Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/651 E. 2023/449 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/651
KARAR NO : 2023/449

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/08/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete — numaralı Nakliyat Abonman /Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortalı — tarafından — yerleşik—-firmasından 12.03.2021 tarih ve —- numaralı fatura ile 6,270.83 Kg Net ağırlığında bulunan 55 palet buzluk cinsi emtia 53,749.24 USD bedel ile satın alındığı, —-nakliyesi— firması tarafından temin edilen —- plakalı araç ile yapıldığı, Gümrük işlemleri için —-Gümrük Müdürlüğüne bağlı — Antrepo’ya varışını müteakip yapılan kontrollerde 6 adet emtianın hasarlı olduğu tespit edildiği ve antrepo yetkililerince hasar tutanağı tanzim edildiği, 6 adet buzluk emtiasının hasar görerek zayi olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigorta poliçesi kapsamında 323,81 USD karşılığı 2,076.50 TL ödendiği, CMR 17. Maddesine göre taşımacının sorumlu olduğu,sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine —. İcra Müdürlüğü’nün—. sayılı dosyası ile icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği, davalının, yükün yüklenmesi, istifi taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltılmasında basiretli bir tacir gibi davranıp tedbirli bir taşıyanın dikkat ve özenine sahip olmakla ve bunu göstermekle yükümlü olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve taşıması yapılan emtianın özelliklerine göre taşıma yapılmayarak, gerekli dikkat ve özen gösterilmediği emtiaya hasar verildiğinin tutanak ile tespit edildiği, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıylajcra takibinin devamına, davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ,ücreti vekaletin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği delillerin,müvekkil şirkete tebliğ edilmediği, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığı, CMR Konvansiyonunun 32.Maddesinde “Bu sözleşme gereğince yapılan taşımalarda doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar.: a) Teslimde kısmi kayıp hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren” şeklinde öngörülen 1 yıl geçirildikten sonra işbu dava ikame edildiği, sözleşme dışında kalan risk için dava dışı sigortalısına hatır ödemesi yapan davacı şirketinin rücuen müvekkilden talep edebileceği hakkı bulunmadığı, Dava konusu iddiadan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmamakla birlikte; Dava konusu iddia edilen zarar müvekkil şirkete usulüne uygun şekilde ihbar edilmediği, CMR Konvansiyonun 30. maddesine göre, açıkça görülebilen hasarlarda teslim anında, açıkça görülemeyen hasarlarda teslimden 7 gün içinde taşımacıya yapılması lazım gelen yazılı ihbar yapılmadığından iddia edilen zarardan müvekkilin sorumlu tutulması haksız ve hukuka aykırı olduğu, dava konusu taşıma emtianın uluslararası taşıması olup CMR Konvansiyonunun uygulanması gerekmekte olduğu, Taşımacının sorumluluğunu ortadan kaldıran özel hallerin düzenlendiği CMR madde 17/4-c uyarınca ” ambalajdaki eksiklik veya hatadan kaynaklanan ve yükleme/tahliye sırasında oluşan hasarlar nedeni ile taşımacı sorumlu tutulamaz” denildiği, gönderenin sorumluluğunda olan ambalajlamadaki eksiklik veya hata nedeni ile meydana gelen hasar için müvekkil şirkete sorumluluk yüklemek CMR Konvansiyonuna aykırı olduğu Emtianın hasarlanmasının taşıma sırasında gerçekleştiği tespit edilmemiş olmakla birlikte, iddia edilen ve ispatlanamayan hasardan müvekkilin kusuru bulunmadığı gibi sorumluluk atfı da kabul edilemeyeceği, Müvekkilin sorumlu olduğunu hiçbir şekilde kabul veya ikrar anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkilin tazminat ödemekle sorumlu tutulması halinde davacının talebinin fahiş olduğunu reddi ile tazminatın Konvansiyonun 23. Maddesinde öngörülen usul ile tespit edilmesini , hasarlı olduğu iddia edilen ambalaj kısmının eksik brüt ağırlığının 8.33 SDR hesap birimi karşılığı kadar tutarın tazminatın üst sınırı olarak ve bu tutarı aşmayacak şekilde hesaplama yapılması gerektiği, dava konusu hasar talebi zamanaşımı ve husumet itirazlarımız doğrultusunda davanın reddine, Dava konusu iddia edilen hasardan müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığı davanın reddine, Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE ;
Dava davacının dava dışı sigortalısına ödediği bedelin tahsili amacı ile —İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra dosyasından yaptığı takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar ve kötü niyet tazminat talebine ilişkindir.
Dava İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davada taraf teşkili sağlanmış deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi ile neticeye ulaşılmıştır.
Olay; Davacı sigorta şirketinin Dava Dışı Sigortalısı — tarafından — firmasından 12.03.2021 tarih ve — numaralı fatura ile 6,270.83 Kg Net ağırlığında bulunan 55 palet buzluk cinsi emtia 53,749.24 USD bedel ile satın alındığı, — nakliyesi —– firması tarafından temin edilen—- plakalı araç ile yapıldığı,Antrepoda 6 adet emtianın hasarlı olduğunun tutanakla belirlendiği, Davacı Sigorta Şirketinin ,sigorta kapsamında olan emtialar için sigortalısına 2.076,50 TL ödeme yaptığı, davacının TTK 1472 hükmü uyarınca rücuen talep hakkı olduğu , sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine—-İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı ancak Davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmıştır.Taşıma uzmanı bilirkişi raporunda;Uygulanacak Hukuk Kuralları Yönünden Değerlendirme ;
Dosyada mübrez CMR taşıma senedi ve taraf beyanları dikkate alındığında davaya konu taşımanın Karayolu ile — taşınması şeklinde olduğu. Olayda iki farklı ülke arasında taşıma yapıldığı, — 07.12.1993 tarihli ve 3939 sayılı Kanunla CMR’ye katıldığı, ve T.C. Anayasası’nın 90 ncı maddesinin son fıkrası hükmünde “Usulüne uygun yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Antlaşmalar kanun hükmündedir.” düzenlemesinin mevcut olduğu, TTK. nun taşımaya ilişkin hükümleri halen yürürlükte ise de uluslararası taşımalar bakımından daha sonra yürürlüğe giren ve bir iç hukuk kuralı haline gelen CMR Konvansiyonu’nun öncelikli olarak uygulanması gerekmektedir. CMR Konvansiyonunun 1/1 hükmüne göre, “Bu sözleşme, Sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır”. Taşımacının Sorumlu Olduğu Kişiler; CMR MADDE 3 Bu Sözleşmenin uygulanması bakımından taşımacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.
CMR MADDE 8 1. Yükü teslim aldığı sırada taşımacı şunları kontrol edecektir: a) Parça sayısı ve bunların üzerindeki marka ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğu, b) Yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumu. 2. Taşımacı bu maddenin 1 inci paragrafında belirtilen beyanları kontrol etmek için gerekli makul araçlardan yoksun ise, sevk mektubuna çekincesini gerekçesi ile birlikte yazacaktır. Aynı şekilde yükün ve ambalajların görünürdeki durumu ile ilgili yazacağı çekincenin gerekçelerini de belirtecektir. Çekinceler, gönderici sevk mektubunda bu çekincelere bağlı kalacağını açıkça kabul etmiş olmadıkça göndericiyi bağlayıcı olmayacaktır.
CMR MADDE 10 Gönderici, kişilere malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, yükün kabulünde kusur açık seçik ise ve taşımacı tarafından biliniyor ise bu hususta bir çekince beyanında bulunmamış ise bu hüküm geçersizdir. Taşıyıcının Sorumlu Olup Olmadığı Yönünden Değerlendirme ;I-) Taşıma faturası FOB teslim şekline göre düzenlenmiştir. FOB Teslim şeklinde Taşımacı yükleme ve boşaltmadan sorumlu değildir. Sadece nezaret görevi vardır. Yükleme ve boşaltma gönderen ve alıcı tarafından yapılmış olup “ambalaj eksikliği “ nedeni ile hasar gören emtialarda taşımacının bir kusuru görülmemektedir.
II-) Dosyada sunulan CMR taşıma senedi incelendiğinde,—- Nakliyat firması olduğu görülmektedir. Davalı —- tarafından Taşıma-Navlun faturası düzenlenmiştir.
Yine —adına düzenlenmiş 11/03/2021 tarih —-sayılı CMR Belgesinde;Gönderen : —- firması tarafından temin edilen —-plakalı TIR aracı ile taşınma yapıldığı teyit edilmektedir.
II-) Taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin CMR Konvansiyonu’nun 17 inci maddesi hükmüne göre; “ 1. Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. 4. Madde 18 paragraf 2 ila 5`e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya birkaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması, b) Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması, c) Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması, d) Özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği, e) Sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu, f) Canlı hayvan nakli,
Tazminat Miktarı Yönünden Değerlendirmede; Malın yüklemeye alındığı 11.03.2021 tarihli Kur 10.6633 Hasar gören 6 adet emtianın 22,31 kg x 8,33 SDR/kg. x 10,6633 TL/SDR =1.981,69 TL olduğu hesaplanmaktadır.
CMR.m.29 hükmüne göre, hasar, taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan ileri gelmiş ise taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahut da kanıt yükünü karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden yararlanamaz. Davaya konu olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının kasıt veya kasta eşdeğer kusuru ile ilgili bilgi ve belge olmadığından ve hasarın sebebinin kasta veya kasta eşdeğer kusura delalet etmemesi nedeniyle taşıyıcının sorumluluğu CMR 23 çerçevesinde belirlenen zararlardan ve birim bürüt kg başına 8,33 SDR hesabı ile sınırlı sorumluluk çerçevesinde olacaktır.
CMR Konvansiyonu’nun ilgili 27. maddesinin 1. fıkrası “Hak sahibi ödenecek tazminat için faiz isteyebilir. Yılda % 5 üzerinden hesap edilecek bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır.” Denilmektedir..
Alanında uzman bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Dava konusu mallardaki hasarın —- yapılan taşıma sırasında araç içerisindeki ürünlerde “ambalaj eksikliği” bulunması nedeniyle meydana geldiğinin anlaşıldığı, ticari faturasında belirtildiği üzere FOB taşıma şekline göre yapılan Uluslararası taşımada “Ambalaj, Yükleme ve Boşaltmadan” gönderenin sorumlu olduğu, taşımacının sorumluluğu bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tahsili şartları oluşmadığı değerlendirildiğinden, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiş olup kötüniyet tazminatınında şartları oluşmadığı değerlendirilmiş ise de sehven bu konuda hüküm kurulmamıştır.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 99,20 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.190,85 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı.