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 26,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 826,98 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri — üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6. maddesi uyarınca hesaplanan ——- davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.