Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/656 E. 2022/861 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/656 Esas
KARAR NO: 2022/861
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin sahibi olduğu —- tarihinde arızalanması üzerine davalı ———-götürdüğünü, davalının —- söylendiğini, dava konusu —- davalı serviste yapıldığını, araca sıfırdan yeni bir motor takıldığını, aracın —- kadar serviste kaldığını, — aracın müvekkiline teslim edildiğini,—- geçmeden çekicinin yatak sarması arızası verdiğini, davalı şirket ile iletişime geçildiğini, davalının olumsuz cevap vermesi üzerine dava dışı —– tamircisine götürüldüğünü, yapılan kontrollerde —— gerektiği seviyede bulunduğunun tespit edildiğini, araçtaki arızanın neden kaynaklandığının tespiti için inceleme yapıldığını, yapılan kontrollerde aracın daha önce —– yapılmasına rağmen bu kadar kısa sürede tekrar aynı arızayı vermesinin ilk serviste yani davalı iş yerinde yapılan işlemlerin eksik ve/veya ayıplı olduğu değerlendirmelerine yer verildiğini, davalı şirket ile tekrardan iletişime geçildiğini, davalı tarafça bu talebin kabul görmediğini, durumun davalıya —- yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, taleplerin davalı tarafından karşılanmaması nedeniyle aracın dava dışı —– edilmesine karar vermek zorunda kaldığını, aracın ticari faaliyetlerde kullanıldığını,—– dosyası ile tespit talebinde bulunduklarını, aracın ağır vasıta niteliğinde olduğunu,—– araçlar için önemli ölçüde km miktarı olmadığını, aracın olağan bakımlarının düzenli olarak yaptırıldığını, aracın dava dışı — tamir edilebildiğini, müvekkilinin toplamda—- ödemek zorunda kaldığını, tespit dosyasında toplam —- yargılama gideri ve noterlik tarafından gönderilen — ödediklerini iddia ederek; davaya konu —-nolu aracın ayıplı ve/veya eksik servis hizmeti verilmesi/tamir edilmesi nedeniyle müvekkilinin yapmak zorunda kaldığı masrafın daha sonradan arttırılmak üzere—tazminatın (kısmi dava olarak) ihtarname tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini , müvekkilinin uğramış olduğu kar kaybı için şimdilik —– tazminatın (belirsiz alacak davası olarak) ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yapılan masraflar ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin —- olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davacının uğramış olduğu herhangi bir maddi zararın bulunmadığını, davacının maddi tazminat talep edebilmesi için gerekli olan şartların gerçekleşmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ilgili arızanın meydana gelmesinden sonra müvekkili ile iletişime geçildiğini, davacıya aracı getirmesini, araçta araçtaki ilgili arızanın neyden kaynaklandığının tespit edilmesinden sonra eğer servisten kaynaklı bir hata olması durumunda ücretsiz olarak ilgili arızanın tamirini gerekirse parçaların değişimini teklif edildiğini, aksi halde arızayı görmeden bir işlem yapmasının mümkün olmadığının davacı tarafa iletildiğini, davacı tarafın müvekkil firma ile olan diğer işlerinden cari borcundan kaynaklı müvekkil firmaya aracını getirmediğini, aracın —-özel servis ve yedek parça isimli oto tamircisine götürdüğünü, Fakat —- de anlaşılacağı üzere——- ilgili—–gerektirdiği için ,—– tutulduğunu, ilgili arıza ile müvekkili firmanın yapmış olduğu işlemler arasında maddi tazminat yönünden illiyet bağının kurulması ve kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, araç üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapıldığını ancak arızanın meydana geldiği tarih ile bilirkişinin araç üzerinde inceleme yaptığı tarih arasında —– gün olduğunu savunarak; davanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—— yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle açılmış tazminat davasıdır. Davacı tarafça dava dilekçesinde haksız fiile değil, taraflar arasında servis/bakım hizmetine dair sözlü akdedilmiş, niteliği eser sözleşmesi olan hukuki işleme (sözleşmeye) dayanılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca “(…) (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.”
—– Karar sayılı ilamına göre “…, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (sözleşmenin yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerekir. Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 818 sayılı BK’nın 73, 6098 sayılı TBK’nun 89. Maddesinin uygulama imkanı olmadığı ——-istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiştir —–
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, taraflarca vakıalar ileri sürüldükten sonra vakıanın hukuki nitelendirmesinin hakimin görevi olduğu, bu sebeple davanın belirtildiği gibi eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle açılmış tazminat davası olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde haksız fiile değil, taraflar arasında servis/bakım hizmetine dair sözlü akdedilmiş, niteliği eser sözleşmesi olan hukuki işleme (sözleşmeye) dayanıldığı, bu sebeple yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri ve istinaf ilamı dikkate alındığında yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan yer olacağı, taraflar arasında herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmadığı, bu sebeple davalının yerleşim yeri veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemelerinden birinin yetkili olacağı, bu yerlerin her ikisinin de —– olduğu, yetki kuralının kesin olmadığı ancak davalı tarafça cevap süresi içerisinde yetkili mahkeme de—– gösterilmek suretiyle usulüne uygun yetki ilk itirazı ileri sürüldüğü, bu sebeple mahkememizin yetkili olmadığı, —- Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,—- Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; yetkisizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —- Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/11/2022